Bölüm 159

5.5K 428 45
                                    

Ma'at (Bundan sonra Ma'at diyeceğim.) önünde eğilen Elza'ya baktığında ona karşı sevgiden başka bir şey hissetmiyordu. İlk başlarda onu bayağı aşağılamıştı, büyükbabası ile babasını öldürmüş ve insanlarını katletmişti. Fakat bunun için hiçbir üzüntü hissetmiyordu. Hatta pişmanlık bile duymuyordu. Sonuçta o kadim bir varlıktı, kimse ona bunun hesabını soramazdı. Fakat Elza'yı yanına aldığı için mutluydu. Kendisi bu hayatında belki de ilk arkadaşı olabilirdi. Normal bir arkadaşlık değildi fakat sonuçta kendisi bunu arkadaşlık olarak nitelendirmek istemişti.

''Bana adımla hitap edebilirsin Elza. Ancalgon ile aranızda olan ortaklık için, ejderhamın gücünü oldukça düşürdüm. Hala hepinizden oldukça güçlü, fakat eskisine göre çok daha güçsüz. Bu yüzden onu yakalama şansın var. Senin hem ortağın hemde ustan olacak. Savaşlarda yanyana duracaksınız, birbirinizin arkasını kollayacaksınız. Yaratı büyüsünü yapamasa da, benden sonra en bilgili kişi Ancalgon'dur. Yani onun öğretilerini dinlemeni istiyorum. Sana söz veriyorum, eğer 1 milyon yıl sonra Ancalgon'a hasar vermeyi başarırsan, büyükbabanın ve babanın Hell'e misafir olarak yollayacağım. Onur konuğu olacaklar ve saygı görecekler. Onlara hala nefret besliyorum, fakat bu yapabileceğim en iyi şey. Tabii ki de onları diriltebilirim, fakat hala öfkeliyim. Şimdi serbestsin. Hemera doğum yaptıktan sonra benimle birlikte geleceksiniz. Senin için bazı görevlerim olacak.''

Elza, büyükbabası ve babasının bir Koruyucunun evrenine gönderileceğini duyduğunda içi sevinçle dolmuştu. Ma'at bunu söylemese de, ardındaki anlamı anlamıştı. Elza istediği zaman büyükbabasını ve babasını görebilecekti. Bunun için yapacağı tek şey güçlenmek ve Ancalgon'a hasar verebilmekti. Sadece bir çizik bile bunun için yeterliydi. Fakat o daha tepki veremeden, Ma'at elini sallayınca Elza ve Ancalgon bir anda yok oldular.

Ma'at yanında duran karısının gerginliğini hissedebiliyordu. Büyük ihtimalle kendisinin değiştiğini düşünüyordu. Aslında pek değiştiği söylenemezdi. Hala umursamaz, üşengeç ve öldürmeyi seven bir kişiliği vardı. Ona kadim bir bağ ile bağlıydı ki, bu kendisi için tuhaf bir durumdu. Kaos'u öyle bir hale getirecekti ki, Hemera bunun için nefret edebilirdi. Fakat o karısı olduğu kadar düşmanıydı. Bir Ölümsüz'dü. Bu yüzden ona ne kadar sevgi beslese de, çok fazla güvenmediği kesindi. Fakat ona gerçek düşüncelerini söylemeyeceği için ona doğru bakıp göz kırparak,

''Hemera bunu merak ediyorsan, karakterim değişmedi. Sadece çok daha güçlü, tecrübeli ve gerçek bedenime yerleştim. Yani hala seni seviyorum ve çocuğumuz doğduktan sonra seninle ilgilenmek için sabırsızlanıyorum.''

dedi. Tam beklediği gibi karısının yüzünde güzel bir gülümseme oluşmuştu. Rahatlamıştı ki, amacı tam olarak buydu. Onun beline sarılıp kendisine çektiğinde odada yeni bir kişi belirdi. Ra ellerinde Linda ve Aegis'i getirmişti. Önüne gelip eğildi ve ekipmanları kendisine uzattığında, Ma'at iki silahı da alıp,

''Gidebilirsin Ra.''

dedi. Ra hiçbir ses çıkarmadan odadan kaybolduğunda, Ma'at ellerinde duran iki silaha baktı. Kaos onunla dalga geçmek için iki ilahi eser vermişti. Tabii ki de kendi asası ve zırhı kadar güçlü değillerdi. Fakat yine de bunlarla ne yapacağını biliyordu. Ellerinde tuttuğu süre boyunca, iki ekipmanda gitgide parlamaya başladıktan bir müddet sonra bir anda parlamalar kesilmişti.

''Akira!?''

İki ilahi eser de aynı anda yüksek sesle bu ismi haykırdı. Biliyorlardı ki, bilinçlerini alan kişi ortaklarından  başkası değildi. Yani geriverebilecek olan tek kişide Akira olmalıydı. Fakat şuan karşılarında duran kişinin ortakları ile alakası yoktu. Tamamen farklı bir görüntüye sahipti. 

''Hım.. Ma'at olarak anılmayı tercih ederim. Lida ve Aegis, size neden bilinçlerinizi verdiğimi düşünüyor olabilirsiniz. Artık bana yarar sağlayamazsınız. Sizi kullanmaya kalksa anında yok olursunuz. Bu yüzden sizi çocuğuma vereceğim. Şimdi saray içinde özgürsünüz.''

Ma'at tekrar elini salladığında iki ilahi eser de önünden kaybolmuştu. Şimdi yapacağı tek şey çocuğunun doğumunu beklemek ve bu gerçekleşene kadar yıldız enerjisi toplamaktı.

''Hemera, sende dinlen. Neredeyse 2 aylık bir süreç kaldı.''

---------------------------------------------------------

 Koruyucuların Merkezinde herkes telaşlı bir şekilde etrafta koşturuyordu. 2 aylık süre çok çabuk geçmişti ve Ma'at ile Hemera'nın çocuğu doğmak üzereydi. Tabii bu normal bir doğum değildi. Ma'at'ın mutlak gücünün tamamı olmasa da, çocuğu da buna biraz sahipti. Bu yüzden çok acılı bir şekilde gerçekleşiyordu. Koruyucular etrafta koşuştururken, Nyx, Afrodit ve bir takım kadın koruyucu doğuma yardım ederken Ma'at başka bir odada meditasyon yapıyordu. Bu çocuk doğduktan sonra hızla Kaos'a saldıracaktı. Sadece adını koyacak kadar oyalanması gerekiyordu. 

Ma'at bir müddet daha yıldız enerjisi topladığında sarayın içini dolduran bebek ağlaması ile birlikte, çocuğunun doğduğunu anlamıştı. Oturduğu yerden yavaşça kalktıktan sonra bir anda bulunduğu yerden kayboldu. Yeniden belirdiğindeyse, Hemera'nın ve kucağında duran çocuğun yanında belirmişti. 

''Demek benim soyum olan çocuk bu. Hımm.. Ne kadar da tatlıymış.''

Hemera, kocasının sesini duyunca şaşırmıştı. Onu fark etmemişti bile, ona bakarken bir anda çocuğunun kocasının kollarında görmesi ile daha büyük bir şaşkınlığa uğramıştı. 

''Sonunda bu çocuk doğduğuna göre artık Kaos'a aklımdaki işkenceyi yapabilirim. Ama ilk önce oğlumuza adını koymalıyım. Ona yok ettiğim bir ırkın ismini vereceğim. Adı Ölümsüz olacak! Kaderini ise kendi seçecek. Benim yolumdan mı ilerleyecek? Yoksa tam bir çöp mü olacak. Orası ona kalmış. Hemera sen dinlen. Elza benimle Dünya'da buluş!''

-------------------------------------------------------

''Emredin Hükümdarım!''

Elza, Hükümdarının emrettiği gibi onunla istediği yerde buluşunca direk diz çökerek selamlamıştı. Ancalgon ile birlikte 2 aydır eğitim yapıyorlardı. Ancalgon onu sadece yaratma yolunda eğitmiyor, Ma'at'a karşı sadakatini de besliyordu. Bu sayede artık Elza eskisine göre çok daha fazla Koruyucuya benziyordu. Ma'at ise kendisine hükümdarım demesine şaşırmamıştı.

''Akira olduğum zamanlarda bana yardımcı olan Dragon Krallığındaki herkesi Labirent Evrenine götür. Onları Koruyucuların hizmetine al ve bugünden itibaren eğitmeye başlayın. Şimdi kaybolun!''

Elza aldığı emirle birlikte bir anda ortadan kaybolurken, Ma'at gökyüzüne bakarak kendisini izleyen Kaos'a

''Ne zamana kadar orada saklanacaksın, seni küçük duman parçası? Gel ve karşımda dur!''

-----------------------------------------------------

''Agalar daha fazla uzatmayı istesem de, valla artık bu kitaptan sıkılmış gibi hissediyorum. Bu yüzden gelecek bölüm FİNAL olacaktır. Haberiniz olsun. Şu günlerde bayağı yoğun olduğum için bölümler böyle yavaş geliyor. Bilginize.. Hepinize iyi ve hayırlı günler dilerim. 

Kaos'un Varisi 1-2Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora