Bölüm 5

10.8K 831 57
                                    

Köylüler kaçmaya başladıklarında Akira korku verici bir gülümseme ile onları izliyordu. Şuan kimse onun 6 yaşında bir çocuk olduğuna inanmazdı. Kaçmalarına bakarken eskiden dayak yediğinde nasıl uzaktan izledikleri aklına geliyordu. Şuan için bu köydeki en güçlü kişi oydu. Artık intikamının vakti gelmişti. Kaçanlar arasında en arkada kalan kişinin birden arkasında belirdi ve adam daha ne olduğunu anlayamadan Ruhkesen kafasını uçurmuştu. Hiç vakit kaybetmeden diğer insanlarıda öldürmeye başladı. Bazılarını yakarak öldürdü, bazılarını boğarak, bazılarının ise kafasını uçurarak ortadan kaldırmıştı. Ruhkesen ve zırhı her canlı öldürdüğünde daha da gelişiyordu.

'Lütfen, öldürme bizi!'

Yalvarmaya başlayan insanlara tiksinerek bakan Akira,

''Ben dayak yerken sizin bana merhamet ettiğinizi hatırlamıyorum. Şimdi de ben size merhamet etmeyeceğim!''

diyerek 'Toprak Kazıkları' diyerek delik deşik etti. Köyde canlı olarak sadece hayvanlar ve bebekler vardı.

'Şimdi intikamını aldın. İlk önce senin adını herkes duyması için 1 hafta sonra ki akademi seçmelerine katılacağız. Senin 4 elementli bir büyücü olduğunu öğrendiklerinde herkes seni bünyesine katmak için yarışacaklardır. Buradan doğruca İnsan Krallığının başkenti olan Kızıl şehrine gideceğiz. Normal insanlara göre 5 günlük mesafe ama senin için 3 gün olması lazım. Yolda karşına çıkan canavarları öldür ve çekirdeklerini topla. Böylece hem savaş tecrüben artar hemde para kazanırsın.'

Akira, artık akademiye gideceğini duyduğunda sevindi. Ama bebekleri tek başına bırakmayı da istemiyordu. Her ne kadar onların ailesini öldürdüyse de kendisine göre haklı sebepleri vardı. Onun için,

''Usta, bebekleri böyle tek başına bırakmamız sence doğru mu?''

diyerek, dolaylı yoldan Kaos'un bebeklere yardım etmesini istediğini belirtti.

'Merak etme şuan buraya gelen bir kaç savaşçı var. Onlar gelince bebeklere bir çare bulurlar. Şimdi yola koyul!'

Akira, ustasının bu sözünden sonra rahatlamış bir şekilde hızlıca Kızıl şehrine doğru gitmeye başladı. Oraya giderken Canavar ormanından geçmek zorundaydı ve bu ormandaki canavarların en güçlüsü Seishin 6. alemindeydi. Onun için içi rahattı.

2 Gün Sonra

Akira, karşısına çıkan Harpia'lardan artık sıkılmıştı.

''Öldür öldür bitmiyor bunlar. Azıcık akıllı olsalarda kendilerini katlettirmeseler!!'' diyerek Ruhkesen i salladı ve 5 Harpia'da öldü. Bunlarla birlikte yüzüğünde tam 200 adet çekirdek vardı. Kaos, Akira'nın yakınmasını duyduğunda,

'Mızmızlanmayı bırak. İlk gün canavar gördüğünde korkudan ağlayacaktın. Bunlar daha Seishin Alemi 3. seviyedeler.'

Kaos bunu söyledikten sonra ileride bir canlıyı farketti. Seishin Alemi 6. seviyede olan bir minotor'du. İçinden gülerek,

'Demek Harpia öldürmekten sıkıldın ha Akira? İleride 6. seviye bir minotor var. Bakalım onu ne kadar zamanda öldüreceksin?'

Akira, sonunda ciddi bir savaşa gireceği için çok mutlu olmuştu. Eskiden sadece kaçma içgüdüsü olan Akira, Kaos ile tanıştığından beri savaşa meraklı, kan görmeyi seven birisi olmaya başlamıştı. Minotor'a doğru gittiğinde, Minotor çoktan onu fark etmişti ve elindeki baltasıyla onu bekliyordu. Akira, bu manzarayı gördüğünde,

''Oooo! Sonunda silah kullanan bir canavara denk geldim. Bakalım hangimiz daha iyi silahlarımızı kullanıyoruz?'' dedikten sonra hızlıca Minotor'a doğru koşmaya başladı. Minotor, üstüne doğru koşan çocuğu gördüğünde gülme sesine benzer bir ses çıkararak sadece çift elli baltasını savurdu. Akira, çok büyük bir hata yaparak karşılamayı denedi. Ama minotor'un kas bakımından ondan daha güçlü olduğunu unutmuştu. Geriye hızla savrulan Akira, ancak ağaçlara çarpınca durabilmişti. Minotor ise o sırada sanki kahkaha atıyordu. Kaos,

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now