109

3.1K 136 105
                                    

Merhaba yeni bölüm için yorum ve votelarınızı bekliyorum. Hem bu bölüme hem de yeni kurguma (profilimden bulabilirsiniz). Kapağı multimedyada 💛

Derin

Kanıma karışan alkolün etkisi bittiğinde gözlerim uzaktan kumanda ile kontrol ediliyormuşçasına açılıvermişti. İşin garibi zihnim de bir o kadar berraktı. Dirseğimin üzerinde yataktan doğrulup etrafa bakınırken Güneş yeni doğuyordu. Kollarımı kaldırıp esneyerek yataktan indim. Bakışlarım odanın içerisinde dolaşırken krem kazağım ve siyah kotumu buldu ve o an dün gece yaşanılanlar acımasız birer savaşçı gibi zihnime saldırdı. Kısa bir çığlık koyverirken aynı hızla ellerimi ağzıma kapatmıştım.

" Hayır hayır olamaz.. "

Odanın içerisinde deli gibi dönerken bir yandan da yapbozun parçalarını birleştiriyordum. Dün biz bardan çıkmıştık. Arabada kavga etmiştik. Sonra sarhoş olduğum için beni buraya getirmişti. Sonra... Gözümün önüne gerçek olmamasını şiddetle umduğum kısa kesitler geldiğinde bedenim tir tir titriyordu. Ben dün ne yapmıştım? Onun beni öpmesine müsaade mi etmiştim? Sertçe yutkundum. İkimiz de sarhoştuk. Öyle değil mi? Ne yaptığımızı bilmiyorduk. Aniden durdum. Karşılık vermiş miydim? Yüzüm utançtan kıpkırmızı kesildiğinde üstümdekileri bir çırpıda çıkartıp kendi kıyafetlerime uzandım. Buradan çıkmam gerekiyordu. Hızla üstümü değiştirip çantamı kaptığım gibi basamakları inmiş ve dış kapıdan çıkmıştım. Tüm bunları yaparken iç muhakememi sürdürüyor dün gece yaşanılanların irademle olmadığına kendimi ikna etmeye çalışıyordum. Kesinlikle kendimde değildim. Tepkisiz kalmam ya da.. karşılık vermem istediğim anlamına gelmezdi. Adımlarım hızlanıp koşma haline geldiğinde aklımı kaçırmak üzereydim. Kendimi çok çok kötü hissediyordum. İçimde bir yerlerde bu olan bitenden Hazar'ı sorumlu tutmaya çalışan o sesi de susturmanın bir yolunu bulamıyordum. Alkollüydü evet ama araba kullanacak kadar ayıktı. Montumun kapüşonunu kafama geçirirken küfrettim. Bana beni sevdiğini söylediğini anımsıyordum. Yoksa uyduruyor muydum? Siktir. Uydurmuyordum işte. Hiçbir şey rüya ya da hayal değildi. Oldukça gerçekti. Günlerdir belki haftalardır ondaki değişimin farkındaydım fakat görmezden gelmeyi tercih etmiştim. Tıpkı kendimi görmezden geldiğim gibi. Biz biz olamazdık. Lanet olsun her şey bir gecede bok olmuştu. Ellerim son zamanlarda hiç olmadığı kadar çok titremeye başladığında montumun cebinden bir melodi yükseldi. Bir küfür de ona patlattım. Şu telefona ısrarla alışamıyordum. Telaşla elimi cebime sokup çalan telefonu çıkarttım. Merih. Dün gece haber vermeden çıktığım için merak etmiş olmalıydı. Attığı onlarca mesaj da bunu ispatlar nitelikteydi. Ne yapacağıma karar vermeye çalışırken anneme ne diyeceğimi düşünmeye başladım. Dün Hazar ona bir açıklama yapmıştır değil mi? İlla ki yapmıştır. Ama ne? Uyuyakaldığımı mı söylemiştir mesela? Annem yemez ki. Üstelik uyuyabile kalsam uyandırmasını söylerdi. Belki de Hakan konuşmuştu. O ikna etmişti onlarda kalmama. Bilmiyordum hiçbir bok bilmiyordum. Telefon sustuğunda cebime geri tıktım ve cebimde kalan son harçlığımı yatıracağım bir taksi aramaya başladım.

***

Anahtarı deliğinden çekip içeriye girdiğimde annem de merdivenlerden iniyordu. Göz teması kurmamaya çalışarak mırıldandım.

" Günaydın formamı giyip çıkacağım. "

" Emrivakilerden hoşlanmadığımı bile bile yaptın. Ama seninle kavga edecek vaktim yok. Sonraya saklıyorum bu ve tüm diğer edepsizliklerini. Akşama Hakanlar bize yemeğe gelecek eve erken gel. "

Omurgamdan aşağıya doğru bir ürperti indiğinde hızla kapıyı kapattım.

" Daha dün onlardaydık neden geliyorlar ki? "

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now