SEKSEN ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

7.1K 753 134
                                    

Projeksiyon âletinin ayarlarıyla uğraşan Raiden, beni tıpkı bir beyaz perde seyircisi gibi, birazdan karşımdaki duvara yansıtılacak olan görüntüleri rahatça izleyebilmem için ofisinde orta kısımda bir yere oturttu. Meraklı gözlerle onu seyrediyordum, sırtı bana dönük hâlde çalışırken, bir yandan da alçak perdeden bir şarkı mırıldanıyordu. Bu kadar keyifli olmasını nasıl karşılamam gerektiğini çözememiştim zira ben her ne kadar sonu benim istediğim gibi biten bir düş görmüş olsam da, ölüp de azap kuyularını falan ziyaret etmişim, ardından da geri dünyaya gönderilmişim gibi hissediyordum.

"Tamamdır," dedikten sonra makinenin tuşuna bastı ve yanıma gelip oturdu. "Öncelikle onu tanımanı sağlayacağım. Düşmanını bil ki, ona göre önlemlerini al. Öyle değil mi?"

Başımı sallayıp yavaşça duvara yansıyan görüntülere kilitledim bakışlarımı.

İlk görüntüde bile heyecanlanmıştım. Onun gerçek olup olmadığından emin değilken, şimdi böyle birinin var olduğunu ve dahası acı bir gerçekle düşmanım sayılan safta yer aldığını öğrenmiştim.

Direkt olarak objektiflere bakmıyordu fotoğrafta. Sanki yanında oturan birini dinliyormuş gibi, başı hafifçe yana dönmüştü. Dudakları kapalı gülümsüyordu.

Uzun bir süre ses çıkarmadan baktım. Ona dair her detayı hafızama kaydediyordum. Bunu kendim, kardeşim, babam ve Deick başta olmak üzere, bütün Vhalaxlar için yapmalıydım. Asıl görevim buydu. Onu iyice tanımak ve sonrasında da tarafından gelebilecek her türlü tehdide karşı hazırlıklı olmak için...

Fakat benliğimin küçücük bir kısmı, işin sadece bununla sınırlı olmadığını fısıldıyordu bana. Kabul etsem de etmesem de, bu genç adamı izlemek bana ayrı bir zevk veriyordu. İçim kıpır kıpır olmuştu. Böyle hissederek yanlış bir şey yaptığımın elbette farkındaydım lâkin bazı zamanlarda insan ne aklına, ne de kalbine lâf anlatamaz ya, işte ben de o çıkmaza girmiştim. Bundan nasıl kurtulacağımı da henüz bilmiyordum.

"Bu gördüğün Rhilin, bizim için çok değerli olan Roliath'ın ölümünde pay sahibi. Onu yakalayıp kendi yaşadığı topraklara götürmüş ve orada işkence görerek ölmesini sağlamış.

Tehlikeli ve acımasız biri. Onu görüp de bir şekilde elinden kurtulmayı başaran bir başka Vhalax olan Nagery'nin anlattıklarına göre, gözü dönmüş bir psikopat. Sırf canı öyle istedi diye, karşısında tamamen savunmasız bir hâlde olan iki Vhalax'ı gözlerinin önünde öldürmüş.

Yanında da kendisi gibi olan arkadaşları var. Bir kız ve bir adam. İkisi de Lymn. Sonradan Rhilin olmuşlar..."

Raiden'a döndüğümde dudaklarım aralanmıştı.

"Yoksa rüyamda gördüğüm o iki kişiden mi bahsediyorsun?"

Raiden tek kaşını kaldırırken elindeki küçük kumandanın bir tuşuna bastı ve esmer Rhilin'in yerini iki kişi aldı.

Aynı kıvırcık saçlar, aynı güzel yüz, aynı kehribar rengi gözler... Rüyamdaki dişi Rhilin'di bu. Yanındaki adam da tahmin ettiğim diğer Rhilin'di.

"İşte bunlardı!" diye neredeyse bağırarak konuştum. "Bu ikisiydi. Diğer Rhilin'le birliktelerdi."

İkizim dudaklarını dişlerken bana sanki beni ilk defa görüyormuş gibi bakıyordu.

"Sen... Sen gerçekten de muhteşemsin Raine. Her geçen gün beni büyülüyorsun. Muhtemelen ne yaptığına dair bir fikrin yok ama bu öylesine muazzam bir güç ki! Eminim üç kıtada da yerinde olabilmek için her şeylerini feda edecek binlerce kişi vardır."

"Güç mü? Ne gücü?"

"Ah, sana anlatmıştım ama galiba o kâbusları zihninden temizlerken o zamanlara denk gelen anılarında da kopukluklar olmuş. Her neyse, bir kere daha anlatabilirim. Sen Duru Görü yeteneğine sahip birisin Raine. Hem de Teleoptik ve Zamansal Duru Görü'yü aynı anda yaşayan birisin."

KUSURSUZ #1- Yeniden Doğuş  (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now