ALTMIŞ BİRİNCİ BÖLÜM

7.2K 855 104
                                    


Eğer düşmanım olsaydın, ey sen benim dostum,
Bu yaptığından beterini nasıl yapardın, merak ediyorum?

Gerard Manley Hopkins

Sanki kaçabileceğim bir yer varmış gibi hücrenin en kuytu yerine doğru geriledim. Deick başını sol tarafına doğru eğmiş, yaptığım her hareketi dikkatle izliyordu. Ondan korkacağıma hayatta inanmazdım ama şimdi deli gibi korktuğumu hissediyordum. Tüm o dostça yaklaşımları, her zaman ortamı yatıştıran tavırları sahte miydi yani? En başından beri yaşadığı bu yere, buradaki Rhilinler'e ihanet mi etmişti?

"Ne zamandır böylesin? Ne zamandır bir Vhalax'sın?"

Elini parmaklıklara yaslayıp rahat bir pozisyon aldı.

"Uthia'da ele geçirildiğimden beri," şeytanî gülümsemesini yeniden takınırken ağırlığını bir bacağından diğerine verdi. "Ya da senin daha iyi anlayabileceğin şekilde söylersem, Jasen'le tanıştığın günden beri."

Ellerimi yumruk yapmıştım. Böyle bir ihanet olamazdı. Bunu yapmış olamazdı.

"Neden böyle bir şeyi istedin ki? Biri durduk yerde neden Vhalax olmayı ister ki?"

"Neden istemeyeyim? Vhalax olmak bir ayrıcalık. Zavallı ve düşkün bir sıradan olacağıma ya da her şeye şu Eski Dünya'daki Gandhi Felsefesi'yle yaklaşan Rhilinler'den biri olacağıma, kendini hiçbir konuda kısıtlamayan ve olduğu gibi görünüp hareket eden Vhalaxlar'dan olmayı yüz binlerce kez tercih ederim.

Yine de, için biraz olsun rahatlayacaksa, ben öyle istedim diye beni dönüştürmediler. Raiden bunu uygun görmüş. Ellerinde birden fazla Rhilin vardı ama o beni seçti," sanki çok eski bir anıyı yâd eder gibi gözleri uzak bir noktaya sabitlendi. "Bana ne yapacağını söylediğinde, o zaman hâlâ bir Rhilin olduğumdan delirmiştim. Beni kapattıkları yerde kendimi öldürmek için çok uğraştım ama beni bir dakika olsun yalnız bırakmadılar. Yalnız kaldığım takdirde kendime zarar vereceğimi bildiklerinden sürekli başımda beklediler. Bu arada beni sorguya da çekiyorlardı. Başka Rhilinler'in de olup olmadığını, eğer varsa nerede saklandıklarını anlatmamı istiyorlardı. Tâbii ki hiçbir şey söylemiyordum, beni öldürseler bile - ki o zaman gülünç derecede bunu istiyordum - ağzımdan tek bir lâf alamayacaklarını söylemiştim onlara.

Ellerinde esir olan diğer Rhilinler'i de sorguladılar fakat cevap kocaman bir hiçti. Hiç kimse onlara ezeli düşmanlarının varlığı hakkında bir şey anlatmıyordu. Eh, gereğinden fazla sabırlı davrandıklarını hissettikleri anda, hepsini öldürdüler. Ben hariç. Garip bir şekilde, aralarında en güçlü duran bendim. Ettikleri onca işkence ve sözlü tacize karşın, hâlâ direnmeye devam ediyordum.

Bir gün kaldığım o karanlık odanın kapısı açıldı. İçeriye benden daha genç bir adam girdi."

Gözleri duyduğu hayranlıkla pırıl pırıl parlıyordu. Tiksintim devasa boyutlara ulaşmıştı.

"Raiden... En büyük Vhalax... Tek ve gerçek hükümdar... Onu gördüğümde bir Rhilin olmama karşın etkilendiğimi itiraf etmeliyim. Öyle başka bir havası vardı ki. Daha önce onun gibi biriyle hiç karşılaşmamıştım.

Geriye bir tek beni bıraktıklarını ve bunu neden yaptıklarını merak edip etmediğimi sormuştu. Hiç konuşmadım. Böyle yapınca sinirlenir de beni bir an önce öldürür diye umuyordum. Lâkin o aksine sabırla gülümseyip etrafımda dolandı.

'Seni öldürmeyeceğim Rhilin,' dedi eğlenir gibi. 'Hayır, sana ceza vermekten çok, seni ödüllendireceğim. Yaşaman için bir şans vereceğim. Hem de bundan böyle bizden biri olacaksın. Güçlü, karizmatik bir Vhalax. Kim bunu istemez ki?'

KUSURSUZ #1- Yeniden Doğuş  (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin