103.5

2.5K 144 22
                                    


Başındaki pembe kapüşonu zarif bir el hareketiyle omzuna düşürürken dişlerini göstererek gülümsedi.

" Seni çok özlemişim. " sonunu uzatarak kurduğu cümledeki samimiyet beni afallatmıştı.

Yutkundum ve kendimi toparlayıp ensemi kaşırken bir adım geri çekildim.

" Gelsene. "

İçeriye doğru bir adım attı ve beklemediğim bir hamleyle bana sıkıca sarıldı. Kısa bir tereddüdün peşinden ben de ince belini sarmıştım. Geri çekilip montunu çıkartmaya başladığı esnada kapıyı kapattım.

" Nasılsın Hazar? " dedi usulca.

Gözlerimi onun mavilerine dikip omuz silktim.

" İyi. Sen? "

Tek kaşı eskiden de yaptığı gibi şüpheyle havalandığında güldüm.

" Yapma şunu.. " tek elimi de yüzüne kapatmış kendimce onun mimiklerinden kurtulmaya çalışıyordum.

Kıkırdadı. O an elimi hızla çektim ve gözlerimi kaçırarak salonu işaret ettim.

" Salon bu tarafta.."

" Biliyorum. "

Duraksadım.

" Elbette biliyorsun." diye mırıldandığımda beyaz ellerinin arasında tuttuğu pembe montu portmantoya asmıştı bile.

İçeriye girip farklı kanepelere kurulduğumuzda bakışları odanın içini turluyordu.

" Değiştirmemişsiniz. " dedi tatlı bir sesle.

Başımı sallarken oturduğum yerden kalktım.

" Ne içmek istersin? "

" Ne var? " dedi gözleri benimkilere kalktığında.

Omuz silktim bir kez daha.

" Bira? "

Başını salladı çabucak.

" Hemen geliyorum. " diyerek salondan çıktım.

***

Hayal siyah taytın sıkıca sardığı biçimli bacaklarını altında toplamış birasını yudumlarken bir kez daha kıkırdadı. Hafiften çakırkeyif olmaya başlamıştı.

" Nasıl yani ya? Siz şimdi.. kardeş mi olacaksınız? "

Bakışlarımı kaçırırken bunu ona söylediğim için kendimi az da olsa suçlu hissediyordum fakat ondan sır çıkmayacağını adım gibi biliyordum. Üstelik bunu yapmak ve onun güvenini bir kez daha kazanmak zorundaydım. Yutkundum. O esnada ikinci bir soru yöneltti ilgiyle.

" Nasıl bir kız şu.. Deniz? "

" Derin. " diye düzelttim onu refleksle.

Kirpiklerini kırpıştırırken mahcup bir şekilde gülümsedi.

" Pardon. "

Sakallarımı sıvazlarken derin bir nefes aldım. İşte şimdi başlıyorduk.

" Çok yetenekli. "

Kaşları havalandığında sordu.

" Mesela? "

Yapmacık olmamasını umduğum bir gülümseme yolladım ve elimdeki tek kozu oynadım. Tek umudum buydu. İşe yaramak zorundaydı.

" O da tıpkı senin gibi şarkı söylüyor. Sesini duymalısın muhteşem. "

Birasını yudumlarken bakışlarından geçen şüpheyi gördüğüme yemin bile edebilirdim fakat belli etmemeye çalışarak oturduğu yerden kalktı.

" Ben bira almaya gidiyorum. İster misin? "

Elimdeki boş şişeye baktım ve başımı salladım. Birkaç dakika içinde elinde iki büyük birayla geri gelmişti. Neşesi yerindeydi. Bu da konudan uzaklaştığımıza işaretti. Birayı elinden alırken teşekkür ettim.

" Ee sen neler yapıyorsun? Müziğe devam mı? "

Yerine otururken başını olumsuz anlamda salladı.

" Maalesef yeni okulumun müziğe pek ilgisi yok. "

Başımı salladım hafifçe. Ve o an nihayet saatlerdir getirmeye çalıştığım konu oraya geldi.

" Merih ne yapıyor? "

Bakışlarımız buluştuğunda gözlerinde gördüğüm şeyin ne olduğundan emin değildim. Emin olduğum tek şey samimi olduğuydu. Gülümsedim hafifçe.

" Aynen devam. "

Başını eğdi.

" Takip ediyorum yarışmaları. Umarım bu sene yeniden birinci olabilir. Ben gittikten sonra siz birlikte devam edersiniz diye düşünmüştüm. " derken yeniden bana bakmıştı.

Omuz silktim.

" Ben bıraktım müziği. "

Kaşları hafifçe çatıldı. Buna yıllar öncesinde de çok kızdığını hatırlıyordum, devam ettim.

" Hem Merih artık tek değil. "

Kaşları biraz daha çatıldığında biramı yudumladım.

" Kim? " dedi sadece.

Şişeyi ağzımdan çekip gülümsedim.

" Derin. "

Kaşları bir kez daha havalandı ve öksürerek boğazını temizledi.

" Derin gerçekten iyi olmalı.. " diye yorumda bulunduğunda başımı salladım.

" Baya iyi. Üstelik Merih ile oldukça uyumlular."

Yüzü resmen düşmüştü. Omuz silktim bir kez daha.

" Çok iyi anlaşıyorlar. İyi bir ikili oldular. "

Yüzü utançtan olmadığına emin olduğum bir şekilde kızarmaya başladığında gözlerini kaçırdı ve kendini gülümsemeye zorladı.

" Sevindim.. "

Parmaklarıyla sıkıca kavradığı şişeyi kafasına diktiğinde planımın Hayal kısmının başarılı geçtiğini görebiliyordum. Şimdi ise geriye ikinci kısım kalıyordu. Ve bunun için de yine hiçbir şeyi şansa bırakamazdım. Bu nedenle Hayal'i yakınımda tutmam gerekiyordu. Çok yakınımda.

Merhaba nasılsınız? Bu bir sonraki bölümün başı. Maalesef bölümün tamamı yarın gelecek yine de sizi daha fazla merakta bırakmayayım diyerek yazmış olduğum kısmı paylaştım. Kusura bakmayın oldukça kısa.

Hepinizin -yorum yapan- hemfikir olduğu üzere tek kitapta bırakma kararı aldım. Bu nedenle de kurguda birtakım değişiklikler yapmam gerek. Yani ben normalde birkaç bölüm içinde final yapacaktım ve ikinci kitaba geçecektim fakat artık işler değişti. Bu nedenle bölümlerin hızı düşerse lütfen kusuruma bakmayın kafamda toparlamam gereken yerler var doğal olarak. Ama yine de elimden gelenin en iyisini yapacağım insallah. Sizi seviyorum. ❤



AYRIKOTUWhere stories live. Discover now