YETMİŞ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

7.9K 794 179
                                    

Vadim Kiselev - Forgotten

İki gündür Enamont'taydık. Raiden benim iyi hissetmem için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışıyordu. Yaşam standartları ve sahip olduğu olanaklar göz önüne alınınca da, yapabilecekleri konusunda kendisine bir sınır koymadığının bilincindeydim. Ailemiz, Andhoras'ın en zengin ve köklü olanıydı. Akıl limitlerini zorlayan bir mal varlığı ve bunun yanı sıra kıtanın yönetimindeki başlıca söz sahibi olma durumu, babamın hastalığı nedeniyle bütünüyle Raiden'a kalmıştı ve bu da kendisini yarı tanrısal bir varlık gibi hissetmesine ve de hissettirmesine neden oluyordu.

Kaldığım küçük, bungalov tarzı evin verandasına çıkıp beremi taktım ve ahenkle düşen kar tanelerini izlerken ikizimi beklemeye başladım. Aslında o ve babamla birlikte, ormanın hemen girişinde olan, ailemize ait av köşkünde kalacaktım ben de. Fakat anlık bir hisle birlikte yalnız kalmak istediğimi söylemiştim onlara.

Çünkü düşünmeye ihtiyacım vardı. Xosalica'dayken bir türlü yalnız kalamıyordum. Hemen hemen bütün zamanım Raiden'la birlikte geçiyordu. Kardeşimden yana bir şikâyetim yoktu lâkin o yanımda olduğu müddetçe kendi iç dünyama dönüş yapamıyordum. Bana geçmişten esintiler veren hiçbir ipucunu yakalayamıyordum. Yalnızca Raiden'ın anlattıklarıyla bir şeyleri yerine oturtmaya çalışmak da artık yeterli değildi.

Bu sebeple kendi kendime verdiğim sözü, Enamont'a kış tatiline geldiğimizde uygulamaya koydum. Tüm içtenliğimle kardeşime ve babama bunu yapmak zorunda olduğumu anlattım. Babam her zamanki gibi gülümseyip bana destek oldu, zaten onların tabiriyle "yeniden doğuş"umla birlikte hep yanımda olmuştu. Fakat Raiden tereddüt içerisinde kalmıştı bir müddet. Bunun beklediğim ya da umduğum kadar iyi bir sonuç veremeyebileceğini söylemişti. Elbette ben de bunun farkındaydım, doğrusu anılarımın birden, gökten zembille falan inmesini de beklemiyordum. Ne var ki bunu deneme zorunluluğu hissetmiştim işte. Hislerime güvenmekle yanlış yapmış olmamayı diliyordum.

Nihayet Raiden da razı olup fikrime destek verdiğini açıkladığında, onlara göstermesem de çocuklar gibi sevinmiştim. Birkaç günlüğüne geldiğimiz bu tatilde, kendi özümde bir yolculuğa çıkacaktım, hem de tek başıma!

Giderek yaklaşan motor sesi duyulmaya başlandığında, ceplerimdeki eldivenlerimi de çıkardım ve tam teçhizat hazır olarak Raiden'ın görüş alanıma girmesini merakla bekledim.

Biraz sonra, aşağı doğru eğimli patika yolda bir nokta belirdi ve kısa sürede büyüyerek kardeşimin şeklini aldı. Parlak, kırmızı bir kar motoru kullanıyordu ve benim onu beklediğimi görünce hızını iyice artırarak saniyeler sonra yanıma ulaştı.

"Çok bekletmedim ya?"

Motoru durdurup oldukça zarif bir edayla yere ayak bastı ve koyu renk camlı gözlüklerini kaldırıp saçlarının üzerine doğru ittirdi.

"Bekletmedin, merak etme. Yeni dışarı çıkmıştım. Burası o kadar güzel ki, soluduğumuz hava o kadar temiz ki, dün gece beni bıraktığınızdan hemen sonra uykuya daldım ve daha yarım saat önce uyanabildim."

Yanıma yaklaşırken artık zihnimde yer edinmiş, ona özgü, havalı ama oldukça yakışan gülümsemesini gösterdi.

"Bilseydim uyanmanı beklerken seni buraya getirirdim. İki günde gösterdiğin gelişme hayli dikkat çekici. Daha bir enerjik ve kendinden emin duruyorsun. Özgüvenin geri geldi galiba."

"Çok daha iyi hissediyorum. Sürekli beni yoran, akılımı kurcalayan sis perdesi dağılmış gibi. Ayrıca başka şeylerle ilgilenmeye başlayınca, zihnim kendiliğinden gereksiz tüm olumsuz düşünceleri yok etmeye başladı. Sanırım çok yakında her şey eski düzenine girecek kafamın içerisinde. O zaman geldiğinde de, herkesi ve her şeyi hatırlıyor olacağım."

KUSURSUZ #1- Yeniden Doğuş  (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin