29.

6.1K 328 5
                                    

Derin
Eve girdiğimde annemi evde bulmayı düşünmüyordum aslında. Yani daha saat on bile değildi. Tedirgin ve sessiz adımlarla odama gitmeye yeltenmiştim ki ben daha merdivenlere çıkmayı başaramadan sesini duydum. Evet ve duyduğum ses her ne kadar mantığım tersini yapmamı söylese de ben durdum ve mutfak kapısını yavaşça açtım. Tamam belki kusursuz bir anne değildi. Ama annemdi. İyi veya değil. Ve annemin ağlaması beni üzüyordu. Kim üzülmezdi ki? Ürkek bir tavırla başımı içeri uzattığımda onun yemek masasını çevreleyen L koltuğa oturmuş göz yaşlarını silerken gördüm.
" Anne? "
Kızaran gözlerini benim burada olduğumu yeni fark ettiğini belli eden bir şaşkınlıkla bana çevirdikten sonra yeniden minik bir hıçkırık bıraktı.
" Anne bir şey mi oldu? "
Derken içeri girdim, terslenmemiş olmamın verdiği bir cesaretle. Burnunu elindeki mendile silerken konuşmaya çalıştı.
" İyi değilim. Sonra konuşalım.. "
Ben de üstüne gitmedim. Neden gideyim ki? Anlatmak istese anlatırdı. Annem derdinin anlatılması için naz edecek insanlardan değildi. Bir şeyi gerçekten paylaşmak istese paylaşırdı. Israr ters teperdi ve ortam gerilirdi. Ve buna hiç gerek yoktu. Ses çıkartmadan mutfaktan çıktım. Ve odama yöneldim...

Ertesi sabah yine erkenden kalkıp altıma siyah pantolon üstüme de siyah kazak geçirdikten sonra deri ceketimi alıp merdivenlere yöneldim. Annemle yine mutfak kapısının önünde karşılaştığımızda durdum. İyi gözüküyordu. Bakışlarını üzerimde gezdirdikten sonra yine tek kaşını kaldırdı. Ve hoşgeldin anne!
" Tabi sen formanın kirli olduğunu gecenin bir vakti söylersen.. "
Ben gözlerimi devirerek önünden geçerken o hala beynimi dürtmeye devam ediyordu.
" Kurumaz tabi. Sana kaç sefer dedim şu formanın kirli olduğunu.. "
Postallarımı kaptığım gibi kapıyı açtım ve kırmızı çoraplarımla eşiğe çıkıp kapıyı çektim. Çevik hareketlerle postallarımı ayaklarıma geçirirken kapıyı açtı.
" Terbiyesiz! Sen kapıyı suratıma nasıl kapatırsın?! "
Ben postallarımı giymeye çalışırken ittirdi ve çoraplarımla dışarı çıkmak zorunda kaldım. Kaşlarımı çatıp ona döndüğümde hala üste çıkmak için beynimi kemirmeye devam ediyordu.
" Seninle konuşuyorsam işini bırakıp bana bakacaksın. "
" Anne! Derse geç kalacağım! "
Yalan. Okula daha iki buçuk saat vardı.
" Sen bana çemkir çemkir bak bakalım ne oluyor? "
Annem ve tehditleri adlı özel bölümle bir kez daha karşınızdayız. Ayağıma geçiremediğim postalı eğilip yerden aldığımda hala söyleniyordu. Sabah sabah enerjisi hayretler ettirici! Ben tek elimde postalım diğer elimde ceketim hızlı adımlarla ses kaynağından uzaklaşmaya çalışırken sesini duyup durdum. Sesin geldiği yere döndüğümde yüzündeki şaşkın ifade hem utanmama hem de gülümsememe neden oldu. Evet. Normalde olsa ben bu şekilde birine göründüğüm için utançtan krizlere girerdim ama yakalandığım kişi Hazar olunca yalnızca yüzümün kızarmasıyla yetindim. Kaşlarını kaldırarak gözlerini ayaklarımdan gözlerime çevirdiğinde omuz silktim ve eğilip postalımı ayağıma geçirdim. Annem çoktan kapıyı kapatmıştı bile.
" Ne bu hal? "
Bağcıklarımı bağlamadan postallarımın içine tıkarken yanıtladım.
" Gel bak annemle tanış. "
Anlamadığını ifade eden bir bakış attığında doğrulup omuz silktim yeniden.
" Neden buradasın? "
Biranda ciddileşti ve bakışlarını kaçırdı. Tek elini ensesine attığında bir problem olduğunu anladım.
" Hazar? "
Ensesindeki elini indirirken bana döndü yeniden.
" Bu sıralar Merih'ten uzak dursan daha iyi olur. "
Kaşlarımı çatarken utandığımı hissediyordum ama susmadım.
" Ne oldu Hazar? "
" Senin telefonun neden yok? "
Konuyu değiştirdiğinde iç geçirdim.
" Annem gereksiz görüyor. Hem zaten telefonla ne işim olacak ki benim.. "
Diye mırıldandığımda kesti.
" Sana ulaşmak için kilometrelerce yolu gelmek zorunda kalıyorum. Sinir bozucu. "
" Hazar buraya Merih'ten uzak durmamı söylemek için mi geldin? Gerçekten gerek yoktu. "
Zaten benim de amacım o!
Tek kaşını kaldırdı. ' Aman ne cici! '
" Okuldakiler seni rahat bırakmayacak. "
" Anlamadım? "
Derken ben de tek kaşımı kaldırmıştım.
" Dedikodular çoktan tüm okulu sardı Derin. "
Gözlerim kocaman açıldığında omuz silkti.
" Ne bekliyordun ki? Müzik Odasında kilitli bir kız bir erkek. Kız kapıyı yumruklayıp 'İmdat!' diye bağırıyor. İnsanlar elbette ki farklı şeyler düşünecekler. Ve işin doğrusunu onlara anlatamazsın. Kimse inanmaz. Ki sen zaten kimseyle konuşmuyorsun. "
Biranda ellerimin titremeye başladığını hissettim.
" Ama ben.. "
" Bak. Artık yapabileceğimiz bir şey yok. "
Derin bir iç geçirdi.
" Sadece bir süre Merih'i görmezlikten gel. "
" Ama beni zorla.. "
Daha fazla devam ettiremedim ve ağlamaya başladım. Göz yaşlarım gözlerime saldırırken tutunamayanlar yanaklarımdan çeneme doğru kayıyorlardı. Dizlerim bedenimi daha fazla taşıyamayınca yere çöktüm.
" Derin. Kendini korumayı bilmen gerek. Ne demek zorla birini Müzik Odasına kapatmak? "
Ama söz konusu Merih'ti. Umursamıyordu ki hiç. İstiyor muymuşum, istemiyor muymuşum..
" Kalk. Tamam kalk halledeceğim. "
" Nasıl? "
Dedim titrek bir sesle.
" Tamam dedim Derin kalk artık. "
Hazar. Yine bana yardım etmek zorunda hissediyordu kendini ve bu bende oradan hiç kalkmama isteği uyandırıyordu...

Hazar
Okula girdiğimizde bana yakın durmaya çalıştığını fark ettim. Gerçekten de ona yönelecek gözlerin düşüncesi bile onu deli gibi korkutuyordu. Hiç bir şey olmamış gibi merdivenlere yöneldik ve ben ona sınıfına kadar eşlik ettim. Sınıfta yalnızca kıvırcık saçlı bir kız vardı ve Derin' i görünce yalnızca kısa bir bakış atmakla yetindi. Dedikoducu tiplere benzemiyordu. Okulu kaynatan dedikodulardan çok önündeki sorular merakını cezbediyor gibiydi. Derin sırasına yöneldiğinde sınıftan çıktım ama koridorda Merih'i görünce durdum. O da beni görünce kısa bir duraksama yaşasa da ilerlemeye devam etti ve yanımdan geçip sınıfa yönelecekken kolunu tuttum.
" Bugün gelmiyor. "
Durdu ve kibar denilecek bir tavırla kolunu elimden kurtardı.
" Ben gelecek diyorum ama? "
Ukala bir tavırla kurduğu cümle beni sinirlendirmek yoluna adeta itince derin bir nefes aldım. Ama bu defa ona karşılık vermek yerine sınıfa yöneldim ve hızlı adımlarla Derin'in yanındaki boş sıraya yerleştim. Bana şaşkın bakışlar atan Derin'e bakmadan ellerimi sıraya yerleştirirken kapıda dikilen Merih'e döndüm.
" Lysde eksiklerim var biraz. İyi olacak. "

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now