KUSURSUZ #1- Yeniden Doğuş (...

Από ozlemdokuyucu

1.3M 122K 20K

New York Araştırma Merkezi'nden bir bilim adamı, çok sayıda "Tasarım Bebek" oluşturarak Dünya'nın bundan böyl... Περισσότερα

🌚 PROLOG 🌝 (Düzenlendi)
🌚 BİRİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 İKİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 BEŞİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ALTINCI BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YEDİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 SEKİZİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 DOKUZUNCU BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ONUNCU BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON BİRİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON İKİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON BEŞİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON ALTINCI BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON YEDİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON SEKİZİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 ON DOKUZUNCU BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ ALTINCI BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ SEKİZİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 YİRMİ DOKUZUNCU BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZUNCU BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZ İKİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZ BEŞİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZ ALTINCI BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
🌚 OTUZ YEDİNCİ BÖLÜM 🌝 (Düzenlendi)
OTUZ SEKİZİNCİ BÖLÜM
OTUZ DOKUZUNCU BÖLÜM
KIRKINCI BÖLÜM
KIRK BİRİNCİ BÖLÜM
KIRK İKİNCİ BÖLÜM
KIRK ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
KIRK DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
KIRK BEŞİNCİ BÖLÜM
KIRK ALTINCI BÖLÜM
KIRK YEDİNCİ BÖLÜM
KIRK SEKİZİNCİ BÖLÜM
KIRK DOKUZUNCU BÖLÜM
ELLİNCİ BÖLÜM
ELLİ BİRİNCİ BÖLÜM
ELLİ İKİNCİ BÖLÜM
ELLİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ELLİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ELLİ BEŞİNCİ BÖLÜM
ELLİ ALTINCI BÖLÜM
ELLİ YEDİNCİ BÖLÜM
ELLİ SEKİZİNCİ BÖLÜM
ELLİ DOKUZUNCU BÖLÜM
ALTMIŞINCI BÖLÜM
ALTMIŞ BİRİNCİ BÖLÜM
ALTMIŞ İKİNCİ BÖLÜM
ALTMIŞ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ALTMIŞ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ALTMIŞ BEŞİNCİ BÖLÜM
ALTMIŞ ALTINCI BÖLÜM
ALTMIŞ YEDİNCİ BÖLÜM
ALTMIŞ SEKİZİNCİ BÖLÜM
ALTMIŞ DOKUZUNCU BÖLÜM
YETMİŞİNCİ BÖLÜM
YETMİŞ BİRİNCİ BÖLÜM
YETMİŞ İKİNCİ BÖLÜM
YETMİŞ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YETMİŞ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
YETMİŞ BEŞİNCİ BÖLÜM
YETMİŞ ALTINCI BÖLÜM
YETMİŞ YEDİNCİ BÖLÜM
YETMİŞ SEKİZİNCİ BÖLÜM
YETMİŞ DOKUZUNCU BÖLÜM
SEKSENİNCİ BÖLÜM
SEKSEN BİRİNCİ BÖLÜM
SEKSEN İKİNCİ BÖLÜM
SEKSEN ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SEKSEN DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
SEKSEN BEŞİNCİ BÖLÜM
SEKSEN ALTINCI BÖLÜM
SEKSEN YEDİNCİ BÖLÜM
SEKSEN SEKİZİNCİ BÖLÜM
SEKSEN DOKUZUNCU BÖLÜM
DOKSANINCI BÖLÜM
DOKSAN BİRİNCİ BÖLÜM
DOKSAN İKİNCİ BÖLÜM
DOKSAN ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DOKSAN DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
DOKSAN BEŞİNCİ BÖLÜM
DOKSAN ALTINCI BÖLÜM
DOKSAN YEDİNCİ BÖLÜM
DOKSAN SEKİZİNCİ BÖLÜM
DOKSAN DOKUZUNCU BÖLÜM
YÜZÜNCÜ BÖLÜM
YÜZ BİRİNCİ BÖLÜM
YÜZ İKİNCİ BÖLÜM
BİR GÜZEL DUYURU! ☺
YÜZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YÜZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
YÜZ BEŞİNCİ BÖLÜM
YÜZ ALTINCI BÖLÜM
HAKKIMDA YİRMİ ŞEY (MEYDAN OKUMA ETKİNLİĞİ)
YÜZ YEDİNCİ BÖLÜM
YÜZ SEKİZİNCİ BÖLÜM
YÜZ DOKUZUNCU BÖLÜM
YÜZ ONUNCU BÖLÜM
YÜZ ON BİRİNCİ BÖLÜM
YÜZ ON İKİNCİ BÖLÜM
YÜZ ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YÜZ ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
DUYURU! ☺
YÜZ ON BEŞİNCİ BÖLÜM
YÜZ ON ALTINCI BÖLÜM
#AÇIKLAMA#
YÜZ ON YEDİNCİ BÖLÜM
YÜZ ON SEKİZİNCİ BÖLÜM
YÜZ ON DOKUZUNCU BÖLÜM
YÜZ YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM
YÜZ YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM
YÜZ YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
# NOT #
YÜZ YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
#YENİ BİR KARAR#
YÜZ YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM
#SON KARAR#
YÜZ YİRMİ ALTINCI BÖLÜM: FİNAL - BİRİNCİ KISIM
BİLGİLENDİRME
KİTAP HAKKINDA
#FACEBOOK SAYFASI#
YENİ KİTAP: VARİS
YÜZ YİRMİ ALTINCI BÖLÜM: FİNAL - İKİNCİ KISIM
EPİLOG
KUSURSUZ - ESKİ DÜNYA
🌚 YENİ KİTAP: KAÇAK - KRİYONİKS - DUYURU 🌝
MİRAS : GÖLGE - RUH SERİSİ - İkinci Kitap
‼ BİLGİLENDİRME ‼
🌚 YENİ KİTAP: KÖLE VE ASİ - DUYURU 🌝
🌚 YENİ KİTAP: ÇÖLÜN LÂNETİ - DUYURU 🌝
DUYURU: KUSURSUZ - YENİDEN DOĞUŞ
❗ ANKA'NIN KÜLLERİ: YENİ KİTAP ❗
📣 DUYURU 📣
ÇÖLÜN LÂNETİ (SATIŞTA!)

YÜZ YİRMİNCİ BÖLÜM

6.3K 700 200
Από ozlemdokuyucu

İnleyerek yan döndüğümde, gözlerimi aralayacak kadar dermanımın olmadığını anladım ve yattığım yerde iyice kıvrılmaya çalıştım. Her bir uzvumdan et parçaları koparılıyordu sanki, kendimi o kadar hâlsiz, o kadar bitkin hissediyordum ki, bir daha ayağa kalkıp kalkamayacağımdan şüphelenmeye başlamıştım.

"Çok yorgun düştü," Jasen'in hemen arkamdan gelen sesi oldukça kısıktı, "Ona izin vermeyecektik. Şu hâline bir baksana! Neredeyse bir buçuk gündür uyuyor. Kendi kendine mırıldanıyor ve uyanık olsa asla bize belli etmemek için uğraşacağı türde ağrıları var. Keşke kaleden çıkmasına müsaade etmeseydim..."

"Seni dinlemezdi ki," Kaen de yakınlarda bir yerde olmalıydı, çünkü onun da alçak bir sesle konuştuğunu duyabiliyordum. "Kafasına koyduğu şeyi yapana kadar durmaz benim kardeşim. Bir yolunu bulup bizi atlatırdı mutlaka. Ama haklısın. Hiç iyi görünmüyor. Sanki hasta gibi. Uyanıkken her ne kadar kendinden emin ve güçlü gibi dursa da, uyurken hiçbir şeyi saklayamıyor," sol yanımda kıvrılıp kalan elime değen ılık parmakların sahibi ağabeyim olmalıydı. "Sizin doktor bir daha baksa? Bu tür yan etkiler normal diyorlar ama benim içim hiç rahat değil."

"Doktor yaralı olanlarla ilgileniyor, az önce durumlarına bakmak için gittiğimde gördüm onu. Başı epey kalabalık. Lymnlerden de birkaç doktor varmış, işleri bitince bakmaya geleceklerini söylediler."

Gözlerim kapalı, yarı uyur, yarı uyanık hâlimle onları dinliyordum. Yaralılarımız mı vardı? Acaba ben bayıldıktan sonra neler olmuştu? Ya kayıplar? Kayıp vermiş miydik?

Nefes almaya çalıştığım esnada, göğüs kafesimin sızladığını hissettim. Belki de tahmin ettiğimden de kötü bir durumdaydım. Lâkin artık uyanmıştım ve daha fazla bu şekilde bekleyemezdim.

Başımı çevirip gözlerimi araladığımda, ilk gördüğüm kişi Kaen oldu. Arkasındaki pencereden içeriye kış güneşinin cılız ışığı doluyordu. Bu durumda mağarada olamazdık.

"Neredeyiz?"

Boğuk, pürüzlü bir tonla kaplıydı sesim. Benim gibi, Kaen de bunu fark etti ve yüzü daha endişeli bir hâl aldı.

"Xosalica'ya yakın bir yerdeyiz ama tam olarak nerede olduğumuzu bilmiyorum."

Doğrulmak için dirseklerimden güç aldım ama daha başımı kaldırdığım anda dünya etrafımda dönüyormuş gibi hissedip yeniden yere uzandım.

Birinin hızla hareket ettiğini göz ucuyla gördüm, bir saniye içinde Jasen, Kaen'in yanına gelmişti. Kaygılı ifadesini saklama gereği bile duymuyordu. Bir süre birbirimize baktık, sonra uzanıp elini başımın altına yerleştirdi ve beni kibarca tutup oturur pozisyona getirdi.

"Nasıl hissediyorsun?"

O iki kelimelik soruyu sorarken cevabımın olumlu olmasını nasıl da hevesle beklediğini gördüm gözlerinden. Dağılan saçlarımı omzumdan geriye doğru attığı sırada ona güven vermek istercesine tebessüm ettim.

"Daha iyiyim. Biraz başım dönüyor sadece. O da geçecek."

Hâlbuki yüzde yüz doğruları söylememiştim ona. Uyanıkken her dakika daha büyük bir yıkıma çekiliyormuşum gibi hissediyordum.

Hem Kaen, hem de Jasen bana bakmaya devam ettiler. Ellerimi uzatıp onlarınkileri kavradım.

"Bana böyle şüpheli şüpheli bakmayın lütfen. Siz bu durumla yeni karşılaşıyorsunuz lâkin bu bana hep oluyor," mantıklı tarafım buz gibi bir kahkaha attı, giderek büyük bir yalancıya dönüştüğümü düşünüyordu fakat duygusal yanım ona aldırmamam konusunda beni teskin etti. Daha fazla benim için üzülmemeleri için söylediğim beyaz bir yalandı bu, kötü hiçbir yanı yoktu. "Raiden'la ve Deick'le olan çalışmalarımızdan sonra da böyle baygınlık geçiriyordum. Korkmayın, kısa sürede kendime gelirim ben. Hem şimdi bunları bir kenara bırakın, neden Tumma'da değiliz?"

İkisi arasında kısa bir bakışma yaşandı fakat ben bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştım.

"Ne oldu? Lütfen bana anlatın."

Jasen bana daha da yaklaştı ve kollarını omuzlarıma doladı. Mecalsiz bir hâlde olsam da, ben de iyice ona sarıldım.

"Sen bayıldığın esnada bizim birlik Vhalax askerlerinin ve Mutasyonların üzerine gitti. Zaten sayende tarumar olmuşlardı ama bu olayı nihai bir sonuca bağlamak istediğimizden peşlerinden gittik, yani gittiler. Ben ve Kaen senin yanında kaldık.

Kısa bir süre sonra geri döndüler ve düşman ordusunu tamamen bitirdiklerini söylediler. Fakat Raiden'ın bundan haberi olmuştu..."

İkizimin adını duyunca rahatsızca kıpırdandım ve başımı kaldırıp Jasen'le göz göze geldim. Kaşları hâlâ çatık bir hâldeydi.

"Xosalica'daki Hava Kuvvetleri'ne bağlı birliğini Tumma'ya gönderdi. Biz göz açıp kapayana dek bir bombardıman altında kaldık. Kaçıp mağaranın derinlerindeki sığınaklara saklandık ama kayıplarımız da oldu maalesef," sıkıntıyla iç geçirdi. "Artık orada kalamazdık Cyra. Tumma halkı evlerinden oldu. Mağaraların üst kısımları büyük zarara uğradı.

Biz de Lymnlerin otobüsleriyle bu küçük kasabaya geldik. Galiba savaş nedeniyle şu an olduğumuz doğu yakası boşaltılmış. Site olarak kurulmuş bir bölgedeyiz."

"Raiden'ın bunu bilerek yaptığını anlamış olmanız lazım, eminim sinirden köpürmüştür. Üzerimize saldığı orduyu her ne kadar gözden çıkarmış olsa da, o kaybetmeyi asla kabullenemeyen biri.

Bu yüzden Tumma'yı bombalamış olmalı. Sizi ve beni köşeyi sıkıştırmak için.

Orada kalamayacağımızı bildiği için böyle hain bir plan kurmuştur o. Şimdi kendi ayaklarımızla onun burnunun dibine kadar geldik," yutkundum ve bakışlarımı Kaen'e çevirdim. "Asıl kıyamet şimdi kopacak. Bizi avuçlarının içine aldığını düşünüyordur mutlaka. Hiç vakit kaybetmeden saldırıya başlayacaklar."

"Aynen dediğin gibi güzelim. Evet, hayatta kalmayı başardık ve buraya kadar gelip saklandık ama bir açıdan da köşeye sıkıştırılmış olduk. Raiden'ın istediği oldu.

Artık tek seçeneğimiz, onun karşısına çıkmak olacak. Bu son yenilgisinin acısını çıkarmak için akılları zorlayan yöntemlere başvurabilir. Ama bundan da çok, yani bizi alt etmekten çok, o seni istiyor Cyra. Senin ona kafa tutarak muhalif olmandan dolayı duyduğu öfkeyi yüzüne vurmaya çalışacak. Bence en büyük isteği bu."

Kaen haklıydı, Raiden'ın en büyük emeli buydu ve Jasen'le ikisi bilmeseler de, ikizim çoktan bana karşı hissettiği nefretini ve öç alma isteğini kamçılayan bir işe kalkışmıştı. Hiç olmadığım kadar ona bağımlı bir hayat yaşıyordum şimdi. İstese, şu anda beni yok edebilecek bir imkâna sahipti.

Fakat bunu hemen yapmıyordu. Raiden'ın tuhaf kaçan türde işkence yöntemleri vardı. Beni sonuna kadar süründürmeyi diliyordu. Ölürken onu göreyim istiyordu. Deick'e söylediği gibi, pişman olup af dileneceğimi düşünüyordu.

Ne var ki, ben bunu yapmayacaktım. Asla! Çünkü ona yalvarsam ve olur da beni bağışlayıp yeniden yanına kabul ederse bile yaşamıma son vermekten geri durmayacaktı. Bunu kendi ağzından duymuştum. Ben ikizimin elindeki bir piyondum. Satranç tahtasında ustaca hamlelerle kareler arasında taşıdığı, belki küçük ama oyunun kaderini belirlemede büyük pay sahibi olan o taştım.

Lâkin işim bitince, tıpkı diğerleri gibi, beni de karanlık bir kutunun içine atıp üzerimi kapatacaktı. Hatta o zaman geldiğinde, bununla da yetinmeyip, diğer taşların arasından beni seçip ayıracak ve bir daha kimsenin bulamayacağı bir köşeye fırlatıp atacaktı.

Ölümüm aynı bu şekilde olacaktı.

"Neyse," Kaen iç çekip Jasen ve bana yaklaştı ve kollarını uzatıp ona sarılmam için bekledi. Bir an bile duraksamadan Jasen'den ayrılıp ona sarıldım. Parmakları saçlarımı okşarken, ağabeyim yanağıma bir öpücük kondurdu. "Hep kötü şeylerden bahsedecek değiliz ya! Bugünün benim için ne anlama geldiğini biliyor musun Cyra?"

Hiçbir fikrim olmadığı için başımı salladım. Kaen gülümserken gözlerimin içine baktı.

"Kış mevsiminde her taraf karlarla kaplanırken, birden o beyaz örtünün altından bir çiçek fışkırır ya âdeta, adına kardelen denen, işte bundan tam on dokuz yıl önce ben böyle bir duruma şahit oldum.

En sert geçen kışlardan biriymiş söylediklerine göre. Ben henüz üç yaşında olduğumdan bunu ayırt edebilecek durumda değildim. Her yönden sıkıntılar içinde olduğumuz bir dönemmiş.

Lâkin tam da o günlerde bir mucizenin gerçekleşmesine tanıklık ettim," gülümsemesi giderek büyüdü ve yanaklarımı okşadı. "Minicik kız kardeşim dünyaya gelmişti o gün. Öyle güzeldin ki... Pamuk gibi ellerin, küçücük bir bedenin vardı. Seni ilk gördüğüm o anda bağlanmıştım sana Cyra. Hiçbir kıskançlık hissetmemiştim hem de. Bu yıllar geçtikçe de değişmedi. Sen büyürken ve ben yanı başında sendeki gelişimi gözlerken, her an seni korumak için ant içtim. Bütün kötülüklerden ve kötü kalpli insanlardan sakınmak için elimden geleni yapmaya çalıştım.

Şimdi de aynı şeyi yapmak için uğraşıyorum," ona daha sıkı sarıldığımda derin bir nefes aldı. "Doğum günün kutlu olsun bebeğim. Nice yıllara."

"Teşekkür ederim," gözyaşlarımı tutamayarak ağladım. Benden bir an olsun vazgeçmeyişi ve beni yaşamının merkezine yerleştirişi, içinde beslediği sevginin ne denli büyük olduğunu kanıtlıyordu. "Başka ne söyleyebilirim, bilmiyorum. Hissettiklerimi açığa çıkarabileceğim kadar güçlü kelimelerin olduğunu sanmıyorum. O yüzden yalnızca teşekkür edebiliyorum. İyi ki varsın Kaen ve iyi ki benim kardeşimsin. İyi ki senin ve tıpkı senin kadar güzel olan ailenin bir ferdi olmuşum.

Öğrendiklerinizden sonra bana sırt çevirmek yerine, beni tekrar kazanabilmek için ne kadar çabaladığınızı görmüştüm ama şimdi bunun neden olduğunu anlayabiliyorum. Bunun sebebi saf ve gerçek olan sevginiz. İyi kalpliliğiniz. Karşınızdaki insanın kim olduğuna değil de, nasıl biri olduğuna verdiğiniz değer.

Raiden'ın bir parçası olarak bu hayata geldiğimde, belki en başından akıbetimin şansız ve uğursuz bir yolda ilerleyeceği kararlaştırılmıştı. Fakat yeni ailem," mavi gözlere odaklanırken gözyaşlarımı sildim, "gerçek ailem bana bazı şeylerin insanların elinde olduğunu gösterdi. İyiyi ya da kötüyü seçmek bize kalmış bir şey.

Belki tabiatım kötülük üzerine şekillendirildi lâkin ben o yolda ilerlemeyi reddediyorum. Sana ve bana verdiğin değere layık olabilmek için elimden geleni yapacağım."

"Sen hiçbir zaman kötü biri olmadın Cyra. Hiçbir zaman. Eğer öyle olsaydı, gerçekleri öğrendiğin anda, gücü ve ihtişamı elinde bulunduran Raiden'ı kabullenir, bizi arkanda bırakıp ona koşardın.

Ama öyle yapmadın. Bütün işlerin sarpa sardığı o zamanlarda, herkesin sana karşı cephe aldığı anlarda bile bizim yanımızda durmaya devam ettin. Hep yaptığın gibi, insanlara küçücük de olsa bir iyilik edebileceksen, bunun için her şeyi yapabileceğini gösterdin.

Bu nedenle, bir daha sakın bana kötü bir kişiliğe sahip olduğunu söyleme bebeğim."

Ona ne kadar süre sarılıp öylece beklediğim hakkında bir fikrim yoktu. Bir yanım bunun sonsuzluk boyunca uzayıp gittiğini fısıldıyordu ama diğer tarafım ondan ayrılmaya hiç de gönüllü değildi. Bana bağlandığı gibi, ben de aynı şekilde ona doğru çekildiğimi hissediyordum. Bir bebeğin anne kokusuna ihtiyaç duyması gibi, ben de Kaen'in ilgisine ve sevgisine muhtaçtım. Ve eminim ki bu zamana dek de hep böyle düşünmüştüm.

Jasen'in eli sağ koluma dokunduğunda, ona döndüm ve tıpkı Kaen gibi beni kutlamak için hazırda beklediğini gördüm. Ağabeyime bir öpücük verdikten sonra bu kez ona sarıldım.

"Mutlu yıllar güzel kız..."

Tam ağlamam durdu derken, Jasen'in sıcacık sesiyle yeniden gözyaşlarına boğuldum. Bu belki de gördüğüm son doğum günümdü. Belki değil, büyük ihtimalle öyleydi, Raiden'ın bu konuda insaflı davranmasını beklemek budalalık olurdu. Zaten Deick'e söylediği kadarıyla, önümde sadece bir ya da iki haftayla açıklanabilecek kadar bir ömrüm kalmıştı.

Ona da teşekkür edip gözyaşlarımın sadece mutluluktan kaynaklandığını göstermek istedim. İnanmış olmalıydı, çünkü benden kuşku duyduğu zamanlardaki gibi delici bakışlar atmıyordu.

"Eğer kendini daha iyi hissediyorsan, karşı binaya gidelim. Doktorlar orada. Geleceklerini söylemişlerdi ama galiba hâlen meşguller. Sana orada bir baksınlar."

"Ben iyiyim Jasen, bir şeyim yok. Gerçekten bak. Dedim ya, zaman zaman oluyor böyle. Endişelenecek bir durum yok ortada."

"Eh, öyle olabilir ama ben sanırım bunu doktorun ağzından duyana kadar rahat etmeyeceğim," itiraz edecekken bakışlarıyla beni susturdu. "Hiç boşuna nefesini tüketme tatlım. Oraya gideceğiz ve doktor sana bakacak.

Sen bilmiyorsun ama ben bayıldığında nasıl acı çektiğini gördüm. Görmezlikten gelinecek kadar basit bir şey değil bu.

O yüzden, bunu geçiştirmeye çalışma. Gideceksin, o kadar!"

"Bak bak bak! Bana emir vermeye de başladı."

"Ah be kadın, ben seninle ne yapacağım?"

Ona sırıttığım esnada gözümün önüne bir perde inmiş gibi oldu ve bir anlığına Jasen ve Kaen yok oldular.

Bambaşka bir yerdeydim. Karanlık ve harabeye dönüşmüş bir yerde... Bir sandalyeye bağlı olarak oturuyordum. Hissettiğim duygunun korku olduğunu fısıldadı aklım bana. Nedense garip bir tedirginliğe boğulmuştum.

İşte tam o anda bir ses duyuldu dışarıdan. Kapının açılmasıyla birlikte vücudumu hareket ettirip dik durmak için çabaladım.

"Cyra?" O fısıltıyı duyduğumda birden heyecanlandım. O olabilir miydi? "Cyra, benim. Korkma."

Kesinlikle oydu.

Jasen'i görmeyi başardığımda, gelip önümde diz çöktü. Göz göze geldiğimizde, karanlığa rağmen alev alan bakışlarını görmüştüm.

"Ne işin var burada? Kendini zorla yakalatmaya mı çalışıyorsun?"

"Güzel kız, hâlen bana olan inancın çok zayıf. Ben seninle ne yapacağım?"

Sonrasında birkaç cümle daha söylendi aramızda ve Jasen beni bağlandığım yerden kurtarıp dışarıya çıkardı.

Kendime geldiğimde ve yeniden görüş alanım Jasen'le çevrelendiğinde ona bakıp gülümsedim.

"Bilmem. Bunu bana bir kez daha sormuştun ama verdiğim cevaptan memnun olmayıp yine beni yanında götürmüştün, hatırlıyor musun? Beni bir yere hapsettiklerinde."

"Seninle ilgili her şeyi hatırlıyorum güzel kız, en ince ayrıntısına kadar. Ve görüyorum ki, sen de hatırlamaya devam ediyorsun. Ben inanıyorum, bir süre sonra sen de her şeyi anımsayacaksın."

O kadar vaktimin olmadığını bilmeme rağmen başımı salladım ve oturduğum yerden kalktım.

"Pekâlâ, hadi gidelim o zaman. Seni bir an önce içine daldığın şu gereksiz telaştan kurtarmamız lazım."

Kaen'le ikisi gülüşürlerken yanıma geldiler ve birlikte bulunduğumuz binanın merdivenlerinden inmeye başladık. Her şeye rağmen, şu an hissettiğim şeyin adı gerçek mutluluktu ve ben bir şeyler buna gölge düşürmeden, bu hissi sonuna dek yaşamayı istedim.

Συνέχεια Ανάγνωσης

Θα σας αρέσει επίσης

MARİA Από MüberraMaria

Γενικό Φαντασίας

1.6K 400 18
Maria,maria işte.... . . Kitabın yazarı Emine Şenlikoğlu'nun izni dairesinde yazılmıştır. . . . . . . . Uzun uğraşlar sonucu kitap tamamlanmıştır. Ok...
3.1M 181K 61
Tanrıça Serisi-1, devamı Buzdan Cehennem'de. Avcı ve element kullanıcıları olmak üzere ikiye ayrılıyorduk. Ben ikisine de dahil olamıyordum çünkü av...
NE YÜZBAŞI MIĞ/TEXTİNG;) TAMAMLANDI. Από ZEYYDERLER

Επιστημονικής φαντασίας

207K 12.1K 59
Tamamlandı;) Her şey Eski sevgilisi diye yazdığı adam Yüzbaşı çıkınca başladı 🤭
PERŞEMBE GECESİ Από yazar hanım

Γενικό Φαντασίας

584 371 15
Birgün baksam ki gelmişsin...