120.

1.2K 84 14
                                    

2 hafta sonra...

Derin

Bugün provayı boş derste aldığımız için öğle arasında İnci ve Serhat'le kantinde oturuyorduk. Serhat İnci'nin Geometri bitirme projesinde takım arkadaşıydı. Bu konuda kendimi biraz kötü hissediyordum fakat yine de İnci'yi Biyoloji dersinden geçirmek sözü ile ikna etmiştim. Kantindeki görevli bize seslendiğinde İnci ben alırım diyerek sandalyesinden kalktı. Tam o esnada içeriye Merih girmiş ve bir bana bir de Serhat'e dikkatle bakarak yanımızdaki masaya oturmuştu. Çok geçmeden telefonum titredi. 

' O kim? '

Merih'le arkadaş kalma kararı almıştık fakat o yine de gözlerini üzerimden ayırmıyordu. Bu halleri beni biraz boğsa da tepkili karşılık vermemeye çalışıyordum. Çünkü zaten son yaşananlardan sonra yeterince gerilmiştik ve ben haftalardır ilaçlarımı almıyordum. Derince bir nefes çekip kısaca yanıtladım.

' Serhat. İnci'nin proje arkadaşı. '

Cevap gelmedi. O esnada İnci elinde üç karışık tostla geri gelmişti. Teşekkür ederek tostlarımıza gömüldüğümüzde Serhat İnci'yle projeyi bitirmek için program çıkartmaya başlamıştı. Bense yanlarında çayımı yudumluyor İnci'nin sıkkın şekilde projeden bahsetmesini dinliyordum. Doğruya doğru İnci'nin Geometri ortalamasını yükseltmeye hiç ihtiyacı yoktu. Fakat belli ki Serhat'ın ihtiyacı vardı. Sandalyesinde geriye doğru yaslanırken merakla sordu.

" İnci senin Geometri ortalaman kaç? "

İnci ela gözlerini kızgın bir şekilde bana çevirirken geveledi.

"86 "

Serhat gözlerini büyüterek karşılık verdi.

" Yuh. Benimkinin iki katı resmen. "

O ikisi bu kez de İnci'nin ders notlarından konuşmaya başladığında elimi çeneme yerleştirip etrafı izlemeye başlamıştım. İleride beşli bir erkek grubu kendi aralarında kahkahalarla bir şeye gülerken hemen yanlarında üç tane kız fısır fısır dedikodu yapıyordu. Kızların bakışlarını takip ettiğimde kantinin en uzak köşesindeki masada birbirine oldukça yakın oturan çifte takıldı gözlerim. Ve bir anda nefesim kesildi. Kızların kendi aralarında dedikodusunu çevirdiği ikili Hazar ve Nida'dan başkası değildi. İkisi küçük daire masanın birer ucuna yerleşmişti. Nida önündeki broşürden sesli şekilde bir şeyler okurken Hazar onu dikkatle dinliyor ve arada bir onun yüzünü inceliyordu. Bir ara kızın yüzüne düşen tutama uzanıp kulağının arkasına ittiğini gördüm ve aniden oturduğum yerden gürültüyle kalktım. İnci irkilerek bana dönmüştü.

" B-ben lavaboya gidiyorum. " dedim bir çırpıda.

Ve kimsenin cevap vermesini beklemeden neredeyse koşarak kantinden çıktım. Günün geri kalanında sesim adeta içime kaçmıştı. Merih birkaç kez neyim olduğunu öğrenmeye çalışmış fakat net bir cevap alamamıştı. Net cevabın ne olduğunu benim bile bildiğim söylenemezdi zaten. Sadece içimde büyük bir boşluk olduğunu hissediyordum. Ve bu boşluk gün geçtikçe daha da derinleşiyordu. 

***

Gün sonu gelip çattığında İnci ile birlikte okuldan çıkıyorduk. İnci'nin kafası Özgür'le o kadar doluydu ki bendeki sessizliğin farkında bile değildi ve bu işime geliyordu. Elindeki telefonu bana doğru sallarken cırladı.

" Al işte! Takipleşmeye başlamışlar! Ulan ne ara ya ne ara?"

" Kim?" diye sordum boş bulunarak. Sanki kızın dakikalardır bahsettiği şey onlar değilmiş gibi.

" Aşk olsun Derin beni dinlemiyor musun? Zeynep ve Özgür. Takipleşmiş. Hayır hadi o takip etti sen niye geri takip ediyorsun hemen? " 

Biranda olduğu yerde durunca ben de durmak zorunda kaldım.

AYRIKOTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin