117.

1.2K 85 24
                                    

Derin

İnci heyecanla sınıfa girdiğinde Özgür dışarıdaydı. Elleriyle eteğini düzeltip önümdeki boş sıraya oturdu.

" Günaydın. Çok gerginim. "

Saçlarımı kulaklarımın arkasına tıkıştırırken bakışlarımı ela gözlerine çevirdim.

" Günaydın ne oldu? "

Oturduğu yerde kımıldanıp konuştu.

" Bugün okul çıkışı Geometri bitirme projesi için toplanacağız. "

Daha benim konuşmama fırsat vermeden atıldı.

" Nasıl gözüküyorum? "

Dalgalandırdığı sarı saçlarına bakarken gülümsedim.

" Çok güzelsin İnci. "

Yanakları kızarırken kıkırdadı.

" Ne yapacağım peki şimdi? Görmezden mi geleyim? Yoksa aramızda hiçbir sorun yokmuş gibi mi davranayım? "

Kaşlarım havalanırken dudak büktüm. Bu işlerde hiç iyi değildim. 

" Yani bence çok da şey yapma.. "

Aniden yüzü düştü.

" O nasıl tavsiye Derin? Geometri projesini seç dedin seçtim. Planın yok mu şimdi? "

Alt dudağımı dişlerken bakışlarımı kaçırdım.

" Bak biraz düşünmemiz gerek bence. "

Bıkkın bir şekilde soludu.

" İyi. Düşünelim. Ama okul çıkışına kadar dahiyane bir plan yapmış olmamız gerek. "

Başımı salladım. Keşke tavsiyesini alabileceğimiz biri olsaydı...

Merih

Okul binasından içeriye girmemle onun yapılı bedeniyle karşılaşmam bir olmuştu. Derince bir nefes aldım ve tam önünde durdum.

" Günaydın Hazar. "

Çatık kaşları altından koyu gözlerini benimkilere dikti.

"Konuşmamışsın. "

Bıkkın bir şekilde soludum.

" Evet çünkü üzülmesini istemiyorum. Ayrıca bu çok saçma. Ben öpmedim. O beni öptü. Neden ayrılıyoruz? "

Onu ne kadar sinirlendirdiğimi suratının aldığı halden anlayabiliyordum. Bana tek bir şey dahi demeden hızla arkasını döndü ve uzun adımlarla ilerlemeye başladı. O an ne yaptığını anlamış ve panikle peşine takılmıştım.

" Hazar! Hazar dur! Tamam dur! Ben söyleyeceğim! Hazar! "

O beni umursamadan merdivenleri çıkmaya başladığında kolunu sertçe kavrayıp çekiştirdim.

" Derdin ne senin? "

Aniden durup bana baktı.

" Şimdi gidip konuşuyor musun yoksa?"

Kolunu kavrayan elimi çekerken hırladım.

" Ben öpmedim diyorum sana! "

Bir kez daha hiçbir şey demeden önüne döndüğünde çevik bir hamleyle önünü kestim. 

" Tamam. " dedim bıkkınca. " Gidip konuşacağım. "

" Şimdi. " 

Başımı salladım.

Derin

İnci sınıftan henüz çıkmıştı ki Merih içeriye girdi ve bana seslendi. Başımı kapıya çevirdiğimde gülümsedi.

" Gelir misin biraz? "

Sıramdan kalkıp ilerlemeye başladım. Yanına vardığımda beni sınıftan çıkarttı ve sıkıca sarıldı. Havada kalan kollarımı şaşkınca ona dolarken sordum.

" İyi misin? "

Başını salladı ve geri çekilip yanağımdan öptü. Ben gergince etrafı kolaçan ederken o her zamanki pürüzsüz sesiyle konuşmaya başlamıştı.

" Derin seni gerçekten çok seviyorum. "

Kaşlarım çatılırken sordum.

" Merih.. bir şeyin olmadığına emin misin? "

Ellerimi büyük avuçlarına hapsederken yutkundu.

" Bir şey oldu. "

Gergince devam etmesini bekledim. 

" İki gün önce.. Öğle arasında sizi beklerken içeriye.. " yutkunarak bakışlarını kaçırdı " içeriye ...Hayal girdi. " 

Bedenim anında kaskatı kesilmiş ve öylece kalmıştım. O da bunu fark edince gözlerini benimkilere kaldırdı ve ellerimi daha sıkı kavradı. Dudaklarının arasından çıkacak kelimeleri hem deli gibi merak ediyor hem de hiç duymak istemiyordum. Hayal buraya neden gelmişti? İki gün önce olan bir şeyden neden şimdi haberim oluyordu ki benim?

Derin bir nefes aldı ve dudaklarını araladı.

" Ben çok şaşırdım yani beklemiyordum. "

Kaşlarım daha da çatılırken ellerimi geri çekmek istemiştim fakat bırakmadı.

" Beni.. özlediğini söyledi. " dedi kısık bir sesle.

O an vücudumu ateş basmış kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. Konuşmanın nereye vardığını anlayamıyordum ve beklemek beni fazlasıyla huzursuz ediyordu.

" Sonra.. bir anda beni öptü. "

Bedenim kaskatı kesildiğinde son gücümle ellerimi geri çektim. Atıldı.

" İttim onu hemen. Karşılık vermedim. İttim. Yemin ederim. Bağırdım çağırdım kovdum. Derin.. "

Ellerim uzun zamandır hiç olmadığı kadar şiddetli titrerken midemin ağzıma geldiğini hissediyordum. Merih'in karşımda çırpınıyor olması benim için anlam ifade etmiyordu. Keşke biraz olsun içimi rahatlatabilseydi. Fakat rahatlayamıyordum. 

Kendisini öpecek mesafeye kadar gelmesine neden izin vermişti? 

Öptüğünde ne hissetmişti? 

Onu ne kadar özlediğini mi? 

Bana bunu neden şimdi anlatıyordu? 

Gözlerimin dolmaya başladığını fark ettiğimde sersem birkaç adımla önünden çekildim fakat peşime takıldı.

" Derin dur lütfen.. konuş benimle. "

Başımı hızla iki yana salladım. Sindirmem gerekiyordu. Konuşabilmek için. Tekrar onun yüzüne bakabilmek için. Belki de.. onun da zamana ihtiyacı olmuştu. Belki de o yüzden bana hemen değil de şimdi anlatmıştı. Kendi içinde tartıp biçmek istemişti belki. O öpücük ve Hayal'in kurduğu cümleler kafasını karıştırmıştı. Yaşlar yanaklarımdan kayıp giderken adımlarımı hızlandırdım ve merdivenlerden inmeye başladım. Şu an neye ağladığımı da bildiğim söylenemezdi. Sadece kendimi yapayalnız hissediyordum. Önce Hazar.. şimdi de Merih... ellerimden kayıp gidiyordu her şey. Annemin Hakan'la evlenmesine sayılı gün kalmıştı. Rüzgar benim cehennemime ortak olacaktı. Hazar birkaç aya zaten evden gidecekti. Ve ben aklımı yitirmek üzereydim. 

AYRIKOTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin