Derin
Tenha bir kafeye girmiş ve karşılıklı olarak oturmuştuk. Özgür'ün benim için istediği bir bardak su önüme konduğunda yumruklarımı çözdüm ve bardağı iki elimle birden sıkıca kavrayıp dudaklarıma götürdüm. Bakışlarını üzerimde hissediyordum ama bunu umursamamaya çalıştım. Suyumdan birkaç yudum alıp yarısı dolu bardağı masaya bıraktığımda konuştu.
" İyi misin? "
Hafifçe başımı salladım. Daha iyiydim.
" Acıkmış olmalısın, ne yemek istersin? "
Bu sorusu karşısında huzursuzca kıpırdanmıştım. Evet acıkmıştım hem de fazlasıyla fakat yanımda para yoktu ve onun karşısında herhangi bir şey yiyebilecek durumda değildim. Özgür sorusunu yinelemek yerine garsona seslendiğinde bakışlarımı ona kaldırdım.
" Bize iki hamburger iki de kola getirebilir misin? "
Garson başıyla onay verip yanımızdan uzaklaştığında bakışlarımız buluştu. Yutkundum. Yol boyu bana bir açıklama yapmasını beklemiştim fakat sanki içinde bulunduğumuz durum fazlasıyla sıradanmış gibi davranmayı tercih etmişti. Gözleri yüzümde dolandığında bakışlarımı kaçırdım. Ve sonra tok sesi algılarıma ulaştı.
" Tedavin nasıl gidiyor? "
Gözlerimi bir kez daha onunkilere kaldırdığımda bana ilgiyle bakıyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra nihayet konuştum.
" N-ne ya-pıyorsun Özgür? "
Kısa bir duraksamanın ardından bakışlarını kaçırdı. Sorduğum soruya cevap alamayacağımı düşünmeye başladığım saniyelerde gözleri yeniden benimkileri buldu ve dürüstlükle yanıtladı.
" Seni korumaya çalışıyorum. "
Bu, onun ağzından duyabileceğim bir cümle değildi. Olmamalıydı. Hem neyden koruyordu ki beni? Kaşlarım istemsizce çatıldığında sordum.
" Neyden? "
Gözlerini gözlerimden ayırmadan öne doğru yaklaştı.
" Kim Kiminle Nerede'yi takip ediyor musun? "
KKN lisenin öğrencileri tarafından çıkartılan bir dergiydi. Okul çapında oldukça ilgi görüyordu çünkü herkes yeni dedikoduları merak ediyordu. Dergiyi çıkartanları tanımıyordum fakat oldukça acımasız bir dille eleştirip yargılıyorlardı. O dergiye konu olmak istemezdiniz. Birkaç kez karıştırma fırsatı bulmuştum fakat takip ettiğim söylenemezdi. Omuzlarımı silktim.
" Pek sayılmaz. "
Sol elini dağınık saçlarından geçirirken yeniden arkasına yaslandı.
" Okullar tatile girmeden önce özel bir kış sayısı çıkartmaya hazırlanıyorlar. "
Tek kaşımı kaldırırken söyleyeceklerine dikkat kesildim.
" Ve bu sayının kapağında sen varsın. "
Gözlerim fal taşı gibi açıldığında tısladım.
" Ne?!"
" Özel sayısının büyük çoğunluğunda seni ele almışlar. "
Ellerim şiddetle titremeye başladığında kekeledim.
" İ-yi ama n-neden? "
Özgür kısa bir süre panikleyen bedenime baktıktan sonra karşılık verdi.
" Çünkü tuhafsın. İnsanların ilgisini çekiyorsun. Merih yüzünden ortalıkta binlerce dedikodu dönüyor. Yılın başında Hazar- Merih- Derin aşk üçgeni ile ilgili bir sayı çıkartacaklardı fakat nasıl olduysa vazgeçtiler. Sonra Hazar bu üçgenden çıktı, Merih bizim sınıfa geçti. İnsanlara yüzlerce malzeme verdiniz. O zamandan beri derginin özel sayısıyla ilgili bir sürü detay toplamışlar. Fotoğraflar, yazılar, mesajlar.. aklına ne gelirse. "
YOU ARE READING
AYRIKOTU
Teen Fiction" Bak.. aramızda ne olduğunu merak ediyor. Ve ben söyleyemedikçe de kıskançlıktan çıldırıyor. Artık söylemem gerek. " Kaşları arasındaki çizgi daha da derinleşirken bana doğru bir adım attı ve aniden kolumu kavradı. " Hiçbir sikim bilmeyecek o it...
