Bölüm 77

7.1K 664 23
                                    

Myrmidon'un yaptıkları çok feciydi. Silahsız kalan düşmanlarının kaçmasını önlemek için hepsini aurası ile baskıladı ve aklındaki planı uygulamaya başladı. Savaşçı olan elflerden birisini kendisine çekti. Elinde birden bire bir hançer belirmişti. Elfler ona korkulu gözlerle bakarken yanına çektiği elfin derisini yüzmeye başladı. Canlı canlı! Elf öyle bir bağırıyordu ki sesi sanki gökyüzünü delecek gibiydi. Myrmidon ise sanki bu çığlıkları daha çok arttırmak istermiş gibi işlemi olabildiğince yavaş hale getirmeye başlamıştı. Bir süre süren bu işlem ile elf, göğüs bölgesi tamamen soyulduğunda çektiği acıya dayanamayıp bayılmıştı bile.

''Çok sıkıcısın!''

Myrmidon bunu dediği anda elfin kafasına hançeri sapladı ve yanına başka bir elfi aldı. Bu elfin derisini yüzmeyecekti. Vücudunu küçük parçalar halinde ayıracaktı. Bu sefer işlemini ayaklardan başlattı. Elfin vücut parçalarını küçük küçük kestiğinde uzun bir süre son bu elf kan kaybından ölmüştü bile. Daha bir çok yöntemi 70 elf üzerinde uyguladıktan sonra işkence edeceği kimse kalmamıştı.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Cüce İmparatorluğu dehşet içindeydi. Sadece 1 haftada 500 bin yıllık bir imparatorluk yok edilmişti. İmparator Joe bir kaç tane öncü birliği sınırlarına göndermişti fakat hiçbiri geriye dönmemişti. Bunun anlamı gerçektende Akira, sınırlarına çok güçlü ordusunu dizmişti. Üstüne üstlük bunlar yetmezmiş gibi şehrinin üstünde uçan askerin görüntüsü dehşet vericiydi. Daha önceki asker sadece gökyüzünde beklerken birden yerine yenisi gelmişti. Bu adam sanki sabırsızlanıyormuş gibi durmadan şehrin içinde uçmuştu ve bir kaç saat sonra başkente birkaç şey atmaya başlamıştı. Cüceler ilk başta bunların ne olduğunu anlayamasalarda askerin attıkları şeyler onlara ulaşınca askerlerin bile midesi bulanmıştı. Myrmidon öldürdüğü elflerin vücut parçalarını başkente atıyordu. Hemde gülerek! Şehrin savunma generali savunma planını hazırlarken bu manzarayı görüp dehşete düşmüştü. Kim böyle bir şey yapardı ki? Savaş ahlakına tamamen aykırıydı. Kusma isteğini bastırarak hızla imparatorun yanına gitti.

''İmparatorum, Akira'nın askeri yukarıdan elf parçaları atıyor!''

İmparator Joe, şaşkınlıkla odadaki pencereye koştu. Gerçektende yağmur yağar gibi gökyüzünden elf parçaları düşüyordu. En çokta kopmuş kafalar düşüyordu. Akira, Myrmidon'ların liderine tüm cesetleri toplamasını ve Cüce İmparatorluğunun başkentine giderek onlara psikolojik baskı yapmasını emretmişti. Hoş bunu emretmese de Myrmidon yine de böyle bir şey planlamıyor değildi. Hiç durmayacakmış gibi sürekli gökyüzünden elf kaları düşüyordu. En dehşet verici yanı bu değildi, bu kafaların içinde çocuklarınki de bulunmaktaydı. Savaşta ne olursa olsun çocuklara dokunulmazdı. Bu yazılı bir kural olmasa bile yine de herkes kabul etmişti. Joe hangi ırktan olursa olsun çocukları çok severdi. Elfler ile cücelerin arası bozuk olsa bile böyle bir şey asla kabul edilemezdi. Öfkeye kapılan Joe hızla saraydan çıktı ve hala elf parçaları atan Myrmidon'a bağırarak,

''Onurunuz yok, fakat merhamet duygunuzda mı kalmadı? Küçük çocukları öldürmekte ne demek oluyor?''

Bunları söylerken kendisini öfkeden kaybetmişti. Myrmidon ise gülümsemeyi kesmişti. Ona bağıran cüce, efendisinin generallerini öldüren kişilerden biriyken onu ve merhametten bahsediyordu!

''Efendimin generallerini öldüren birisi bana onur ve merhametten mi bahsediyor?  Efendim istese aynı elf başkentine yaptığım gibi şuan sizi yok ederim. Fakat daha 4 gününüz var. O yüzden bana laf yetiştireceğinize, her ne kadar nafilede olsa savunma için hazırlanın.''

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now