62.5

3.6K 194 15
                                    

Youtubeda baglantıyı bulamadıma ama parcada gecen sarkıyı dinlemenizi öneririm.
Boş Boş Bakanlar- Buldum Senin Adın Akdeniz

Derin

Ben sıranın en ucuna kadar kaymıs az evvel yasadıgım şoku üstümden atmaya calısırken Merih gayet rahat tavırlarla sıraya yerlesmekle mesguldü. Metin hoca tahtanın önüne geçip ödevi yapanları sordugunda Merih gözlerini bana cevirdi bense kafamı egdim. Sonra biranda eli önümdeki kitaba gitti ve onu bir cırpıda alıp hocanın bahsettigi sayfayı actı.
" Hocam! Derin de yapmıs. "
Biranda herkes bana döndü ve ben ensemden asagı inen sıcaklıga karsılık basımı sıraya yatırdım. Allah'ım çok utanç vericiydi çok fazla utanç vericiydi! Ve Merih sayesinde lise hayatımın ilk artısını da almıs oldum.

***

Zil calıp sınıf yarı yarıya bosaldıgında Merih yerinden kımıldamamıstı. Basımı kaldırmadıgımı görünce omzumu dürttü. Bense hicbir tepki vermedim. Bu sıradan kalkmayacaktım. Allah askına ben bu cocuğu kendimden uzak tutmaya çalıstıkca dibimde bitiyordu! Omzumu bir kez daha dürttügünde homurdandım. Bedenim yeterince titriyordu zaten temasa ne gerek vardı ki? Ben kendi kendime söylenirken biranda kahkaha atmaya başladı. Ve sınıf aniden sessizlesti. Kulaklarıma kadar kızardıgımı hissederken basımı kaldirdım ve önce bize bakan sınıf arkadaşlarıma sonra da kahkahasıyla kulaklarımı okşayan Merih'e baktım. Ben gozlerimi saskınlıkla kocaman açmış onun fütursuzca gülüşünü izlerken nihayet sınıf yeniden uguldamaya baslamıstı. Alt dudagımı disleyip basımı geri yatırdım. Utanmıstım.

***
Üçüncü dersin boş oldugunu öğrendigimizde sınıftan neseli bir ugultu yükseldi ve herkes yavas yavas sınıfı terk etmeye başladı. Icimden Merih'in de gitmesi için dualar ediyordum ki sınıfta üç kisi kaldık. Ben, o ve Elif. Elif kitap okumayı tercih ettiginde gözlerimi huzursuz oldugumu belli eden bir ifadeyle Merih'e cevirdim. Ama o pek de cıkacaga benzemiyordu. Belki de sıramı degistirmeliydim. Gozlerimi etrafta gezdirirken kendime gecici süre icin oturabilecegim bir sıra bakıyordum ki Merih' in gitarından yükselen ses dikkatimi ona cevirdi. Merih masasının üstüne yarım ve bana dönük sekilde oturmus kucagına aldıgı gitarını akord ediyordu. Nihayet ayarlayabildiginde tatlı bir melodi bos sınıfı doldurdu. Ve bu melodiye Merih'in sesi karıstı.

Gecen sımsıcak ve de yıldızlı.

Ovalarında limon ve çilek kokusu var.

Bana bahşet adını.

Bana bahşet adını.

Buldum senin adın Akdeniz.

Kıyılarına vurulmuş bir balık gibiyim bile isteye.

Hayal toplar bendeniz.

Bu seferki biraz ağır kaldırmak için.

Çünkü göklerin masum bir dengi.

Gözlerinin rengi.

İnciler sanki saklanmış.

Gördükten sonra gülümsemeni.

Yok oluşum başlıyor giderken sen.

Tutunacak bir dalım kalmıyor.

Gözlerini benimkilerden ayırmadan söyledigi sarkı boyunca bakıslarımı kacıracak yer aramıs titreyen dizlerimi sıkmaktan parmaklarımı acıtmıstım ve sarkı nihayet bittiginde masanın üstünde bana dogru egildi ve fısıldadı.
" Bu senin icindi Akdeniz. "
Gözlerim panikten faltası gibi acıldıgında kafamı diger tarafa cevirdim ve onun kopkoyu delici bakıslarıyla karsı karsıya kaldım. Ama bana degil Merih' e bakıyordu.

Merhaba sizden bir sey rica etsem yarın çok önemli bir muayeneye girecegim bana dua eder misiniz bir aksilik cıkmasın diye? Sizi seviyorum :*

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now