Bölüm 70

7.4K 671 31
                                    

 Masadaki herkes bunu fark etmişlerdi. Fakat duymaya hazır oldukları söylenemezdi. Kraliçenin yüzü düşmüştü, kendi kızının bu kadınla yarışamayacağını biliyordu. Fakat Akira ve Latinius dışındaki herkes, karşılarındaki güzeller güzeli Hemera'nın aynı Akira gibi dahi olması hepsini daha çok şaşırtmıştı. 

''Demek sende Akira gibi dâhisin.''

Prenses Sofia bunu hep gıpta ederek hem de kıskanç bir şekilde söylemişti. Annesinin daha bu sabah gelip dediği şeyler zihninde dönüyordu.

---------------------------------------------------------------------------------------------------

''Sofia, sana yeni bir eş buldum.''

Sofia o gün mutlu uyanmıştı. Annesi uzun zamandır ona evlenmesi için talipler getirmiyordu. Fakat sabahleyin kahvaltıda bu sözleri duyunca yüzünü buruşturmaya engel olamadı. İçini çekerek,

''Yine mi? Bu sefer kim? Egoist ama güçsüz bir prens mi? Yoksa güçlü ama aptal bir prens mi? En kötüsü bizim aptalların çocuklarından birisi mi?''

Sofia'nın istediği kişi hem güçlü hem kibar hemde zeki bir erkek olmasıydı. Tanıdığı güçlü kişiler ya egoist oluyor ya da beyinleri yerine her zaman kaslarını çalıştırıyorlardı. Bu yüzden kendine talip olanların her zaman zekasını sınıyordu. Fakat kendisinin istediği bir kişiyi hala bulamamıştı. 

''Tam istediğin biri. Senden 250 yaş küçük olmasına rağmen Unvanlı Alemlere giriş yaptı. Üstelik 2 yılda Chiji aleminden geçti. Dragon Loncasında bir lejyoner.''

Sofia tam cevap verecekken yanındaki ikiz kardeşi Arthur öksürüğe boğuldu. İki kadında bunun neden olduğunu anlamıştı. Leo onu aşağıladığından beri lejyonerlere büyük bir kini vardı. Bunu hak ettiğini biliyordu fakat Prens unvanına sahip olduğu için kendisini dokunulmaz zannediyordu. O olay olduğunda daha Jigoku alemindeydi. Silvia'nın çağırdığı lejyonerlerin namını duymuştu. Çatlak birliği olarak geçiyordu ve sırf egosunu tatmin etmek için annesinin çağırdığı Lejyoner Grubuna, Çatlak birliği diye hitap etmişti. Silvia, o anda olaya dahil olmak istemişti fakat Leo hiç oralı değildi. Beklediği yerden hızla kaybolup Arthur'un yanına gitmiş ve

''Küçük prens bizi mi aşağılıyor? Unutma böcek statün umurumuzda değil.''

diyerek boynundan tuttuğu gibi Arthur'u öldürmeyecek fakat kemiklerini kıracak güçte duvara vurmuştu. Silvia bunu görünce çığlık atmaktan kendisini alamamıştı. Sonuçta bir anneydi.

''Kraliçe Silvia, size saygı gösterdik, sırf bu saygı yüzünden bu aptalı öldürmedim. Saygı gösterdiğimiz için kimin güçlü olduğunu unutmuş gibisiniz. Oğlun bizi aşağıladı. Bunu hak etti. Bir daha böyle bir olay olursa Lejyonerlerin neler yapacağına ilk elden şahit olursunuz.''

diyerek yüzüğünden o güne kadar biriktirdiği siyah altınları Silvia'nın önüne bıraktı ve arkasını dönerek çıktı. Silvia çığlık attığında korumaları odaya doluşmuştu fakat geriye kalan Lejyonerler güçlerini açığa çıkarıp resmen herkesi tehdit etmişti. O günden sonra kimse lejyonerlere bulaşmamıştı. Silvia En unvanlı Tengoku Alemi 9. seviye olsa bile Leo ondan bir alem daha üstteydi.

O günden beri prens lejyonerlerden hem nefret ediyor hem de korkuyordu. Şifacılara rağmen bir hafta yatakta yatmak zorunda kalmıştı. 277 yaşında Chiji Alemine geçmişti ve bu normal insanlar için dahilik belirtisiydi. Fakat Akira ondan daha küçük olmasına rağmen onu kat be kat aşarak unvanlı alemlere giriş yapmıştı bile. Akira'nın yanında gelişim yolunda çöpten farksız kalıyordu.

''Anne, o çatlaklardan birisini mi öneriyorsun!''

Zorlukla öksürüğünü kontrol altına almıştı. Bu dediklerini öfkeyle söylemişti.

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now