Bölüm 51

7.9K 714 35
                                    

Duydukları cümleden sonra tüm ordunun aklında sadece bir düşünce belirmişti.

AKİRA TAM BİR SIĞIRDI!

Bir insan tam 1 ay boyunca kendisini bekleyen kişilere hal hatır sorması gerekirken, o tam tersini yaparak sadece emrini vermişti. Fakat yine de kral oydu. Yani ne derse desin karşı çıkamazlardı.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Uzun bir yolculuğun ardından Antik Tapınağa giden ordu geri dönmüştü. Akira ortalıkta yokken krallığı Afrodit'in vekaletine bırakmıştı. Ordudaki soylular ve onların askerleri kendi şehirlerine doğru yollarda teker teker ayrıldılar. Akira arkasında 5 Jigoku Alemi kişi ve 800 Tengoku Alemindeki askeri ile birlikte Kızıl Şehrine girmişti. Şehre girdiğinde şehir halkı büyük bir karşılama yapmışlardı. Akira, yavaş yavaş saraya doğru yol alırken askerler çoktan yakınlarına neler yaşadıklarını anlatıyorlardı. Akira yolda giderken bu konu hakkında her şeyi dinlemişti. Tahtına oturduğunda kendisine bakan adamlarına,

''Ra, Şeytan'a haber ver, krallığıma ve diğer krallıklara Chiji Aleminde olduğumu yaysın. Fakat bunu sonra yapacaksın. Afrodit'in verdiği bilgiye göre Kara-Kitay ile Öngüt Krallıkları arasında sinirler gerilmiş bir halde. Bu iki krallığın savaşmasını sağlamak için benim gücümü kullanacağız. İki tarafa da elçi gönderin. Hangisi bana güzel bir teklif yaparsa Pendragon Krallığı onu destekleyecek. İki elçi de aynı anda, aynı saatte krallara bu teklifi yapacak. Elçiler ise Lamalas ve Giges olacak. Hem generellerimden gönderip askeri gücümüzü sergileyeceğiz hem de bu ikisi laf cambazlığında çok iyi.''

5 kişide yakında savaşa gireceklerini anlamışlardı. Lamalas ve Giges ise gururlanmıştı. Sonuçta Kralları ikisinide övmüştü.

''Samira, senden tüm orduyu ikinci kez donatacak kadar silah ve zırh yapmanı istiyorum. Azog sen ise orduyu hazırlamakla görevlisin. Ordumdaki asker sayısı kaç oldu?''

Azog ordunun saldırı kolunu yönettiği için savaşlarda önemli bir yere sahipti. Tüm ordu hakkında bilgisi vardı ve savaşçıların eğitim şekillerini bile onun emirlerine göre belirleniyordu. Ork olarak kanında savaşmak olduğu için bir çok kılıç kullanıcısı bu sayede daha iyi eğitiliyordu. Azog sadece kılıç kullanmayı değil, ok yay, mızrak gibi silahların eğitiminide şekillendiriyordu.

''Si-Hia Krallığını ele geçirirken ordumuz büyük ölçüde asker kaybetmişti. O savaştan sonra sadece elit birlik diyebileceğimiz kişiler hayatta kaldı. Orduyu dört generaale paylaştırdık ve her konuda birisine görev düştü. 1 yılda ordudaki mevcut asker sayısı 250 bin kişiye çıktı. Orduya girebilmek için minimum seviye Seishin Alemi 9. seviye olduğu için bu kadar arttı. Şuan orduda ''Çaylak'' olarak adlandırdığımız en düşük seviyelerimiz ise şehir ve yollardaki karakollarda nöbet tutan Seishin Alemi 9. seviyeler Zaidan Alemi 9. seviye olan 50 bin kişidir. Normal askerlerimiz ise Daichi seviyesinin başlangıcı ile Tengoku Alemi başlangıcı arasında sayısı 75 bin olan askerlerimizdir. Si-Hia savaşından sonra hayatta kalan 100 bin kişi tecrübeli askerimiz var. Fakat en önemlisi ise sadece size bağlılık yemini etmiş ve Ra'nın soyluları denetlemesi için gönderdiği 25 bin kişilik elit birliğimizdir. Bu kişilerin hepsi Tengoku Alemi 9. seviye de bulunuyorlar ve alem atlamaktan bir kaç adım uzaktalar.''

Akira duyduklarından memnun olmuştu. Ordusunu bir yılda güzelce büyütmüşlerdi. Fakat düşük seviyenin bu kadar da düşük olmasını beklemiyordu. En düşük seviyenin Zaidan olmasını istediği için

''Lamals ve Giges elçi olarak yarın yola çıkın. O güçsüz öğrencilerinizide yanınızda götürün. Bir insan nasıl kendi seviyesindeki canavarları zorla yenebilir ki? Üstelik teke tek dövüşte! Ra sana verdiğim görevi yerine getirdikten sonra tüm şehirlere haber ver askerlerini savaşa hazır tutsunlar. Tüm çiftçilerimizden orduya 10 yıl yetecek yiyecek satın alın. Karşılığını da fazlasıyla ödeyin. Samira, krallığın en büyük tarım alanı Underhill'de. Halkından satın al fakat kendilerine yetecek kadar bırakın. Açlıktan ölmelerini istemiyorum. Azog sen Daichi Aleminin zirvesinde 60 bin canavar avlayacaksın. Çekirdeklerinden 50 bini çaylaklara dağıtılsın 10 bini de bana lazım. Herkes görevlerini aldığına göre çıkabilirsiniz.''

Akira planı açıklamıştı. Fakat o öğrencilerin kendi seviyelerinde ki canavarları zorlukla yenmelerini hala kanına dokunuyordu. Generallerin ve Ra'nın ise farklı düşünceleri vardı. Hepsi Akira'nın güç anlayışını biliyordu fakat canavarlar kendi seviyelerinden 3 seviye fazlasını yenebilirlerdi. Ama bunu Akira'ya söyleyecek kimse yoktu. Çünkü Akira'dan hala öldürme arzusu etrafa yayılıyordu. Hepsi Akira'nın önünde eğilip taht salonundan dışarıya çıktı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Lamalas ve öğrencileri Kara-Kitay Krallığının kabul salonundaydılar. İlk girdiklerinde nezaket gereği Kral Gur-Han'ın önünde eğilmeleri gerekiyordu. Fakat hiç biri eğilmemişlerdi, bunun nedeni ise Kral Akira'dan başka kimsenin gücünü yeterli bulmayışlarıydı. Akira'nın generalleri Jigoku 3. seviyeye ulaşmışlardı. Karşılarında ki kral ise daha Jigoku 2. seviyedeydi. Gur-Han, Pendragon Krallığının dört generalinden birisi olan Lamalas ve öğrencileri geldiğini öğrendiğinde onlar için mükemmel bir ziyafet düzenlemeyi amaçlamıştı. Bu sayede onlarrın hoşnut olmalarını sağlayacaktı. Fakat düşündüğü gibi olmamıştı. Lamalas arkasında bekleyen öğrencileriyle ziyafet yapılmasını istememişti ve hemen konuya girmek istediğini söyledi.

''Savaş Lordu ünvanını alan Pendragon Krallığının en büyük kralı olan Kral Akira size bir teklif yapmak istedi. Öngüt Krallığı ile aranızda sorun olduğu tüm krallıklara yayılmış durumda. Kralımın kelimelerini aynı şekilde size aktarıyorum.

--Kara-Kitay Kralı Gur-Han. Ben Kral Akira, Savaş Lordu, Dört Atlının Efendisi. Sana teklifim şudur. Senin tarafında Öngüt Krallığına karşı savaşabilirim. Fakat sen bana ne sunacaksın?''

Lamalas bunları dedikten sonra Gur-Han'ın cevabını beklemeye başladı. Gur-Han, Akira'nın Chiji Alemine geçtiğini duymuştu. Yani eğer onu bu savaşta müttefik olarak yanına çekerse Öngüt Krallığının tamamını kesinlikle ele geçirebilirdi. Sadece güzel bir teklif yapması gerekiyordu.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu konuşmanın geçtiği aynı sıralarda ise Giges ve öğrencileride aynı şekilde Öngüt Kralı Tegin'in karşısında aynı konuşmayı yapmışlardı. Kral Tegin ise Jigoku 1. seviyedeydi. İki kralda ne teklif yapacaklarını düşünüyordu.

İki krallığın arasının bozulmasının sebebi ise Kara-Kitay Krallığının, Öngüt Krallığının üstünde hak iddia etmesiydi. Bu nedenden dolayı 50 yıl önce Gur-Han, Tegin'in babasını öldürmüştü. İki krallık birbirlerine karşı büyük bir nefret duyuyordu. En ufak olayı büyütüyorlar ve sınır çatışmaları hiç durmuyordu. Rakiplerini ortadan kaldırmaları için büyük bir fırsat doğmuştu. Sadece Akira'nın beğeneceği bir şeyleri sunmalıydılar.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gur-Han bir müddet düşünmüştü ve ne yapacağına karar verdi. Kendisini bekleyen Lamalas ve öğrencilerine bakarak,

''Ele geçireceğimiz toprakların yarısını ve 1000 siyah altın vereceğim.''

Lamalas ve öğrenciler bu tekliften etkilenmişlerdi. 1000 siyah altın çok değerliydi.

''Kral Akira'ya teklifinizi ileteceğim."
Lamalas bunu söyledikten sonra Akira'ya zihninden ulaşıp Gur-Han'ın yaptığı teklifi söyledi.
"Tegin'in teklifinide bekleyeceğim. Karar vereceğimi söyle."
"Kral Gur-Han, kralımız bu teklifi düşüneceğini söyledi."
-------------------------------------------------
"Eğer Kara-Kitay Krallığını yok etmeme yardım ederse, onun egemenliği altına girip sadakat yemini edeceğim. Sadece babamın intikamını almama yardım etsin."
Tegin Kara-Kitay Krallığını tek başına yenemeyeceğini biliyordu. Babasının intikamını almak için en büyük şansı Akira'ydı. 

''Kralım, Tegin eğer Kara-Kitay Krallığını yok eetmelerine yardım edersek, size sadakat yemini edip egemenliğinize girecekmiş.''

Akira, bunu duyduğuna şaşırmadı. Aralarındaki düşmanlığın sebebini çok iyi biliyordu.

''Kabul ettiğimi söyle. Gur-Han'ı ve soyunu eğer fırsatımız olursa onun ellerine bırakacağım.''





Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now