40,5.

5.1K 295 24
                                    


( Önceki bölümün eksik olan kısmını paylaştım. Bir sonraki bölüm bu kadar kısa olmayacak. Takipte kalın. Multimediada Derin ve Hazar var. )

Hazar
Rüzgar iyice kendini belli ettiğinde gece yarısını çoktan geçmişti.
" Derin? "
Ses gelmeyince başımı başından kaldırıp yüzüne doğru eğildim. Uyumuş olduğunu görünce başta uyandırmayı düşündüm ama sonra vazgeçip dikkatli bir şekilde çok fazla sarsmamaya çalışarak onu kucağıma aldım ve doğruldum. Bir buçuk saat önce üşümesin diye verdiğim hırkam bile buz kesmişti. Soğuktan bayılıp bayılmadığını düşündüm biran sonra saçmalıyorum diye kendime kızdım. Kapıyı bacağımla açarken çıkan sesten dolayı uyandı. Kirpiklerini kırpıştırarak gözlerime baktığında fısıldadım.
" Özür dilerim. "
Şaşkın şaşkın etrafına bakınca gülümsedim.
" Uyuyakaldın ben de seni içeriye taşıyorum. "
Utanarak başını göğsüme gömünce açtığım kapıdan içeri girdim ve onu kanepeye yavaşça bıraktım. Oturma pozisyonu alırken içeride göz gezdirdi sonra çatallaşan sesiyle konuştu.
" Tek kanepe var. "
Başımı sallarken kapıyı çektim.
" Sen onda yat ben berjerlerden birinde uyurum."
" Olmaz. Sen bunda yat. Ben daha küçüğüm hem berjerde rahat edemezsin sen. "
Onu takmadığım belli eden bir tavırla berjerin tekine yayıldım.
" İyi geceler. "
Bir süre gözlerimin içine bakarak öylece otursa da ben gözlerimi yumduktan sonra o da kıvrılıp yattı.
Yarım saati geçtiğinde uyuyamadığım için doğruldum. Bacaklarım ve boynum inanılmaz derecede tutulmuştu. Ses çıkartıp onu uyandırmamak için terasa çıkmaya karar verdiğim sırada sesini duydum. Kaşlarımı çatarak ona döndüğümde o da beni fark edip başını kaldırmıştı.
" Derin? "
Dedim kızaran gözlerini silmeye çalışmasını izlerken. Burnunu çekti ve başını yeniden yatırdı. Kısa biran olduğum yerde durduktan sonra ona doğru ilerlemeye başladım.
" Derin neyin var? "
Bu ne aptalca bir soruydu böyle?
Başucuna oturduğumda bana döndü.
" Sesime mi uyandın? "
" Hayır. Uyumamıştım. "
" Rahat değil, değil mi? "
Dedi titrek bir sesle sanki önemli olan buymuş gibi. Burnunu çekip devam etti.
" Ben de uyuyamıyorum. Kanepe rahat ama.. huzursuz olan benim. "
Hıçkırdı sessizce bir kez daha.
" Kendimi çok yalnız hissediyorum.. "
Dedi bu kez gözlerinden deli gibi yaş akarken.
" Yapayalnız.. Kimsesiz.. "
Biranda öfkeyle ayağa kalktım.
" Aptallaşma. Kimsesiz falan değilsin."
Gözleri şaşkınlıkla büyürken yanına oturdum ve onu kollarımın arasına aldım bir kez daha. Evet sarılmaktan nefret eden ben kız kardeşime bir kez daha sarılıyordum. Ben duymasam da o sarılmaya ihtiyaç duyuyordu. Sarıldığında kendini yalnız hissetmiyordu ve bunu bana daha önce de iki kez göstermişti. Ve şimdi bunu ona borçluydum. Onu yalnızlığıyla, gecenin bir vakti kendi düşüncelerinin arasında boğulmaya terk edemezdim. Yalnız değildi. Ben vardım. Kimsesiz hiç değildi! Bir saat sonra yine nefes alış verişi yavaşlamış huzurlu bir şekilde uyumaya başlamıştı. Ben de tek kolumu boynundan önüne doğru attım ve arkasına uzandım...

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now