78.

3.3K 198 23
                                    

Satır arası yorumlarınıza bayıldığımı ve nasıl motive olup da daha hevesli bölümler yazdığımı söylemiş miydim? ❤😍

Derin

İnci aniden hırkasının cebindeki telefonunu çıkarttı, bir yandan da benimle konuşmaya devam ediyordu.

" Numaranı ver de sana da göndereyim. "

Gözlerimi kızın telefonundan utançla ayırırken yutkundum.

" Benim, telefonum yok. "

Ela gözleri bir anda benimkilere kalktı ve kısa bir şaşkınlıktan sonra sordu.

" Nasıl yani? "

Omuz silkerken bakışlarımı kaçırdım.

" Kullanmıyorum. "

Bir süre daha sessiz kaldıktan sonra düz bir sesle yanıtladı.

" Anladım. "

Ben konuyu kapatmak için can atarken o tanıdık gür sesi duydum.

" Neymiş o atacağın şey, benim numarama gönder. "

Gözlerim onun İnci'ye bakan ifadesiz bakışlarını yakaladığında yerin yarılıp beni de içine çekmesini diledim. Başka rezil olacağım kimse kaldıysa megafonla anons yaptırabilirim. Olduğum yerde küçüldükçe küçüldüm. O esnada İnci de Özgür'le konuşmaya başlamıştı.

" Şey.. geçmiş yılların biyoloji soruları.. "

Özgür başını sallarken konuştu.

" Yaz.. "

İnci Özgür'ün numarasını kaydederken gözlerim etrafta dolanmaya başlamıştı. Üzerime dikilecek hiçbir bakışa tahammülüm yoktu. Nitekim kimsenin bizi gördüğü de yoktu. Rahat bir nefes alırken yine de etrafımın fazla kalabalık oluşu aldığım nefese sağlam bir tekme savurmuştu. Tükürüğüm boğazımda kaldığında öksürmeye başladım ve herkesin dikkatini üzerime topladım. Hadi ama.. Ben hem ciğerlerimin kabul etmediği nefeste boğulmaktan hem de utançtan kıpkırmızı kesilmiş bir vaziyetteyken Özgür hızla kolumu kavradı ve beni sınıfa yöneltti.

Merih

Peşlerine takılıp sınıfa girdiğimde bakışlarım içeriyi taradı. Derin elindeki şişeden birkaç yudum aldıktan sonra nihayet öksürmeyi kesmişti. Gözleri benimkileri bulduğunda birkaç saniye öylece bakıştık ve nihayet tebessüm etmeyi akıl edebildim. Tebessümüme utanarak karşılık verdiğinde iç geçirdim. Bu aşamayı hiçbir zaman tam olarak aşamayacaktık anlaşılan. Özgür'ün sırasının yolunu tuttuğumda sınıf da yavaş yavaş dolmaya başlamıştı.

Ders boyu sürekli bakışlarım onu bulmuştu. Ve bunlardan bir tanesinde asla tahayyül edemeyeceğim bir görüntü ile karşılaşmış adeta donup kalmıştım. Derin oturduğu yerde kıkırdıyor ve sanki kendine engel olamıyormuş gibi ellerini ağzına kapatıyordu. İşin daha ilginç tarafı Özgür'ün de ona bakarak sırıtmasıydı. Derin'in bu kadar eğlenmesi bir yana ulan ben Özgür'ü ilk defa sırıtırken görüyordum. Gözlerim, dışarıdan bakıldığında adeta tatlı bir flörtü andıran bu manzara karşısında öfkeyle büyürken derin bir nefes aldım ve sabırla zilin çalmasını bekledim.

Nihayet zil sesi okula yayıldığında hızla sıramdan kalkıp gülmeyi dakikalar önce kesmiş olan ikilinin yanına varmıştım.

" Günaydın. "

Özgür yanıtsız bırakırken Derin karşılık verdi.

" Günaydın. "

Gözlerimi onun makyajlı olduğunu yeni fark ettiğim yüzünde dolandırırken utandı ve başını eğdi. Sessiz kaldım. Bakışlarımı Özgür'e çevirdiğimde imalı bir şekilde söylendim.

AYRIKOTUTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon