79.

3.2K 214 38
                                    

78. Bölümü okuyup oylamayı unutmayın.👍
Arkadaşlar az önceki bölüm içime sinmemişti o yüzden bu bölümü de atmak istedim :) ❤

Derin

Bilincim kapanmak ve kapanmamak arasındaki loş sokakta sekerek ilerlerken belimi saran güçlü bir kolun varlığını hissettim. Ve ardından sıcacık bir nefes saçlarımı okşadı.

" Tuttum. "

Ve o tenha yolun karanlık tarafına teslim oldum...

***

Gözlerimi aralamadan evvel hissettiğim ıslak bir el yüzümü buruşturmama neden olmuştu. Nihayet birbirine yapışmış kirpiklerimi açmayı başardığımda görüntü netleşene kadar, üzerime eğilmiş olan çocuğun yüzüne boş boş baktım. Ayıldığımı fark ettiğinde elini yüzümden çekti ve soluklandı.

" Çok şükür kendine geldin. "

Gözlerimi birkaç kez açıp kapadıktan sonra dirseğimin üzerinde doğruldum.

" Noldu bana? "

Merih koltukaltlarımdan sıkıca kavrayıp beni koltukta doğrulturken yüzüme yapışan ıslak saçımı elimin tersiyle geriye ittim.

" Tansiyonun düştü herhalde, bayıldın. "

Kaşlarım çatılırken kuruyan boğazımı temizlemek adına iki kez öksürdüm.

" Ne zamandır baygınım? "

Merih sol bileğindeki saate bakarken omuz silkti.

" Yaklaşık on dakikadır. Biraz daha uyanmasan seni hastaneye götürecektim. " derken yerdeki kapağı açık su şişesini bana uzattı. Şişeyi kavrayıp dudaklarıma götürürken yüzümün neden ıslak olduğunu yeni idrak ediyordum. Ve bu beni aylar öncesine, Müzik Odası'ndaki bayılmalarımdan birine götürdü. Sesi bir kez daha kulaklarıma ulaştığında şişeyi ağzımdan çekip yanıma koydum.

" İyisin değil mi? "

Suyla bir nebze yumuşayan boğazıma güvenerek dudaklarımı araladım.

"İyiyim. Teşekkür ederim. "

Merih teşekkürümü kısa bir şaşkınlıkla karşıladığında gözlerimi kaçırdım. Doğru ya, bu çocuğun bana bilmem kaçıncı yardımıydı benimse ilk teşekkürüm. Bir an kendimi kaba hissetsem de bu uzun sürmedi. Yine de gözlerine bakmaktan kaçınarak ayağa kalktım.

" Tuvaleti kullanabilir miyim? "

" Elbette. Soldan ikinci kapı. "

Peşimden gelmemesine şükrederek önümdeki koridorda sola döndüğümde ikinci kapıya hızla adımladım ve kolu olmayan kapıyı avcumun içi ile ittirerek açtım. İçeriye girer girmez beni algılayan lamba yandığında aynadaki aksime bakıp kısa bir çığlık koy vermiştim. Ve tabi ki ben daha durumu hazmedemeden Merih kapıda bitti.

" Derin? Noldu? "

Kekelememeye çalışarak yanıtladım.

" Hiç. Hiçbir şey. Sen git, geliyorum. "

İç geçirişini işitti kulaklarım. Lavabonun içinde ilerledim ve aynadaki dehşet görüntüye daha çok yaklaştım. Merih'in beni su ile ayıltma çabaları kirpiklerime boca edilen rimeli yüzümün her yerine dağıtmış, bembeyaz tenimi kurumuş asfalt görünümüne kavuşturmuştu. Dudaklarımdaki kırmızılık da hafiften dışa taşmıştı. Sesli bir şekilde yutkundum. Annem bu halimi görse ne derdi çok iyi biliyordum. Otoban kenarlarında iş bekleyen kevaşelere dönmüşsün. Annemin bu halimi görme ihtimali beynimin orta yerine saplandığında nefesimi tuttum. Benim biran evvel eski görüntüme kavuşmam gerekiyordu. Panikle büyüyen gözlerimi görüntümden ayırdım ve musluğu açtım. Ve işkence gibi gelen uzunca bir süre suyla yüzümü temizlemeye çalıştım. Lanet olası makyaj bir türlü peşimi bırakmıyordu. Su dolu avcum kirpiklerimi buldukça siyah yolları da beraberinde getiriyordu. Bu kız ne çok rimel sürmüştü böyle? Peçetelikteki peçeteler göz kenarlarımı iyiden iyiye tahriş edip kızarttığında canımın acısı bir yana sinirden ağlamak üzereydim. Belli ki bu kadınlar makyajlarını bu şekilde çıkartmıyordu. Aynadaki görüntüme son bir bakış atıp pes ettiğimde omuzlarımı önüme düşürdüm ve kapıya yöneldim.

AYRIKOTUWhere stories live. Discover now