Bölüm 85

7K 631 15
                                    

''Erc, şunu anlamaktan bile acizsin. Senin gibi yer solucanından izin istemeye gelmedim. Varisin eğitimi senden çok daha önemli. 1 hafta senin o aptal turnuvanda zaman geçireceğine benim eğitimime başlarsa onun için çok daha iyi olur. Bu arada Titanlar Kristal Kartalı yakalamaya uğraşıyor. Kaos izin vermediği için onları yok edemedim. Tanrılar ise senin Kraken'i vermeyi kafalarına koymuş. Şimdi varisi alıyorum. Sonra görüşürüz pire torbası. Hahaha...''

Erc öfkeyle ileriye atılırken, Arc çoktan Akira ile birlikte kendi krallığına gitmişti bile. 

''Neler oluyor!''

Akira, odasındayken göz açıp kapayınca kendisini gökyüzünde buldu. Daha doğrusu karşısında uçan bir kale  manzarasının olduğu gökyüzünde. Şaşkınlıkla ağzından iki kelime çıkabilmişti. Yanında daha önce hiç görmediği bir kişi vardı. Uzun beyaz saçlı ve bir gözü gri renkliyken, diğer gözü ise kırmızıydı. 

''Ben Gökyüzü İmparatoru Arc'ım. Kaos'un isteği üzerine seni Ateş ve Hava elementleri üzerine eğiteceğim. İlk eğiteceğim element ise Hava. Hemen başlıyoruz. Hava elementini kullanarak aşağıya düşüp ölmemeye çalış.''

Adam bunları söylediği anda elini salladı. İlk başta Akira vücudunda bir tuhaflık hissetti. Normalde çaba harcamadan uçması gerekirken bu tuhaflık geçtikten sonra birden aşağıya doğru düşmeye başladı. Kendisi ile birlikte düşen adam,

''Alemlerini düşürdüm. Yıldız enerjin hala En Unvanlı Chiji Alemi 9. seviyede fakat vücudun Seishin Alemi 1. seviyeye düştü. Şimdi Hava Elementini kullanarak uç, yoksa öleceksin. Hahaha...''

Arc'ın eğitimi ona göre oldukça anlaşılırdı. Elementler üzerinde sadece onları sonuna kadar kullanarak ustalaşabilirdin. Bu yüzden Akira'nın seviyesini düşürerek hava elementini kullanmaya zorladı.

Akira çığlık atmak için dayanılmaz bir istek duysa da, son hızla aşağıya doğru düşerken ölmekten daha çok korkuyordu. Sırf bu korkusu yüzünden uzun süredir kullanmadığı büyüyü yapmak zorunda kaldı.

''Yükselen Fırtına!''

Etrafı biranda rüzgar ile sarmalandığı için dengesini hızlıca kazanıp düşüşüne son verdi. Yanında uçan adama öfkeyle bakıp,

''Sen ne yaptığını zannediyorsun! Kendimi toplamasam ölmem işten bile değildi!''

Arc, kendisine bağıran varise sadece bakıp,

''Bir şeyi yanlış anlamışsın. Burada senin varis konumun geçerli değil çocuk. Hem senin büyü yapmana izin verdiğimi söylemedim. Hava elementini kullanarak uçacaksın. Büyü ile değil!''

Elini sallamasıyla birlikte Akira ile birlikte yine aynı noktaya çıkmışlardı. Uçan kalenin yanına..

''Sen hava elementini kullanarak uçana kadar sürekli düşeceksin. Merak etme büyük ihtimalle ölmemeni sağlayabilirim. Şimdi yeniden.''

----------------------------------------------------------------------------- 

''Büyükbaba, sence de Akira'yı çok zorlamıyor mu?''

Hemera bu kelimeleri söylerken endişelendiği belliydi. Sonuçta bir kaç gündür kocası sürekli düşüp duruyordu. 

''Daha bu eğitimde onun hayatından endişeleniyorsan, benim eğitimime girince ne yapacaksın Hemera? Arc  onu öldürmediği sürece istediği şekilde eğitmekte serbest. Akira'nın bu kadar düşüp durması ise kendi aptallığının sonucu. Sonuçta tek yapması gereken hava elementini ayaklarının altına toplaması. Zaten yarına kadar anlamazsa Arc ona gösterecek.''

Hemera, büyükbabasını dinlediğinde kalbi dehşetle doldu. Kendisini tutamadan,

''Sakın bana Akira'yı evren ve nefret elementleri çevresinde eğiteceğini söyleme!''

Annesi ona bu eğitimi birçok kez açıklamıştı. İlk ölümsüzler olarak Kaos onları güçlendirmek için eğitmek istemişti fakat aralarındaki ilk Su elementini kontrol eden Pontus yok olduğunda hepsi bu eğitimden vazgeçmişti. Üstelik Pontus normal bir şekilde ölmemişti. Kendi elementi tarafından yok edilmişti. Su elementi normalde hayat verirken, eğitimde başarısız olduğu için kendi kullanıcısını öldürmekten çekinmemişti. Hemera orada olmadığı halde annesi, Pontus'un nasıl öldüğünü ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı. Annesinin anlattıklarından sonra ilk defa büyükbabasından korkmuştu. Kendi oğlunu mutlak elementini kullanarak öldürmüştü. Üstelik sadece eğitiminde aylaklık ettiği için! Bu yüzden büyükbabası ona eğitim teklifi ettiğinde direk reddetmişti. Arc ve Erc'in nasıl bu eğitimi tamamladıklarını anlam veremiyordu. Fakat kendi canı güçlü olmaktan daha önemliydi.

''Hemde nasıl eğiteceğim. Sonuçta benim varisim olduğu için eğitimimden de geçebilmeli değil mi? Asıl eğitimi benden öğreneceği için çok şanslı bir velet.''

Hemera bu duyduklarına ağlasa mı, gülse mi karar veremedi. Sadece şunları söyleyebildi.

''Yaa.. Ne demezsin büyükbaba. Akira'nın şansına sahip olmayı hiç istemiyorum.''

-----------------------------------------------------------------------------

''Sadece bunu mu yapmam gerekiyordu! Arc, neden en başından beri söylemedin ki!? Sürekli yıldız enerjisi kullandığımdan şuan oldukça zayıf düştüm. Eğer söyleseydin daha hızlı bir şekilde eğitime başlayabilirdik!''

Akira 4. günün gecesinde ayaklarının altına sadece hava elementini topladığında Arc onun sonunda başardığını söylemişti. Sırf bu yüzden, Akira bu kelimeleri söylerken sitem eder bir tonda ağzından çıkarmıştı.

''Hahaha.. Ama çok eğlendim! Gerçektende zor öğrenen bir aptalmışsın! Hahaha... Bu kadar basit bir şeyi nasıl dört gün sonra anlayabildin ki?''

Akira aşağılanmıştı. Yine! Son 20 yıldır sürekli Erc tarafından aşağılanırken, şimdide yeni tanıştığı Arc tarafından aşağılanmaya başlanmıştı. Akira'nın anlamadığı tek bir şey vardı. Ustasının ortağı Apep ile tanıştığında, Apep ona oldukça saygılı davranıyorken, Arc ve Erc kendisini aşağılamak için en ufak bir fırsatı kaçırmıyorlardı. Sırf bu konuya olan merakından dolayı,

''Arc, yanlış anlama ama bir şey soracağım. Sizden önce ustamın bir ortağı ile daha karşılaştım. Apep, bana karşı oldukça saygılıydı. Fakat sen ve Erc beni aşağılamaktan korkmuyorsunuz? Bunun kaynağı ne?''

''Hahaha.. Apep adlı solucan tabii ki de sana saygılı davranacak Akira. Onun gücü şuan senin seviyenden aşağıda olmalı. Fakat şu gerçeği unutuyorsun. Kaos'un ilk yarattığı şeyler ben ve şu pire torbası. Üstelik eğitimini sadece ikimiz geçtik ve tüm ölümsüzlerden daha güçlü hale geldik. Hadi bunları geçtim, sen daha bırak adımını atmayı, kalbinin bir atımından sonra istediğimiz anda seni öldürebilecek kadar güçlüyüz. Şuan insanlardan daha güçlü olabilirsin Akira, fakat ölümsüzler arasında bile en güçsüzün kolaylıkla öldürebileceği bir böcekten farkın yok. Birde utanmadan bana bunu soruyorsun! Hahaha..''

Akira, Arc'ın kendisine dosdoğru cevap vereceğini hiç düşünmediği için duydukları karşısında şaşırmıştı. Tabii ki de kendiside biliyordu. Şuan aralarında bulunduğu Ölümsüzlerden, ve şu iki imparatordan çok daha güçsüz olduğunu. Yine de bu durum sonsuza kadar sürecek diye bir durum söz konusu değildi.

''Arc, bunları söylemen çok hoş, fakat unuttuğun bir nokta var. Ustam beni varis seçtiğine göre ileride sizi geçeceğim. Ve bu laflarını sana yedireceğimi biliyorsun.''

Arc bunları cümleleri duyduktan sonra kahkaha atmaya başladı.

''Hahaha.. Demek bizden daha güçlü olacaksın! Hahaha.. Akira o gün geldiğinde seni efendimin varisi olarak kabul edeceğim. Bahsi daha da büyüteyim. Pullarım ve kanımın kullanılarak yapıldığı Linda adlı kılıcını tanrıları öldürecek kadar güçlü hale getireceğime söz veriyorum. Şimdi sıradaki eğitimine geçebiliriz. Yarattığım hortumun içinde ölmeden 1 saat geçirmelisin. Mantığı aynı havada kalmak için yaptığın gibi bu sefer hava elementiyle vücudunu saracaksın.''

Bunları söyledikten sonra Akira daha tepki bile veremeden bir anda hortumun içinde kaldı.

Kaos'un Varisi 1-2Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ