Derin
Öğle arasını haber veren zil çaldığında prova yapıp yapmayacağımız konusundaki merakımı sınıfa giriş yapan Mert giderdi. Gözleriyle içeriyi tarayıp beni bulmuş ve gülümseyerek yanıma gelmişti.
" Selam Derin. Naber? "
Gülümsedim ben de.
" İyiyim sen? "
Omuzlarını silkti.
" Bir süre provalara ara verme kararı aldık haberin olsun. Başlayacağımızda bilgilendiririm seni yine. "
Sessizce başımı salladım. Şaşırmamıştım. Hatta bana haber gönderme nezaketinde bulunduğu için kendimi şanslı bile sayıyordum. Merih bir şekilde beni hayatından çıkartmaya karar vermişti. Olan buydu. Bu farkındalık beni yıkmasa da sarsmıştı. İyi kötü koca bir seneyi birlikte geçirmiştik ve ben bunu hiç hayal etmemiştim. Mert görüşürüz diyerek sınıftan çıktığında derince bir iç çektim. Ve ardından Özgür iri eliyle omzumu sıvazlayıp göz kırptı.
" Hadi gel İnci'yi bulalım. "
Gülümserken başımı salladım. Nihayet kavuşmuşlardı. Özgür önden ben arkadan sınıfı terk ederken midemin gurultusunu duyup ellerimi karnıma bastırdım. Sabah kahvaltı yapamamıştım. Ve kurt gibi açtım.
***
Ben iştahla elimdeki sandviçi ısırırken İnci belerttiği gözleriyle Özgür'e çıkışmaya devam ediyordu.
" Bu ne demek şimdi? "
Özgür sandviçinin son lokmasını da ağzına attı ve çiğnerken omuz silkti.
" Senden uzak durmamın bir nedeni vardı İnci. Sen kendin kaşındın. "
İnci önündeki tabağı ittirip çocuksu bir edayla kollarını göğsünde bağladı.
" Neymiş o neden? "
Özgür derin bir nefes alırken masanın üstünden İnci'ye doğru eğildi.
" Ben biraz farklıyım. "
Ben ikisinin konuşmasına yakın arkadaş kontenjanından şahit olurken bir yandan da sandviçimi kemiriyordum. İnci sanki dayanamıyormuş gibi bıkkın bir tınıyla karşılık verdi.
" Ay Özgür. Sadede gel. "
Özgür gözlerini kısarken dudaklarını birbirine bastırdı.
" Kurallarım var İnci. "
İnci acı çekiyormuş gibi bir sesle nefes verdi. Bu kez Özgür de iç çekti. Ağzımdaki sandviçi umursamadan konuştum.
" Daha rahat - yutkundum- konuşmak isterseniz gidebilirim? "
İkisi de bana bakmadı fakat Özgür gerek yok anlamında baş salladı. Ben de lokmamı çiğnemeye devam ettim.
" Her şeyine karışırım. "
Bu kez de İnci gözlerini kısmıştı.
" Ney ney? "
Özgür başını sallarken arkasına yaslanıp İnci'nin üstünü süzmeye başladı.
" Mesela eteğin çok kısa. "
İnci itiraz etmeye kalkıştığında izin vermedi.
" Sosyal medyada çok fazla erkek takipçin var. Gereksiz bir ton herif. "
İnci sinirden kızarmaya başladığında içten içe yanlarından ayrılmadığım için ben de kendime kızmaya başlamıştım.
"Egemen midir ne haltsa eski sevgilin. Rahatsız ediyor mu hala?"
YOU ARE READING
AYRIKOTU
Teen Fiction" Bak.. aramızda ne olduğunu merak ediyor. Ve ben söyleyemedikçe de kıskançlıktan çıldırıyor. Artık söylemem gerek. " Kaşları arasındaki çizgi daha da derinleşirken bana doğru bir adım attı ve aniden kolumu kavradı. " Hiçbir sikim bilmeyecek o it...
