92*

3.1K 177 35
                                    


Derin

Gözlerimi camıma vuran yağmur damlalarının sesiyle araladığımda yatakta hafifçe doğruldum.
Başım kazan gibiydi. Üstelik sol kolumun üstünde uyumuş olmalıydım ki canımı çıkartırcasına sızlıyordu.
Kollarımı havaya kaldırıp gerinirken bakışlarımı pencereden dışarıya yönelttim.
Güneş yeterince tepede değildi.
Saat kaçtı?
Hızla yorganı üzerimden attım ve yataktan indim. Gözlerim saatimi ararken masanın üzerindeki telefonu buldu ve kısa bir an duraksadım. Dün gece telefona dokunmadan yatmıştım. Fazlasıyla yorgun ve bitiktim. Madden ve manen.
Adımlarımı masaya yönelttiğimde yağmur da hızlanmıştı. Tam elime telefonu alıp saate bakmak için tuş kilidini açmıştım ki aşağıdan bir bağrışma yükseldi. Göz ucuyla pahalı telefonun ekranında yazan saati görmüş ve derhal odanın dışına yönelmiştim.
16:48.
Aman Allah'ım bu saate kadar uyumuş muydum gerçekten?
Basamakları hızla inerken Hazar'ın sesi doluştu kulaklarıma.

" Anneanne içeri gir. Karakaçanı soktum ahıra ben. "

Kaşlarım duyduğum cümleyle çatılırken kafamın içi karmakarışıktı.

Baştan alacak olursak ben bu saate kadar uyuduysam bugünkü provaya ne olmuştu?
Biranda gözlerim irileşti. Yoksa Hazar beni almaya gelenleri kışkışlamış mıydı? Yapar mıydı?
Huzursuzca son basamağı da inip hole girdim ve gözlerim kafa karışıklığımın ikinci kısmını karşıladı. Hazar Nimet teyzenin koluna girmiş onu dış kapıdan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Görünüşe göre Nimet teyze üstünü başını sıkıca giyinmiş ve bu korkunç fırtınada dışarı çıkmayı sorun olarak görmemişti.
Adımlarımı onlara yönelttiğimde kadın Hazar'ın sözleriyle olduğu yerde aniden durdu.

" Soktun mu benim sıpamı içeri? "

Hazar gergin bir suratla başını salladı.

" Soktum anneannecim hadi artık içeriyi soğutmayalım ha? "

Tek elini kadının kolundan çekti ve ardına kadar açık olan çelik kapıyı sertçe kapattı. O ikisi benden tarafa döndüğünde ben de şaşkın bakışlarla olan biteni anlamaya çalışıyordum ki Nimet teyzenin şaşkın çıkan sesiyle dikkatim tamamıyla dağıldı.

" Bu kız da kim? "

Haydaa...

Kaşlarım hayretle havalandığında Hazar yanıtladı.

" Arkadaşım anneanne. Bizi ziyarete gelmiş. "

Kadın beni baştan aşağı süzerken ister istenmez utanmıştım. Hazar bana anneannesinin bunadığından söz ettiğinde durumun bu derece vahim olduğunu düşünmemiştim.
Kadın üzerimdeki polar pijamayı incelerken sordu bir kez daha.

" Burada mı kaldı bu kız? "

Hazar derin bir iç çekip hemen ardından anneannesinin kolundan çıktı ve bana doğru adımladı.

" Anneanne bizim Derin'le ödev yapmamız gerek. Gecikmeden çıkalım yukarıya. "

Kadın kuşkulu bakışlarını bir bende bir de torununda gezdirirken Hazar kolumu nazikçe kavramıştı. Ben onun iteklemesiyle bir kez daha merdivenlere yöneldiğimde kadının bir sonraki sorusuyla ikimiz de olduğumuz yerde taş kesildik.

" Annen nerede? "

Kolumu kavrayan parmaklarından kaskatı kesilmiş olduğunu hissedebiliyordum. Ve bu sorunun içini nasıl titrettiğini de öyle. Boğazım kurumaya başladığında hızla Nimet teyzeye döndüm ve şaşırmış gibi baktım.

" Nimet teyze çok solgun gözüküyorsunuz iyi misiniz? "

Yaşlı kadın gözlerini torununun sırtından ayırıp benimkilere diktiğinde dikkatinin dağıldığını görebiliyordum. Yüzü endişeyle gerildi.

AYRIKOTUDonde viven las historias. Descúbrelo ahora