Bölüm 23

8.4K 784 59
                                    

Akira, en basit taktiği kullandı. Düşmanını kızdırmak.

''Hey Elza, 1 yılda ancak bu seviyeye mi geldin. Düşündüğümden daha eziksin! Hahahaha....''

Tüm arena Elza adına tezahürat yapıyordu. Elza, Akira'nın dedikleri karşısında hiç tepki vermeden hızlıca büyüsünü yapmaya başladı. Akira ise sadece onu izliyordu. Daha Linda'yı bile eline almamıştı.

''Ateş Yağmuru''

Elza yeni öğrendiği alan büyüsünü direk kullandı. Gökyüzünde birden kocaman ateş topları ortaya çıkmıştı ve Akira'ya doğru ilerliyordu. Akira kendisine gelen devasa ateş toplarını görünce hızlıca savunma büyüsünü yapmaya başladı. 

''Toprak Elementi: Yıkılmaz Duvar''

bu büyüyü yaptığı anda etrafı çok kalın bir toprak kubbeyle çevrelendi. Bununla kalmadı ve bu kubbenin üstüne çok hızlı dönen bir hava kubbeside yaptı. Bu sayede kendisine gelen ateş topları büyük bir kuvvet düşüşüne uğrayacaktı. Ra, Elza'nın yaptığı büyüyü gördüğünde Akira'yı ciddi bir şekilde yaralamak istediğini anlamıştı fakat bu düelloya karışamazdı. Akira eğer ciddileşir ve Elza'yı yakın dövüşe zorlarsa kazanması zaten kesindi. Ateş topları hedeflerine vardığında, hava kubbesi onları engelledi ve ufak patlamalara sebeb oldu. Akira, dışarıdaki patlamalar bitince büyüsünü sonlandırdı ama Elza onu yeni bir büyüyle bekliyordu. Arkasında ki havada ufak ateş topları yaratan Elza, Akira'nın ortaya çıkmasıyla birlikte tüm ateş toplarını ona yönlendirdi. Akira, artık ciddileşme zamanının geldiğini anlamıştı. Linda'yı sırtından hızlı bir biçimde çekti ve tam önüne tuttu. Linda'nın alem atlamasıyla oluşan yeni özelliğini kullanacaktı. Tüm arena Akira'nın sadece silahını önüne tutmasına gülmeye başlamıştı. Ateş topları geldiğinde Akira'nın yanacağını düşünüyorlardı fakat öyle olmadı. Yüzeye çarpan tüm toplar Linda'ya çarptığında yansıtılmış gibi birden Elza'ya doğru uçmaya başladı. Herkes bu görüntüyü gördüğünde şaşkınlıktan bayılacaklardı. Daha önce bir silahın büyüyü yansıttığı hiç görülmemişti. Elza ise şaşkınlıktan hiç bir büyü yapamamıştı. Eğer bu büyüler onu vurursa büyük ihtimalle ölecekti. Akira, büyük bir yanlış yaptığını farketti. Eğer onu öldürürse büyük sıkıntı olurdu. Ateş topları ilerlerken Linda'yı serbest bıraktı ve ellerini hızlıca toprağa vurdu. Elza'nın tam önünde büyük bir toprak duvarı ortaya çıkardı. Ateş topları duvara vurduğunda duvarda bir çok göçük olduğu halde Elza'ya en ufak bir zarar bile gelmemişti. Arenadaki herkes bu sayede Elza ve Akira arasındaki güç farkını anlamıştı. Elza'nın seviyesi her ne kadar yüksek olsa dahi Akira'yı yenemezdi. Herkes Akira'yı alkışlayacağı sırada,

''Hahaha... Birde beni bu sahaya gömecekti ezik! Daha kendini korumaktan bile aciz bir şımarık kızsın, benim gibi birisini mi gömeceksin! Hahahaha.... Bana çizik bile atsan bu senin hayatındaki en büyük başarın olur!''

Akira yine aptalca konuştu. İnsanlar alkışlayacağı yerde birden Akira'nın söyledikleri yüzünden yuhalamaya başlayıp Elza'ya daha fazla tezahürat etmeye başladılar. Elza ise güç farkını çok iyi bir şekilde anlamıştı ve o kadar çalışmanın üzerine neden hala kaybettiğini anlayamamıştı. Gözleri dolmaya başladı. Akira bunu gördüğünde,

''En nefret ettiğim insan tipi, ufak bir şok yaşadığında ağlayanlardır. Ra Anka'nın torunu olduğun için seni şuan öldürmeyeceğim. Fakat ileride bana karşı düello isteğiyle gelip, yenildiğinde ağlarsan seni bu dünyada ustamdan başka kimse kurtaramaz, ruhunuda kılıcıma hapsederim.''

Elza bu sözlerden sonra iyice çökmüştü. Tek istediği Akira'nın saygısını kazanmaktı fakat bu hiçte kolay değildi. Yenildiği için ağlamıyordu, az önceki toplar yüzünden ölüm korkusu vücudunu sarmıştı. Ama bunu Akira'ya açıklayamamıştı. Çünkü Akira hızlıca Linda'yı kaptı ve bir adımda Elza'nın önünde belirdi. Linda'nın yüzeyiyle Elza'nın karnına öyle bir darbe indirdi ki, Elza 20 metre geriye doğru savruldu ve arenanın duvarında kendi bedeninin şeklini oluşturdu. Bu darbe ile ağzından kanlar fışkıran Elza, kendisinden geçmişti. Arenaya hızlıca şifacılar girdi ve Elza'ya ilk yardımı orada yaptılar. Akira ise umursamaz bir şekilde tüm arenaya hitaben

''Orada oturup tezahürat etmek kolay! Eğer cesaretiniz varsa tüm Zaidan Alemindeki öğrencilere söylüyorum. Bana ölüm düellosu teklif edin bende soyunuzu kurutayım!''

bunu dedikten sonra beklemeye başladı. Arenada ki herkes Akira'dan yükselen öldürme arzusunu hissetmişti. Zihninde geçirdiği savaşlar ve bu dünyada yaptığı canavar katliamları ile muazzam bir öldürme arzusuna sahip olmuştu. Üstatlar bile bu arzudan etkilenmişti. Herkesin gözlerinde nasıl öldürüleceğini gösteren hayaller ortaya çıkmıştı. Bir çok insan bu korkuya dayanamadı ve bayılmaya başlamıştı. Akira, öldürme arzusunu geri çektikten sonra Afrodit sahanın ortasında bembeyaz bir yüzle ortaya çıktı ve kazananın Akira olduğunu ilan etti.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

7 yıl sonra

Akira 7 yılda tüm krallıkta tanınmıştı. Okulda kabul ettiği tüm düelloları ezici bir üstünlükle kazanmış ve Krallık Turnuvasında 7 sene üst üste namağlup bir şekilde skor yapmıştı. Elza ise her yıl sürekli onu düelloya davet ediyor ve her şekilde yenilerek ayrılıyordu. Bu yıl tarihte bir ilk vardı. Akira sonunda Akademiden mezun olacaktı. 14 Yaşında Daichi Alemi 1. seviyeye geçmişti. Milyonlarca altını olmuş, istediği krallığı alabilecek kadar zenginleşmişti. Artık Pendragon Krallığında kalması için bir nedeni yoktu. Bunu bilen Kral, onu krallıktan ayrılmaması için generallik teklifi yapacaktı. Bir çok krallıktan elçilerde sırf bu dâhiyi bünyelerine katmak için akademi mezuniyetine gelmişti. Akira ise Ra'nın odasında bekliyordu. Ra odaya girince ilgisiz bir şekilde ona baktı.

''Akira, tarihe adını yazdırdın. Sadece 14 yaşında mezun olman çok büyük bir şaşkınlık yarattı.''

''İstesem 7 yaşında bile olurdum, ama bu sefer çok daha büyük dikkat çekerdim Ra.''

Ra, Akira'nın kendisine karşı böyle davranmasına alışmıştı. Onun Kaos'un varisi olduğunu öğrendiğinde baygınlık geçirmişti fakat daha önceden tahmin ediyordu. Akira, artık sürekli dövüşleri kazanmasıyla sıkılmaya başlamıştı. Evren ve nefret ateşlerini kullanmadan kendisinden bir alem üstteki canavarlarla savaşmaya başladığında ise heycanı geri gelmişti. Kaos ise onun böyle sıkılmasını anlıyordu sonuçta şuan akademi öğrencileri arasında en güçlüleri oydu. Ölüm korkusunu çoktan geride bırakmıştı, hatta Kaos Akira'ya kendisinden güçlülerin olduğunu hatırlatmak için  Kötei Aleminde bir kaç canavarı yaratmıştı. Akira, bu canlıları gördüğünde hareket edememişti ve sırf bu heyecan için kendisini eğitime vermişti. Öğrencilerle bir müddet sürekli ölümüne düello yapmıştı fakat okul öğrencilerini hızla kaybetmeye başlayınca Akira'nın ölüm düellolarını yasaklamıştı. Dışarıda bir çok klan Akira'ya karşı nefret besliyordu, çocuklarını çok fena bir şekilde işkence ederek öldürmüştü. Onun akademiden mezun olmasını bekliyorlar ve krallıkta bir görev almamasını umut ediyorlardı. Akira ise kendisinden nefret eden klanları biliyordu sırf tehlikede hissetmek için krallıkların tekliflerini geri çevirecekti. 

''Akira, senden bir iyilik isteyeceğim.''

Akira, Ra'nın böyle tuhaf bir şey söylemesini beklemiyordu. Ra, 7 yılda Tengoku Aleminin zirvesine çıkmayı başarmıştı. Şuan için en güçlü yaşayan kişi Jigoku Alemi 6. seviyede olan Si-Hia kralıydı.  Ra ise bu krallıkta en güçlü 2. kişiydi, diğeri ise Kral Elfward Athelstan Jigoku Alemi 5. seviyedeydi. 

''Nedir?''

''İleride çok rahat bir şekilde Kötei Alemine çıkacağını biliyorum Akira, bunun için 2 yıl sonra bana krallığı ele geçirmemde yardım eder misin?''

Akira, Ra'nın krallığı ele geçireceğini duyduğunda yüzünde bir gülümseme oluştu. Nedeni Ra'nın kral olması değildi. Bunun nedeni güzel bir savaş olacağının belirtisiydi. 

''Şöyle yapalım. 1 yıl sonra ben kralla aynı seviyeye geçerim, ona savaş açarım ve seni kral koltuğuna oturturum. Bu sayede hem senin klanına zarar gelmemiş olur hem de ben yeterince eğlenmiş olurum.''

Ra, Akira'nın savaş sevdiğini biliyordu fakat tüm krallığa karşı savaş açmayı isteyecek kadar sevdiğinide bilmiyordu. Fakat Akira'nın kendisine tercih hakkı bırakmadığını farketmişti.

''Peki, Akira. Şimdi arenaya doğru gitmeliyiz, mezuniyet töreni zamanı geldi.''



Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now