Bölüm 52

8K 708 27
                                    

 ''Kral Akira, Öngüt Krallığını himayesi altına almıştır. Eğer Öngüt Krallığına karşı herhangi bir kışkırtma veya savaş açma durumu olursa Pendragon Krallığı, Öngüt Krallığını destekleyecektir.''

Gur-Han duyduğu bu cümleler ile dehşete düşmüştü. Kendi yaptığı teklif herkes için muazzamdı. Fakat Akira onu reddetmiş ve Öngüt Krallığını himayesi altına alacağını duyurmuştu. Yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu. Karşısında Eski Kral Elfward'ın temsilcisi olsaydı düşünmeden elçiyi yok ederdi. Fakat Kral Akira, Chiji alemine girmişti. Üstelik gönderdiği elçi bile kendisinden 1 seviye üstündü. Lamalas bunu dedikten sonra öğrencileri ile birlikte nezaket kurallarına uymayarak, Gur-Han'a saygılarını sunmayıp direk arkasını dönüp gittiler. Taht salonunun kapısı kapandıktan sonra Gur-Han öfkeyle yumruğunu tahtının kolçağına vurarak,

''Lanet olsun!''

 dedi. İşte şimdi bitmişti. Öngüt Krallığını eskiden biraz uğraşırsa yenebilirdi. Fakat şimdi düşmanını himaye altına alan Pendragon Krallığı vardı. Üstelik Akira'nın ne kadar zalim olduğunu biliyordu. Si-Hia Krallığının tüm soylularını ve onların soylarını kurutmuştu. Fakat Öngüt Krallığını ele geçirmeye kararlıydı. Bunun içinse kendisine destek bulması gerekiyordu. Diplomasi bakanını çağırarak,

''Kin ve Asia Krallıklarına elçi gönder. Bizimle Pendragon ve Öngüt Krallıklarına karşı savaş düşünceleri var mı, öğrensinler. Eğer ikisininde bu yönde düşünceleri varsa onları ziyafete çağırsınlar.''

''Emredersiniz Kralım.''

-------------------------------------------------------------------------------------------------------

''Giges, Tegin'i olaylar hakkında bilgilendir. Sana anlattığım plandan bahset ve Azog ile 62 bin kişilik ordumu krallığına yerleştireceğimden bahset.''

Akira, yavaş yavaş imparatorluk kurma yolunda ilerliyordu. Şuan bir krallığı daha ele geçirmiş sayılırdı. Geride ise 3 krallık kalıyordu. Geriye 99 yılı kalmıştı. Eğer başaramazsa neler olacağını öğrenmişti bile. 

''Kral Akira'nın isteği üzerine General Lamalas, Kara,Kitay Krallığına sizi himayesi altına aldığını ve herhangi bir savaşta onlara karşı savaşacağını ilan etti. Onlara ciddi olduğunu göstermek için General Azog ve 62 bin kişilik kolordusunu sizin topraklarınıza yerleştirecek. Şeytan'ı Kara-Kitay Krallığını kışkırtmakla görevlendirdi. Yeteneklerine bakarsak en fazla 2 yıl içinde Gur-Han'ı ve soyunu ayaklarınızın önünde göreceksiniz. Kaderleri sizin elinize bırakılacaktır. Anlamadığınız bir konu var mı?''

Tegin hayır anlamında kafasını salladı. Akira'nın bu kadar hızlı bir şekilde plan yaptığına inanamamıştı. Büyük ihtimalle kendisinin teklifini önceden düşünerek bu planı yapmıştı. 

''O zaman bizim Kızıl Şehire geri dönmemiz gerekiyor. Azog ve kolordusu direk sizin yanınıza gelecektir.''

dedikten sonra hepsi Pendragon Krallığına doğru çıktılar.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Pendragon Krallığının, Öngüt Krallığını himayesi altına almasıyla birlikte Kara-Kitay, Asia ve Kin Krallıkları arasında ittifak kuruldu. Hepsi Akira'dan korktuğu için bu ittifağı kurmuştu. Bu ittifakta Pendragon ve Öngüt Krallığına karşı ticaretten, diplomasiye kadar boykot vardı. Bu şekilde iki krallığında ticaretinin zayıflamasını amaçlıyorlardı. Fakat ortaya katmadıkları bir kaç etken vardı. İlki Akira'nın generallerinden üçü Elf, Ork ve Cüce ırkına mensuptu. Yani sadece insanlar arasında değil, kıtada ki diğer ırklar arasında da tanınıyordu. Bu boykot uygulanmaya başlandığında Lamalas ve Samira'nın kendi imparatorluklarında ki bağlantıları sayesinde Akira ve Tegin'in tüccarları oralarda da güvenli bir şekilde ticaret yapabiliyorlardı. Azog ise kendi ırkının imparatorluğuna gitmişti ve Pendragon ve Öngüt Krallıklarının hanlarını abartarak anlatmış, Akira'nın nasıl vahşice savaştığını anlatmıştı. Orklar tam bir savaşçı oldukları için İki krallığın hanlarına ilk defa geldiklerinde ufak tefek bir kaç sorun çıkmıştı fakat bunlarda çözülmüştü. Şuan 4 farklı ırk birbirleri ile ticaret yapabiliyorlar ve gittikçe gelişen ilişkileri sayesinde aralarındaki şüpheler git gide ortadan kalkıyordu. Lamalas, imparatorluğuna gittiğinde Akira'dan izin alarak kendi ailesini de beraberinde getirmişti. Akira'nın bunları yapmakta tek bir amacı vardı. Oda bu kıtadaki tüm ırkları birleştirmek ve 4 çeşit ırka sahip olmaktı. Elflerde büyücü olma şansı diğer ırklara göre çok fazlaydı. Fakat büyücü olamasalar bile antik çağlardan beri okçulukta kimse onların ellerine su dökemezlerdi. Cüceler ise hem balta kullanımında başarılıydılar hem de çok iyi demirciydiler. Orklarınsa savunma güçleri çok fazlaydı. İnsanlar ise hepsinin karışmış hali gibiydi. Bazıları çok iyi demirciyken, diğerleri savaşçı veya büyücü olurdu. 

Öngüt Krallığının himaye altına alınmasının üstünden neredeyse 2 yıl geçmişti. Akira bu iki yıl içinde bir çok krallık işiyle uğraşmıştı ve her ay toplam 2000 adet Jigoku Alemi 9. seviyedeki çekirdekleri Linda ve Aegis için kullanmıştı. Linda Daichi Alemi 4. seviyeye çıkarken Aegis ise Zaidan Alemi 5. seviyeye çıkabilmişti. Aegis alemlere girdikten sonra Akira isterse pelerin şekline dönüşebiliyordu. Akira ise 2 yılda seviye atlayamamıştı. Nedenini bilmediği bir şekilde bir türlü seviye atlayamıyordu. 25 yaşında Chiji Aleminde olmak bu Dünya'da herkes için dehşet verici olsada Akira kendisini ezik gibi hissediyordu. Tabii ki bunun nedeni En-Ensi-Lugal ünvanlarını bilmesiydi. Kendisi şuan için daha başlangıç alemindeydi. Sonunda yarın savaş başlayacaktı. Şeytan aldığı görevle birlikte, Kin,Asia ve Kara-Kitay Krallıklarını durmadan kışkırtmıştı. Sürekli ticaret kervanlarını yağmalamış askeri devriyelerine saldırmıştı. Fakat bunu asla Kral Akira'nın emri ile yaptığını belli etmemiş ve kendisine haydut görüntüsü vermişti. Pendragon ve Öngüt Krallıklarının sınır devriyeleri en düşüğü Daichi Alemi 1. seviyede ki askerler koruyordu. Abra Kunshu Alemi 7. seviyeye geçmişti ve Akira'nın isteği üzerine durmadan sınırların üstünde uçarken sınırlara yaklaşan tüm karşı krallıkların askerlerini yemişti. Bunun tek bir kötü yanı vardı. Oda bir ejderha ne zaman insan,ork,cüce,elf ten bir kişi yerse sürekli onu yemek istemesiydi. Tabii kide Akira'nın isteğiyle kendisini zapt edebilirdi fakat Akira buna karışmadı.

    Sonuçta engellese bile bir gün kesinlikle yiyecekti. Hem Abra'nın bu insan yemeye alışması üzerine krallığında ki suç işleme oranı sıfırlanmış gibiydi. Yakalanan tüm suçlular her ne suç işledilerse ilk önce sebepleri araştırılıyordu. Eğer işsizlikten işledilerse Krallık onları işe alıyor ve hayatlarına devam etmelerini sağlıyordu. Ama zorunluluktan değil de çalışmadıklarından suç işliyorlarsa fark gözetmeksizin Abra'nın midesine uğurlanıyorlardı.

   Akira hem Pendragon Krallığında hem de Öngüt Krallığında aşırı saygı duyulan birisi haline gelmişti. Belki bir kaç yöntemi çok sert olsada (Suçluları Abra'ya yedirmek, Generallerinin öğrencilerini 6 ayda bir canavarlar ile ölümüne savaştırmak... v.b) işe yaradıkları kesindi. Fakat sadece sert yöntemleri ile tanınmıyordu. Soyluların dokunulmazlıklarını ortadan kaldırmıştı. Bunu ilk duyurduğunda insanlar onun bu kararı sadece halkı yatıştırmak için çıkardığını düşünmüştü. Fakat bir soylunun yaptığı haksızlık ile konumundan atılması ve onun yerine halktan birisinin getirilmesi ile bu yasanın boşuna koyulmadığı anlamışlardı. Diğer ses getiren yasa ise kölelerle ilgiliydi. Artık köleler altlarından kalkamayacakları işlerde çalışmayacak, bir çalışan konumunda olacaktı. Köle sahibi olanlar onların iyi giyinmelerine, hastalıklarını iyileştirmelerine, cinsel saldırıda bulunamayacaklarına ve eğer herhangi bir zarar verirlerse neler olacakları hakkında detaylıca açıklanmıştı. En iyi ihtimalle arenada ölümüne bir dövüş oluyordu. Tabii ki ölmeleri kesindi çünkü toplam 5 turdan oluşuyordu ve her turda karşısındaki canavar bir seviye artıyordu. En kötü ihtimal ise bir çok işkence gördükten sonra Abra'nın midesine gidiyorlardı. Herkes yasalara uymak zorundaydı. Eğer uymazlarsa Akira'nın dediğini yapacağını biliyorlardı. 

Kaos'un Varisi 1-2On viuen les histories. Descobreix ara