112.

1.6K 99 107
                                    

Bugün yazarın doğum günüü kısa da olsa yazmış olduğum bölümü paylaşmak istedim. Sizi seviyorum. İyi okumalar 💜

İnci

Tedirgin bir şekilde sınıfın kapısının önünde dikilmeyi bırakıp içeriye girdiğimde her zamanki gibi sırasına yayılmış telefonu ile ilgileniyordu. Derin bir nefes aldım ve yanına doğru adımlamaya başladım. Sıraya vardığımda başını kaldırıp suratıma gelişigüzel bir bakış atmıştı.

" Günaydın. " dedim güçsüz bir sesle.

" Günaydın. " diye geçiştirdi.

" Nasılsın? "

Omuzlarını silktiğinde başını da telefondan kaldırmıştı.

" Bir şey mi istiyorsun? "

Kaşlarım bu fazla dobra sorusuyla havalandığında kekeledim.

" H-hayır. Sadece selam vermek için.." donuk bakışları gözlerime dikildiğinde iç geçirdim " Özgür neyin var? "

Bakışlarını pencereye çevirirken telefonunu parmakları arasında döndürdü.

" Bir şeyim yok İnci. Her zamanki halim. "

Omuzlarım bıkkınlıkla öne düştü.

" Hayır. " diye itiraz ettim. " Haftalardır konuşmuyorsun benimle. "

Gözleri bir kez daha yüzüme çevrildiğinde dudak büktü.

" İnci biz yakın arkadaş falan değiliz. Denk gelmemiş konuşmamışız. Geldiğinde konuşuyoruz. "

İşittiğim cümlelerle çenemi sıkıca kilitlemiş kızaran suratımı saklamak istercesine başımı diğer tarafa çevirmiştim.

" Tamam. " diye mırıldandım sadece.

" İyi dersler, ben tuvalete gidiyorum. " diyerek sırasından kalktı ve yanımdan geçip sınıftan çıktı. Bir buçuk metrelik boyumun sanki mümkünmüş gibi daha da kısaldığını hissediyordum. Yerde bir oyuk açılmış ben de hemencecik o oyuğun içine girivermiştim. Keşke hiç gelmeseydim. Allah kahretsin. Utançtan kafamı kaldırıp etraftakiler duydu mu diye kontrol bile edemiyorken Özgür geri dönmeden sınıftan çıkmam gerektiğine de emindim. Kendimi düşürdüğüm şu duruma ayrı, Özgür'ün kabalığına ayrı kızıyordum. Ama hak etmiştim. Çocuk benden o kadar bunalmıştı ki aramızda bir şey olmayacağını anlatmak için kabalaşmak zorunda kalmıştı. Yanaklarım iyice ısındığında yumruk yaptığımı yeni fark ettiğim ellerimi çözüp yutkundum. Tamam İnci sakin ol. Olan oldu. Şimdi gidecek ve bir daha onun adını dahi anmayacaksın. Derince bir nefes alıp arkamı dönmemle sesini işitmem de bir olmuştu.

" Neden böyle davrandığını biliyorum. "

Olduğum yere çakılmış arkamdaki kıza kulak kabartmıştım.

" Sana açıklarım, tabi eğer dinlemek istersen. "

Bir kez daha yutkunarak omzumun üstünden ona baktım. Ciddi görünüyordu. Tek elim saçlarımı kulağımın arkasına tıkıştırmakla meşgulken vücudumu ona doğru çevirmiştim ki ekledi.

" Ama bir şartım var. "

Kaşlarım hayretle havalandığında saçlarımdaki elimi indirmiştim.

" Neymiş? " diye sordum düz bir sesle.

Kahverengi çekik gözlerini gözlerime dikti ve yanıtladı.

" Beni affedeceksin. "

Derin

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now