Bölüm 129

5.3K 448 26
                                    

Akira tüm koruyucuları kovduktan sonra yanında yüzü hala kıpkırmızı olan Hemera'ya doğru baktı. Bu kadından çok daha güçlüydü. Fakat sinirlendiğinde, kendi algısını bile aşacak kadar hızlı bir şekilde önüne çıktığını gördüğünde, ne düşüneceğini bilemedi. O kadar hızlı olması sadece öfkesine mi bağlıydı? Yoksa arkasında başka bir neden mi yatıyordu?

''Hemera..''

Hemera ateş saçan gözleriyle ona baktığında cümlesini tamamlayamadı. Daha iki dakika önce yaptığı şey yüzünden Akira'nın ruhuna resmen korku sinmişti. (Nasıl sinmesin? Allah muhafaza, dağlara taşlara) 

''BEN HAMİLEYİM! İNSAN HAMİLE KARISINA ÖYLE ŞAKA MI YAPAR!?''

Hemera daha yeni sakinleşmesine rağmen yine kükremeye başladı. Zaten Akira'nın onu hiç görmeden, sürekli olarak Labirentte olması aklına binlerce şüphe tohumu ekmişti. Kocasını yanında istemesine rağmen, Koruyucular tarafından sadece bu isteği yerine getirilmemişti. Hemera'da bunun sonucunda her gün gitgide daha da inanarak, kocasının artık onu sevmediğini düşünmeye başlamıştı. Hatta bugün o şakadan sonra onu öldürmeyi bile ciddi bir şekilde düşünmüştü. Fakat şuan duygusal bakımdan acayip dengesizleşmişti. Akira'nın geleceğini haber verdiklerinde direk yatağa girerek sakinleşmeye çalışmıştı. Sonuçta 2, hatta 2,5 ay boyunca kocası onun yanına bile gelmemişti. Aralarında bir şeyin değiştiğinden korkuyordu. Birbirlerine kadim bir büyü ile bağlandıklarını biliyordu. Fakat Akira'nın kim olduğunu öğrendiğinde, onun bu büyüyü bozmak isteyeceği hakkında durmadan endişeleniyordu. Üstüne birde görüşmemeleri ve bu şakanın gelmesi ile iyice çıldırmıştı. Hemera bağırırken, gözleri çabucak doldu. Kendi bile neden ağladığını bilmeden öylece sessizleşip ağlamaya başladı.

''Amaan.. Neden ağlıyorsun? Asıl benim ağlamam gerekiyor. Bana Evlilikte söylediğimiz sözleri tersten okutacağını sandım bir an. Hayır ben senin kocanım, bu resmen kocaya şiddetti. Hem sen benim ilk ve tek aşkımsın. Senin gibi güzeller güzeli bir kadından başkasına bakar mıyım ben?''

Akira hem Hemera'ya sitem ediyor hemde onu rahatlatmak için onu övmeye başladı. İşte dengesiz olduğunun bir kanıtı da buradaydı. Hemera ise hala göz yaşı dökmeye devam ederken, Akira onun yanına gidip sanki bebekmiş gibi kucağına aldı. ( Aga sapık düşüncelere kapılmayın. Sevgi dolu bir kucaklama.) 

''Bırak!''

Hemera ağlarken bunu söyledi. Akira'dan şuan uzak durmak istiyordu. Fakat Akira'nın başka planlarının olduğunu bilmiyordu. Akira onu kucağında sallarken,

''Hımm.. Neden bırakayım? Hem sen benim karım değil misin? Tamam ikinci karım olabilirsin ama ilk aşık olduğum kişisin. Bak ilk aşık olduğum kişi diyorum, değerini bil. Kaos gibi zampara bir kişiliğim yok benim. Hem kadim büyüyü ben bile bozamam. Yani bu konuda endişelenmene gerek yok.''

Bunları gülümseyerek diyordu. Hemera'nın neden böyle duygusal bir hale girdiğini anlamıştı. Koruyucular her gün ona gelip, Hemera'nın kendisini görmek istediğini söylüyorlardı. Fakat Akira işi tamamlamak istediği için her zaman bunu kabul etmediğini söylemişti. Fakat Koruyuculara gizlice Hemera'yı izlemelerini de söylemişti. Tabii üstünü değiştirirken değil, onu yapmaya kalkışanı yok edeceğini herkes biliyordu. 

Hemera, şaşkınca Akira'nın yüzüne baktı. Kendisinin bu konuda endişelendiğini nasıl bildiğini merak ediyordu. Gözlerini yavaşça silip kendisini toparlamak için derin bir nefes aldı.

''Sen bunu nerden biliyorsun?''

Hala sert konuşsa da, Akira için bu sorun değildi. Kadim büyüyü düşündüğünde Hemera'nın nasıl o kadar hızlı olduğunu anlamıştı.

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now