90.

2.9K 176 9
                                    

Derin

Derin bir nefes çektiğimde bahçeden çıktık ve onun heybetli bedenini karşıladı kahvelerim.
Yüzümdeki ifade donup kalırken ceplerime soktuğum ellerimi çıkartıp iki yanıma sarkıtmıştım.
Vücudum aynı anda birçok his tarafından uyarılırken nihayet konuşma yetimi kazandım ve dehşetle sordum.

" Bu ne demek oluyor İnci? "

Gözlerim dehşetle İnci'nin elalarına kaydığında telaşla yanıtladı.

" Ben söyleyeceklerini dinlemek isteyebileceğini düşündüm. "

Kaşlarım hızla çatılırken öfkeyle soludum.

" Yanlış düşünmüşsün. "

Yüzü aniden asıldığında geldiğim gibi geri dönmek üzere arkamı dönmüştüm fakat Özgür ileriye atıldı.

" Derin. Derin lütfen bir kez dinle. "

Olduğum yerde durmama sebep olan şey Özgür'ün omzuma dokunan iri eli olmuştu.
Tüm nefesimi gürültüyle dışarıya verdim ve bedenimi bir kez daha ona çevirdim.

" Biz bu konuşmayı yaptık zaten. Rahat bırak beni. "

Özgür yüzünde samimi olup olmadığını anlayamadığım bir mahcubiyetle konuştu.

" Bak bir kez izin ver de kendimi ifade ede.."

" Hayır. " kesin ve net bir sesle cümlesini kestiğimde şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. Kısa bir afallamanın ardından ısrar edecek oldu fakat ne zaman yanımıza geldiğini fark edemediğim Hazar'ın aramıza giren bedeniyle vazgeçti.
Hazar kolunu sırtıma nazikçe yerleştirip beni bahçeye doğru ittirirken Özgür'e bakmadan konuştu.

" Gidin buradan. Bir daha evime gelmenizi istemiyorum. "

İkisi de suspus olmuş bahçeye girişimizi izlerken başımı önüme çevirdim ve yutkundum. Aslında Hazar'ın bu olaya tanıklık etmesini istemezdim fakat beni bu çirkin durumun içinden çekip aldığı için de minnettardım.

Eve girdiğimizde bana bu konuyla ilgili birkaç sitemde bulunacağını hatta kızacağını sanmıştım fakat o anneannesine seslenip geldiğimizi haber vermesinin ardından beni merdivenlere yöneltti. Ben hemen önünde onun yönlendirmesi ile basamakları çıkarken o hiçbir açıklama yapmıyordu.
Fazlasıyla gerilmiştim.
Bir ömür gibi geçen saniyelerin ardından odasının kapısından içeriye girdiğimizde sırtımdaki elini çekti ve kapıyı ardımızdan kapattı.
Ben bedenimi ona çevirmişken o göz temasından kaçınarak yatağa doğru ilerledi ve yavaşça oturdu.
Nihayet bakışları ayaklarımdan başlayarak gözlerimle buluştuğunda yutkundum.
Ne yapıyordu?
Açıklama mı bekliyordu?
Derin bir nefes alıp konuşmak için dudaklarımı araladığımda benden önce davrandı.

" Nasılsın? "

Ağzım aralık kaldığında gözlerim de haddinden fazla irileşmişti.
Öyle ki Hazar herhangi bir tepki vermem için bir kez daha seslenmek zorunda kaldı.

" Derin? "

Kirpiklerimi şaşkınlıkla kırpıştırırken dudaklarımı birbirine bastırdım ve bakışlarımı telaşla odanın içinde gezdirdim.

" İ-iyim. "

" Otursana. "

Bakışlarım bir kez daha onunkileri bulduğunda yutkundum fakat bu kez ikiletmeden yatağın diğer ucuna oturdum.
Bakışları ilgiyle yüzümü tararken konuştu bir kez daha.

"Tedavin nasıl gidiyor? "

Bakışlarımı ellerime indirip derin bir nefes aldım.

" İyi. "

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now