KUSURSUZ
YENİDEN DOĞUŞBİRİNCİ KISIM: KAÇIŞ
(20.01.2020 tarihinden itibaren kitabın düzenlenmesine başlanmıştır...)
"Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik. Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk; kardeş olarak yaşamayı..."Martin Luther King
Doktor Ormden, Araştırma Merkezi'nin kalbi sayılan odaya giriş yaptığında yüzünde keyifli bir gülümseme vardı. Hatta deney sıralarının arasında gezinirken, ona yakın olanlar neşeli bir şarkı mırıldandığına bile şahit oldular. Altmışlı yaşlarının ortalarında olan bu adamı daha önce hiç bu kadar mutlu görmemişlerdi. Tarihî bir güne şahit olduklarına inanıyorlardı.
Ormden rastgele bir bilim adamının yanında durdu ve ona üzerinde çalıştığı deneyle ilgili sorular sormaya başladı. Aldığı tatmin edici cevaplar sonrasında başını memnun bir ifadeyle sallıyordu. Bu işi yaklaşık on kişinin üzerinde tekrarladıktan sonra, pencere kenarında elinde notlarıyla bekleyen asistanı Lacis'in yanına gitti. Elini uzatıp o günkü test sonuçlarının yazılı olduğu kâğıdı aldı.
Teknoloji akıl almaz derecede ilerlemiş olmasına rağmen, Lacis hâlen notlarını kendi el yazısıyla alıyordu:
"Test Sonuçları: No: 1
Y.D.S. (Yeniden Doğuş'tan Sonra) 9 Temmuz 1183
Kırk yedi numaralı numune üzerinde gerçekleştirilen genetik değişiklik başarıyla sonuçlandı. Numune üzerinde fazladan gen ile oynama yapılmadı. Kök hücrelerde yapılan değişiklik sonucu, ilgili embriyoya ait hastalık önceden tespit edildi ve önlemi alındı.
Seksen bir numaralı numunedeki bozukluğun ileri seviyede olduğuna, dolayısıyla ilgili embriyo üzerinde daha fazla gen ile oynanmasına karar verildi."
Ormden diğer sayfaya geçti:
"Test Sonuçları: No: 2
Y.D.S. 30 Ağustos 1183
Elli üç günlük sürenin ardından, kırk yedi ve seksen bir numaralı numunelerin tamamen aynı sonuçlar gösterdiği saptandı. Herhangi bir olağandışılığa rastlanılmadı. Her iki embriyo da yapay rahimlere gelişimlerini tamamlamak için nakledildi."
"Güzel," dedi Ormden, bakışlarını kâğıttan kaldırıp Lacis'e yönlendirirken. "Kesinlikle en ufak bir hata istemiyorum. Her şey önceden planladığımız gibi gitmeli."
"Elbette efendim. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz."
Bu sırada dışarıda yağmur yağmaya başladı. Ormden tek kaşını kaldırıp soru sorarcasına Lacis'e baktığında, asistan yanaklarının kızarmasına rağmen bakışlarını kaçırmadı.
"Efendim, şey... Meteoroloji Birimi bundan böyle haftalık değişiklik yapmaya karar verdi. Bu hafta öğleden sonra, saat iki ile dört arası, gelecek hafta da gece yarısından itibaren iki saat boyunca sağanak yağış var. Birime gelen çok sayıda telefon ve elektronik mesaj sonucu bu karar alındı. Anlaşılan, halk tekdüzelikten biraz sıkılmış."
Ormden hoşnutsuzca burnunu kırıştırdı. Tekdüzelik onların yaşam biçimiydi zaten. Neden buna karşı çıkıyorlardı, anlam veremedi ama üzerinde de fazla durmadı. Şimdilik karmaşa istemiyordu, zamanı geldiğinde zaten herkes, mecburen her şeye ayak uyduracaktı.
Elindeki notları geri Lacis'e uzattı ve odada adımlamaya başladı. Kuzey tarafındaki duvarların tamamı baştan aşağı cam kapaklı, yalıtılmış dolaplarla döşenmişti. İçerilerinde çok sayıda cam tüpçükler vardı. Ormden orta kısımda bir yerde durdu ve gözlüğünü düzeltip dikkatle bir tüpe bakmaya başladı.
Lacis doktorun her zamanki gibi doksan numaralı numuneye yüzünde saf bir açlıkla baktığını gördü. Bu tüpçüğe kendisinden başka kimsenin dokunmasına izin vermiyordu. Onun üzerindeki tüm deneyleri bizzat kendisi gerçekleştiriyordu. Ve bugüne kadar kimse ağzını açıp bunun nedenini ona sormamıştı. Fakat Lacis, birden bire gelen bir cesaretle öne eğilip Ormden ile birlikte numuneyi seyre daldı.
"Efendim," dedi, sesi oldukça yumuşak çıkmıştı. "Neden bu numune bu kadar ilginizi çekiyor? Diğerlerinden farkı ne?"
Ormden bir süre daha sessizce, gözünü kırpmadan deney tüpünü izlemeye devam etti, öyle ki Lacis onu kızdırdığını düşünmeye başlamıştı. Bu nedenle Ormden'in aniden kendisine dönüp gülümsediğini görünce şaşkınca gözlerini kırpıştırdı.
"Bu numune Lacis," dedi Ormden, zafer edası taşıyan ses tonuyla. "Bir ilk. Başka bir benzeri yok. Çift yumurta ikizlerine ait bu embriyolar, deney tamamlandığında herkese mükemmelliğin ne demek olduğunu gösterecekler." Yüzündeki bir babaya mahsus şefkatle tüpe baktı tekrar. "O gün geldiğinde, dünya kusursuzu görecek."
BẠN ĐANG ĐỌC
KUSURSUZ #1- Yeniden Doğuş (Düzenleniyor)
Khoa Học Viễn TưởngNew York Araştırma Merkezi'nden bir bilim adamı, çok sayıda "Tasarım Bebek" oluşturarak Dünya'nın bundan böyle çok daha yaşanılası, huzur ve refah dolu, her türlü hastalık ve felâketten uzak bir yer olmasını istiyor. Ama işler umduğu gibi gitmiyor...