Yazarın canı sıkkın, hadi yorumlarla onu mutlu edelim kafası dağılsın..
Derin
Koca bir günü içinde bulunduğum durumun vahametini tartmaya çalışarak geçirmiş yine de işin içinden çıkamamıştım.
Hakan gittikten sonra annemle konuşmak istediysem de beni başından savuşturup durmuştu.
Düşündükçe çıldıracak gibi olmamın tek nedeni Hazar'la iki haftamı geçirmek düşüncesi değildi.
Annemin Hakan'la barışmasını da istemiyordum.
Ben daha Rüzgar'ın varlığını zor sindirebilmişken hayatımıza bir de onların dahil olmasını istemiyordum.
Hele ki Hazar'la son durumlardan sonra onunla bir araya gelmeyi hiç istemiyordum. Bana neydi ki tatile gideceklerse gitsinler, ben evimde kalırdım.
Annemin, sanki çok umrundaymışım gibi beni yalnız bırakmak istememesinin altında yatan nedenin bana olan güvensizliği olduğunu adım gibi biliyordum.
Ve bu daha da öfkelenmeme neden oluyordu.
Omzuma dokunan parmaklar beni düşüncelerimden çekip alırken sesini işittim.
" Neyin var bugün? "
Gözlerimi onunkilere kaldırırken omuz silktim.
" Hiç. "
Tek kaşını sorgular bir tavırla kaldırdığında bakışlarımı kaçırdım.
" Pekala, anlatmak istersen dinlerim biliyorsun. "
Başımı hafifçe sallarken yutkundum. Hayatım arap saçına dönmüşken neyi neresinden başlayıp da anlatacaktım ki?
" Belki bir gün anlatırım.."
Sıcak bir gülümsemeyle tüm bedenini bana döndürdü ve elini bir kez daha omzuma yerleştirip ona bakmamı sağladı.
" Bugünkü sınava çalıştın mı? "
Dudağımı bükerken iç geçirdim.
" Pek sayılmaz. "
Havalı bir hamleyle saçlarını daha da dağıtırken göz kırptı.
" Merak etme ben soruları buldum. "
Gözlerim şaşkınlıkla irileştiğinde o tanıdık erkeksi ses aramızdaki sinerjiye sağlam bir tekme savurmuştu.
" Bana da söylemeyi düşünüyor muydunuz inşallah? "
Bakışlarım Özgür'ün ikaz eden bakışlarını bulduğunda kıkırdadım. Merih'in ise yüzü düşmüştü. Kendi kendine homurdandığında yanımdan kalktı ve oturması için Özgür'e yer verdi.
" Sen benim senden istediğim şeyi buldun mu? "
Ben ikisi arasındaki anlamlandıramadığım iletişimi çözmeye çalışırken Özgür ifadesiz bir sesle yanıtladı.
" Henüz değil. "
Merih keyifsiz bir sesle iç geçirdi.
" Tamam şu soruları ezberleyelim öğle arası bitmek üzere."
***
Sınıfın kapısından en son çıktığımda Merih'in bedenini yakaladı bakışlarım. Ellerini rahat bir tavırla ceplerine sokmuş beni bekliyordu.
Göz göze geldiğimizde gülümsedi.
Ben de gülümseyerek karşılık verdim.
" Nasıldı dememe gerek yok sanırım? "
Omuz silktim. Tam olarak ezberlediğimiz sorular çıkmıştı hem de aynı sırayla.
Aslında Kimya sınavındaki kopya olayından sonra böyle illegal şeylere bulaşmak istemiyordum fakat bir enayi de ben miydim Allah aşkına?
Koridordaki kalabalık gülüşerek dağılırken Merih elini sırtıma yerleştirdi ve beni merdivenlere yöneltti.
YOU ARE READING
AYRIKOTU
Teen Fiction" Bak.. aramızda ne olduğunu merak ediyor. Ve ben söyleyemedikçe de kıskançlıktan çıldırıyor. Artık söylemem gerek. " Kaşları arasındaki çizgi daha da derinleşirken bana doğru bir adım attı ve aniden kolumu kavradı. " Hiçbir sikim bilmeyecek o it...
