121***

1.4K 87 11
                                    

Korkmaz Ailesi nazik teşekkürler eşliğinde evden ayrıldığında nihayet biz bize kalabilmiştik. Annem misafirlerden arda kalan tatlı tabaklarını toparlarken Hakan bana seslendi. İşte başlıyoruz. Derin bıkkın bir nefes çekip yavaş adımlarla yanına gittim.

" Otur bakalım. " dedi babacan bir tavırla. 

Ben dediğini yaparken annem tedirgin bir şekilde bizi izliyordu. Hakan oturduğu yerde vücudunu tamamen bana çevirdi ve yavaşça sordu.

" Ne kadar zamandır gitmiyorsun seanslarına? " 

Ben daha cevap veremeden annem elindeki tabakları masaya çarpmış ve bağırmıştı.

" Ne? Gitmiyor musun Derin? "

Ben onun bu usta oyunculuğuna iğrenerek bakarken Hakan sakin bir ses tonuyla araya girdi.

" Aydan'cım tamam konuşup anlayalım bakalım. " 

Yutkunurken gözlerimi annemin ikaz dolu gözbebeklerinden güçlükle ayırdım ve Hakan'a diktim. 

" Bir ay oldu... " dedim usulca. 

Kaşları hafifçe çatılırken devam etti.

" İlaçlarını da bir aydır almıyorsun o halde? "

Başımı hafifçe iki yana sallarken salonun girişindeki koyu bir çift gözün ağırlığını görmezden gelmeye çalışıyordum. Annem yanımıza yaklaşırken gergin bir tonla konuştu.

" Hiç anlamadım Hakan. Eve geç geliyordu. Gittiğini sandım. İnan ki hiç bir değişiklik de görmedim. " dedi yalandan bir endişe ile.

Bu kez bakışlarını bana çevirdi.

" Neden gitmedin kızım? "

Dişlerimi  birbirine bastırırken burnumdan soludum. Beni bu hale getiren kendisi değilmiş gibi bir de benden açıklama bekliyordu. Gözlerimi zapt edemediğim bir kızgınlıkla onunkilere çevirdiğimde yüzü seğirdi. Her şeyi döküleceğimden korkuyordu. İlaçlarımı toplayıp attığını, beni seanslara göndermemek için evden bile çıkartmadığını anlatmamdan deli gibi korkuyordu. Fakat güçlü duruşundan ödün vermiyordu. Yay gibi gerilen kaşlarında ve dikleşen sırtında milyonlarca tehdit barındırıyordu fakat buradaki kimse bunun farkında değildi. İkimiz hariç. 

Sakinleşmeye çalışarak yutkundum ve gözlerimi halıya indirdim.

" Kendimi iyi hissediyorum. " dedim sadece. 

Yalan. 

Bok gibiydim. Titremelerim geri gelmiş, her gece ağlama krizleri ve kabuslarla cebelleşir olmuştum. Ruh halimi asla stabil tutamıyor her şeyden çok çabuk etkileniyordum. Tüm çevresel faktörlere hiç olmadığım kadar duyarlıydım. Adeta sinir uçlarım dışarıda geziyordum. Fakat bundan kimseye bahsedemezdim. 

Hakan elini hafifçe sırtıma yerleştirdi ve derin bir nefes aldı.

" Derin'cim genellikle tedavinin son aylarında kendimizi çok daha iyi hissederiz. Hatta ilaçlara artık ihtiyacımız olmadığını düşünürüz. Fakat tedavi kendimizi iyi hissetmemizle tamamlanmış sayılmaz. Bu süreçte eğer doktorunun talimatlarına uymazsan her şey boşa gider. Tedavi geriler. Uzamak zorunda kalır. Hatta zamanla ilaçlar da işe yaramaz. Dozlarını arttırmak zorunda kalırız. Düzenli alman çok önemli. " 

Sertçe yutkundum. Gözlerim engel olamadığım şekilde dolarken sadece başımı sallamakla yetindim. Bu hastalıktan kurtuluşum yoktu benim. Çünkü mikrobun kendisi yanı başımdaydı. 

" Yarın senin için tekrar randevu alalım olur mu? Ve artık lütfen tedavini aksatma. Hazar götürsün seni. Değil mi Hazar? " 

Başımı kaldırıp onun öfkeli yüzüne baktım. Neye öfkeliydi? Tekrar bakıcım olduğuna mı? İç geçirirken başımı iki yana salladım. 

AYRIKOTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin