119.

1.3K 84 51
                                    

Derin

Nihayet son dersin de bitmesine birkaç dakika kaldığında Merih bir kez daha dayanamayıp kolumu dürtmüştü. Ona bakmadan mırıldandım.

" Efendim? "

" En azından ne düşündüğünü bilmeme izin ver. "

Yutkundum.

Çok fazla şey. 

Sessizliğimi sürdürdüğümde bedenini tamamen bana çevirdi.

" Derin lütfen. Kafana takılan şeyleri bana söyle ki açıklayabileyim. "

Kalemimi bırakırken derin bir nefes alıp ona döndüm ben de.

" Sadece biraz kendimle baş başa kalmak istiyorum Merih. Konuşabilecek durumda olduğumda konuşacağız. "

Yüzü hızla asıldı.

" Seni aldatmadım. "

Gözlerimi sıkıca yumup açtım.

" Gerçekten mesafeye ihtiyacım var. "

Bir şey diyecekmiş gibi ağzını açtı fakat sonra vazgeçip geri kapadı. Sonra karar değiştirip sordu.

" Hiç mi konuşmayalım yani? "

Omuz silkerken tekrar tahtaya döndüm.

" Hala arkadaşız. "

Ofladığını işittim. 

" Arkadaşın olmayı başarabiliyorum da sanki.. "

Sessiz kaldım. Birkaç saniye sonra tekrar sordu.

" Peki ya provalar? "

" Onlara geleceğim. Ne olursa olsun sözümü tutacağım." dedim kedimden emin bir şekilde.

" Bir şey olduğu yok ki.. " diye itiraz etmeye kalktığı esnada zilin sesi duyuldu. Hızla defterimi kapatıp çantama attım ve sıramdan kalktım.

" Lütfen Merih. " diyerek onunla vedalaştım ve kapıya doğru ilerlemeye başladım. 

Koridorda ilerlerken İnci kalabalığın içinde beni bulmuş ve koluma asılmıştı.

" Ne yapacağım şimdi Derin? "

Kısa bir duraksamadan sonra kalabalığın ittirmesi yüzünden tekrar hareketlenmek zorunda kalmıştık.

" Ona bırak tamam mı? Bakalım belki uzatmama kararı alır bu meseleyi. "

İç geçirdi.

" Peki tamam. Umarım öyle olur çünkü artık çok sıkıldım. "

Başımı sallayarak onayladım. Bir anda yanağıma bir öpücük kondurup kolumu bıraktı.

" Şans dile. "

Dudaklarımı kımıldatarak sessizce yanıtladım.

" Bol şans. "

İnci geldiği yönün tersine hızla ilerlemeye başladığında kalabalıkla birlikte merdivenlerden iniyorduk. İki katı da inip nihayet bahçeye çıktığımızda gözlerim biraz ilerideki siyah Audi'yi buldu. Ve çok geçmeden görüş açıma onun geniş omuzları ve yanındaki kıza bakan profili girdi. İkisi konuşarak arabaya doğru ilerlediler ve sonra Hazar cebindeki anahtarı çıkartmadan kapıların kilidini açtı. Nida gülerek karşılık verirken ön kapıyı açıp içeriye yerleşmişti bile. 

Şahane.

Bu görüntüyü izlemeye alışkın değildim ben. 

O arabanın ön koltuğuna oturmaya alışkındım. 

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now