127.

1.4K 102 9
                                    

Arkadaşlar selam nasılsınız? Finale yaklaşıyoruz. 

Derin

Eve gelir gelmez üstümü başımı çıkartıp duşa girmiştim. Annemler gelene kadar bu fazla perişan halimden sıyrılıp her zamanki kadar perişan görünmem gerekiyordu. Duştan çıkıp temiz çamaşır ve pijamalarımın içine girdiğimde kendimi daha iyi hissediyordum. Zaten ağlamaktan içim dışıma çıkmış yeni gözyaşlarına da pek halim kalmamıştı. Dingindim. Elimdeki yeşil havluyla saçlarımın nemini alırken zilin sesini işittim. Hızla havluyu yatağın üstüne bırakıp odadan çıktım ve merdivenleri ikişer ikişer inmeye koyuldum. Fakat annemin ikinci kez zile abanmasına mani olamamıştım. Kapıyı açtığımda her zamanki memnuniyetsiz ve öfkeli yüzünü buldu gözlerim. Umursamamaya çalışarak hemen ayağının dibindeki Rüzgar'a indirdim bakışlarımı. Yüzü asıktı.

" Hoşgeldin. " dedim sevecen bir sesle.

Biranda koşup bacaklarıma sarıldığında annemin ikaz dolu tiz sesi holü doldurdu.

" Ayakkabılarınla girme! "

Rüzgar irkilerek benden ayrılmış ve hemen geri çıkmıştı. Annem içeriye girdiğinde bana göz işareti ile Rüzgar'ın ayaklarını gösterdi. Ben de hemen diz çöküp ayakkabılarının bağcıklarını çözmeye koyuldum.

" Nasılsın? "

Omuz silkti. Onu ilk defa böyle huysuz görüyordum. 

"Bir problem mi çıktı yurtta?" dedim bu defa.

Mavi gözlerini benimkilere dikmesiyle kaçırması bir olmuştu. Ayakkabılarını içeri alıp onu da peşinden hole soktum ve kapıyı kapattım. Ben montunu çıkartmakla meşgulken annem söyleniyordu.

" Kavga etmiş. "

Şaşkın bir ifadeyle Rüzgar'a baktım yeniden.

" Rüzgar? Ne oldu? Birisi sana bir şey mi yaptı? "

Annem aniden atıldı.

" Şımarıklığından. Ne olacak? Kendine benzettin iyice şunu da. Çekilin ayağımın altından. " 

Rüzgar bacaklarımın arasına saklanırken bıkkın bir ifadeyle anneme döndüm.

" Neyin var? "

Annem önce bana ters bir bakış attı. Fakat sonra niyeyse konuştu.

" Programım vardı. Şunun yüzünden iptal oldu. "

Bacaklarıma sarılan minik ellere bakarken yutkundum.

" Sen git nereye gideceksen. Ben ilgilenirim. " 

Eliyle yok der gibi bir işaret yaptı.

" Çoktan başladı. " 

Salona geçtiğinde artık görüş alanında değildik. Hemen Rüzgar'a eğildim ve fısıldadım.

" Ne oldu? "

Omuz silkti yeniden ve koşarak merdivenlere yöneldi. Ben de üstelemedim. Zaten konuşmuyordu. Yazı yazmayı bildiğini bile sanmıyordum. Nasıl anlatacaktı ki? Tüm akşamı benim odamda oyun oynayarak geçirmiş annemin deyimi ile ayak altında dolaşmamıştık. Rüzgar'ın uyku saati geldiğinde ise yatağımı açıp onu oraya usulca yatırdım. Daha sonra hem annemin sinirlerinin biraz geçmiş olmasını umarak hem de acıkmış olmam nedeni ile aşağıya indim. Annem TV karşısında uyuyakalmıştı. Sessiz adımlarla yanına gidip kumandayı kucağından aldım ve televizyonu kapattım.

" Anne. Hadi kalk. " diye fısıldadığımda kaşlarını çattı.

Uyurken bile kaşlarını çatıyordu. Bu yüzden iki kaşı arasında çok derin bir yarık vardı. 

AYRIKOTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin