Kaos'un Varisi 1-2

Bölüm 14

Ares düelloyu başlattığında rakipleri Akira'yı dikkatlice inceliyordu. Akira hızlıca Linda'yı sırtından çekti ve tam önüne sapladı.
''Ateşin Lordu Ruin. Efendine gel!''
Tüm arena Akira'nın çağırdığı ortağı merak içinde bekliyordu. Akira'nın söylediği sözlerden sonra Arena titremeye başladı. Sahanın zemininden bir ateş sütunu Akira'ya doğru ilerlemeye başladı ve tam arkasında sütunun içinden gösterişli bir at ortaya çıktı. Neredeyse herkez bu ortağı görünce kahkaha atmaya başladı.
''Hahaha! Ortak olarak bir at seçmiş!''
''Aptala bakın! Bu canavarı ortağın yapacağına hiç ortağın olmasa daha iyi! Hahaha!''
Arenada gülmeyen bir kaç kişi vardı. Bunlar ise Akira'nın grubu ve Ra Anka'ydı. Afrodit babasının gülmemesine anlam verememiş bir halde,
''Baba, bu çocuk neden böyle bir şeyi ortağı yapmış ki?''
''Bize göre bu canavar basit bile olsa, Evren Hükümdarı Kaos'u okurken ilk ortağının bir at olduğunu kitapta belirtmişlerdi. O atı öyle bir geliştirmiş ki 3. Canavar imparator olacak hale getirmiş. Fakat bu canlıları geliştirmek imkansız derecede zordur.''
Afrodit, babasının dediklerini duyduğunda yüzü kararmaya başladı. Kaos'un nasıl o kadar güçlü olduğunu anlayamıyordu. Tam bir şey diyeceği sırada sahada büyük bir sarsıntı oldu. Ruin, kendisine gülen insanları susturmak için karşısında kendisine gülen 19 kişiye doğru büyük bir ateşten bir şerit gönderdi. Elza ve 14 çocuk bu şeritten son anda kurtuldu ama 4 kişi kendisine çarpan bu şerit ile arena duvarına çarpmaktan kurtulamadı. Tek atışıyla dört çocuğu etkisiz hale getiren Ruin, daha sonra sanki yaptığı normal birşeymiş gibi kafasını Akira'nın yüzüne sürmeye başladı. Arenada gülme sesleri ise yavaşça kesildi ve insanlar şaşkınlıktan yutkundu.
''Bu düelloda sadece kılıcımı, ortağımı ve toprak elementimi kullanmaya iznim var. Hazırsanız geliyorum!''
Akira'nın sözleri ile rakipleri kendilerini hazırladı. Savaşçılar kılıç ve kalkanlarını çekti. Büyücüler ise ellerinde büyülerini yapmaya başladı. Akira ise Ruin'in eğerine çıkıp Linda'yı yerden çıkardı. Elza ve grubu Akira ile savaşacakları için stratejilerini belirlemişlerdi. Elza bağırarak
''1 numara!''
Bunu bağırmasıyla savaşçılar büyücüler etrafını aralıklı bir şekilde sardı. Daha sonra toprak su elementine sahip olan büyücüler çevrelerinde toprağı bol su ile bataklığa dönüştürdüler. Toprak elementine sahip olan 2 kişi ise grubun çevresine bellerine kadar gelen sur tarzı bir duvarla çevirdi. Öğrenciler ve öğretmenler Elza ve sınıfının hızlı bir biçimde böyle toparlanması karşısında tezahürat etmeye başladılar. Akira bu stratejiye karşı sadece gülümseyerek
''Toprak Dalgası''
büyüsünü yaptı. Hemen önünden ilerledikçe büyüyen, heyelan gibi bir toprak birikintisi düşmanlarına karşı ilerlemeye başladı. 2 toprak büyücüsü kendilerine gelen bu dalgayı 5 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğinde bir sur ile yolunu kesti. Bu sayede kurtulacağını düşünen grup büyük bir hata yapıyordu çünkü bu büyü yapan kişi ölene veya bitirmek istediği zamana kadar devam ederdi. Dalga suru geçmeye çalışırken
''Ruin,artık savaşmaya başlayalım ne dersin?''
Akira'yı onaylamak için kişneyen Ruin, hızlıca grubun arkasına doğru koşmaya başladı. Rakibinin koştuğunu gören 15 kişi ona göre pozisyon aldı ve büyücüler sonunda hazırladıkları büyüleri Akira'ya doğru gönderdiler. Akira üstüne gelen hava, ateş ve su büyülerini görünce başının dertde olduğunu anladı ve hızlıca büyüsünü yaptı.
''Toprak Barikatı''
Barikata çarpan 8 büyü barikata çarpınca büyük bir patlama sesiyle birlikte ortalığı toz bulutu kapladı. Şuan arenanın içini izleyiciler göremiyordu. 3 hava büyücüsü rakiplerini gözden kaçırmamak için hızlıca toz bulutun rüzgarlarla birlikte dağıttılar. Toz bulutu dağıldığında ise grup birden irkildi. Çünkü karşılarında yüzünde şeytani bir gülümseme ile bekleyen Akira'yı gördüler. Akira zaman kaybetmeden Linda'nın yüzeyiyle karşısındaki savaşçının beline vurdu. Aldığı darbeyle savaşçı küçük sura çarpıp taklalar atarak sürüklemeye başladı. Bir çok kişi bu çocuğun şakasının olmadığını anlamıştı çünkü rakibi olan savaşçıya gavura vurur gibi vurmuştu. Savaşçı 15 metre ileride kendinden geçmiş bir halde duruyordu. Bu olayla birlikte kendilerine gelen S sınıfı tüm güçleri ile saldırmaya başladılar. Akira sürekli kaçıp saldırırken,
''Size planlarımı anlatayım. İlk önce savaşçıları etkisiz hale getireceğim. Daha sonra sırasıyla hava, su, toprak, ve Elza'yı yeneceğim.''
Bunu dedikten sonra Akira hızlıca savaşçıların üstüne hücum edip hızlıca onları ya topraktan çıkardığı sütunlarla ya da Linda'nın yüzeyiyle etkisiz hale getirdi. Büyücüleri ise arkalarından gelen Toprak Dalgası halletmişti. Akira ve Elza karşı karşıya kalmıştı. Akira rahat bir tavır gösterirken Elza ise diken üzerindeydi. Akira daha kimseye Seishin Alemi 5. seviyede olduğunu göstermemişti. Onun için Elza, Akira'yı daha 3. seviyede bildiği için yüzü sinirden kızarmış bir şekilde
''3. Seviyede 19 kişilik bir takımı nasıl yenebilirsin? O kadar uğraşmamıza rağmen sana bir darbe bile vuramadık!'' diye bağırdı. Akira ise sanki Elza dikkatine layık değilmiş gibi
''Ruin, geri dönebilirsin.''
Ruin kişneyip alev sütununun içinde gözden kayboldu. Şuan tüm arenada ölüm sessizliği vardı. Neredeyse hepsi 19 kişiye bahis yaptığı için paralarını kaybetmişlerdi. Sadece Akira'nın grubu mutluydu. Akira daha sonra Elza'nın sorusuna cevap niteliğinde aurasını dışarıya saldı.
''2 haftada 2 seviyeyi nasıl atladın!''
Elza şaşkınlıktan bayılmak üzereydi. Aslında tüm arena bu durumdaydı çünkü 6 yaşındaki bir çocuğun Seishin Alemi 5. seviyede olması efsanelerde bile olamazdı. Ra'da diğer insanlar gibi ayağa kalkmış, gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Akira Elza'yı sadece aurasını kullanarak basıncıyla bayılttı. Ares kendisine gelerek sahanın ortasında belirdi ve
''Kazanan Akira! Ödülünü müdür odasında verecektir.''
dedi ve Elza'yı şifacıların yanına götürdü. Tüm arena yavaş yavaş boşalmaya başlamıştı. Okulda bahsi kazanan sadece 5 kişi vardı. Azog, Lamalas, Samira, Giges kişi başına tam 21.000.000 milyon altın kazanmıştı. Giges ayriyeten Akira adına tam 3 mavi altın oynamıştı. Fakat düelloya girenler kendi üzerilerine bahis oynamaları yasak olduğu için okul parayı iade etmişti. Akademi dörtlüye toplam 84 milyon altın ödedi. Fakat koltuk satışlarından ve tüm okuldan kazandığı parayla çok büyük bir zarara uğramamıştı. Akira arenadan hızlıca çıkıp Müdürün odasına doğru gidiyordu. Onu gören öğrenciler ise parmakla onu gösteriyor (Aleyna sağolsun) arenadaki savaşını konuşuyorlardı. Hızlıca müdürün odasının kapısını çalan Akira odaya girdi.
''2 haftada 2 seviye atladığını anlayamadım. Fakat anlaşmanın gereği olarak seni 2 ay sonraki Krallık Turnuvasına temsilci olarak götüreceğim. Buda benim eklediğim ödülün.'' diyerek yüzüğünden büyük bir çuval çıkardı.
''Bunun içinde 250 adet Zaidan Alemi 5. seviye çekirdek var. Sana Krallık Turnuvası hakkında bilgi vereyim. Sen birinci sınıfları temsil edeceksin. Birinci sınıflar Seishin Aleminde oluyorlar. Sana tavsiyem 2 ayda olabildiğince kendini geliştir. Her sınıfın birincileri büyük ödüller veriyorlar. Soracağın birşey var mı?''
Ra Akira'nın sorusunun olmadığını anlayınca onu kışkışladı. Akira çuvalı yüzüğünü alıp villaya doğru yola çıktı.