54.

4.2K 244 17
                                    

Merih

Kendi kendime konuşurken hastaneden çıktığımı fark ettim ve durup arkama baktım. Yok. Nerede bu kız? Biranda aklıma yürüyemediği gelince elimin içini alnıma vurdum. Hızlı hızlı onu bıraktığım yere ilerlerken kendi kendime kızıyordum. Nihayet görüş açıma girdiğinde olduğum yerde durup onun postallarını izleyişini izlemeye başladım. Sandalyelerden birine oturmuş, yaralı bacağını öne uzatmış ayaklarını sallıyordu. Ensemi kaşırken seslendim.

" Derin. "

Gözlerini benimkilere kaldırdığında ayağını sallamayı kesti. Ona doğru ilerledim ve tam önünde durdum. İç sesime susmasını emredip, belini kavradığımda o da tek kolunu boynuma doladı. Diğer elimi bacaklarının altına yerleştirip onu kucağıma kaldırdım ve ilerlemeye başladım.

" Ne olduğunu anlatmak ister misin? "

Başını göğsüme yatırdı ve sessizliğine gömüldü...


Derin

Evimin önünde durduğumuzda arabadan indi ve kapımı açıp beni kucağına aldı. Sağ dizim o kadar acıyordu ki uzatabilmem için arka koltuğa oturtmuştu beni. Kollarımı yeniden boynuna sardığımda içimi bir korku sarmıştı. Annemle yüzleşmek düşüncesi başıma ağrıların saplanmasına neden oluyordu ama artık geri dönüşü yoktu. Yüzleşmek zorundaydım. Bahçeye girdiğimizde fısıldadım.

" Beni kapının önünde bırakıp gider misin? "

Biran bakışlarını üzerimde hissettim ama ona bakmadım. Soruma cevap vermedi ama beni kapının önünde yavaşça indirdikten sonra arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı. O bahçeden çıkana kadar zile basmadım. Çıktığında ise düzensiz derin bir nefes alıp elimi zile uzattım.

" Allah'ım yardım et ne olur. "

Zilin sesi eve doluşurken yüreğim göğsümden çıkmak istercesine atıyordu. İkinciye gerek kalmadan kapı açıldı. Biranda gözyaşlarını boğuldum ve ne yaptığımı hiç düşünmeden kollarımı beline sarıp, başımı göğsüne yasladım. Çok yorulmuştum.. canım yanıyordu.. hem fiziksel hem ruhsal.. çok yanıyordu hem de.. sevgiye ihtiyacım vardı. Şefkate.. Sarılmaya... Ama annem izin vermedi. Tüm gücüyle beni kendinden uzaklaştırdı. Sırtımı kapıya çarparken hıçkırdım. Yüzümü görünce gözleri kocaman oldu.

" Ne oldu kız sana! "

Ellerimi yüzüme kapatıp deli gibi ağlamaya başladığımda dirseklerimi tutup ellerimi aşağıya çekti.

" Kim yaptı bunu! "

Hıçkırıklarım arasından cevaplamaya çalıştım ama ne dediğimi ben bile anlamıyordum. Annem beni birkaç kez sarstı ama sakinleşemediğim için cevap da veremedim.

" Derin! Kim yaptı diyorum! "

Gözlerim yaştan kör olmuştu ve ben kendimi durduramıyordum. Ben bir türlü sakinleşemeyince annem de endişelendi ve beni içeriye alıp kapıyı kapattı.

" Kız senin dizine ne oldu?! "

Dudaklarımı birbirine bastırdım ama ağlamayı kesemedim.

" Sokakta.. biri.. saldırdı.. kim olduğunu göremedim.. "

" Ne demek göremedim! Durduk yere niye saldırsın biri sana!"

" Bilmiyorumm.. "

Annem tek kolunu belime sarıp beni ilerletmeye çalışırken söylenmeye devam ediyordu... Ve o gün yemeğimi tepsiye koyup odama getirmesinin dışında yanıma uğramadı. Belki kulağa saçma geliyor ama içimde bir yerlerde Melis'e minnet duyduğumu hissediyorum...


Ertesi gün Melis ve Feyza okula gelmedi. Özgür ise hiç bir şey olmamış gibi sırasında oturup camdan dışarı bakmaya devam ediyordu. O işi ben halledeceğim derken neyi kast ettiğini merak ediyordum ama cevabını öğrenemeyeceğim de açıktı. Gözlerimi ondan alıp sırama dikmemle birinin koluma asılıp beni doğrultması bir oldu. Gözlerim kocaman olmuş Hazar'a bakarken, o tek elini çeneme yerleştirip başımı çevirdi.

" Derin bunu kim yaptı!"

Tüm herkes susmuş bize bakıyordu. Hazar elini çenemden çekip kolumu bıraktığında biranda dengemi kaybedip sırama çöktüm. Tüm bedenim deli gibi titrerken Hazar'ın sakin olmaya çabaladığını fark ediyordum ama başarılı da olamıyordu. Pislik Hazar gün yüzündeydi yine.

" Derin! "

İrkildim ve biranda gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Ses çıkartmamak için dudaklarımı birbirine bastırırken sağ yumruğunu sırama geçirdi. Biranda dudaklarımın arasından bir çığlık koptu. Sınıftakilerin de irkildiğini görür gibi olmuştum.

" Ben hallettim. "

Özgür'ün sesi dikkatini ona çekti.

" Neyi hallettin? "

Dedi öfkeli olduğu her halinden belli olan bir sesle.

" Bir daha rahatsız etmeyecekler. Kimse edemeyecek. "

Derken sınıftakilere göz dağı verdiğini hissetmiştim. Hazar gayet sabırsız bir tavırla sordu.

" Kim yaptı bunu? "

" Melis ve Feyza. "

" Kim lan onlar! "

Hazar sınıfa doğru bağırınca irkildim bir kez daha.

" Artık burada okumuyorlar. "

Gözlerim kocaman açılırken Özgür'e döndüm. Gayet rahat bir tavırla Hazar'a bakıyordu...


Merih

Bahçeye çıktığımda etrafıma bakınmaya başladım. Şuan gerçekten de neyin peşinde olduğumu ben de bilmiyordum ama içimi dürtükleyip duran iğrenç bir his vardı ve onu susturmak istiyordum. Görüş açıma girdiğinde adımlarımı hızlandırdım.

" Özgür! "

Özgür sakin bir tavırla, ellerini ceplerinden çıkartmadan bana döndü. Karşısına dikildiğimde Mete de kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

" Neyin peşindesin lan! "

Tek kaşını kaldırdı ve gözlerini gözlerime dikti.

" Ne konuda? "

" Lan biliyorsun neyden bahsettiğimi uzatma da cevap ver! "

Tek elini cebinden çıkartıp işaret parmağıyla burnunu silerken başını sağına çevirdi.

" Yapmam gerekeni yaptım bir şeyin peşinde olduğum yok. "

" Sana mı düştü onu korumak! "

Gözlerini yeniden benimkilere dikerken elini cebine geri soktu.

" E orda bir tek ben vardım. "

" Özgür açık konuş lan benimle ayar etme beni. "

Dedim dişlerimin arasından. Omuz silkerken karşılık verdi.

" Bende olan bu. Başka yanıt bekleme çünkü yok. "

" Ne demek yok Özgür! "

" Sen söyle o zaman.. seni neden ilgilendiriyor bu kadar? "

Yumruğumu sıkarken başımı çevirdim. Al buradan yak.

" Ondan uzak dur. "

Dediğimi duydum sonra. Ve yüzüne bir kez daha bakmadan arkamı dönüp uzaklaşmaya başladım. Kime neyin hesabını soruyorsam ben? Şimdi çıldıracağım ya! Kıza bak.. bir şarkı söyledi tüm okulu birbirine kattı! Konuşturmak için iddiaya girenler, tırnak atanlar, korumaya kalkanlar, sahip çıkanlar..

' Peki sen hangisine giriyorsun? '

" Kapa çeneni. "


AYRIKOTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin