Bölüm 109

6.3K 545 38
                                    

Akira, yamalının - Odin'e bu lakabı uygun görmüştü - dediklerinden sonra hafiften tırsmaya başlamıştı. Bu manyak, bilge olmak için gözünü oymuştu. Üstelik bunu yaparken sesini bile çıkarmamıştı ki, buda onun ne denli bir psikopat karaktere sahip olduğunu gösteriyordu. Odin, Akira'nın kendisinden çekinmeye başladığını anlamıştı ki, bu iyi bir gelişmeydi. Hala onu böcek olarak görse de, efendisi tarafından bir tanrı olarak yetiştirilmesi için emir almıştı. İşte bu yüzden elinden geleni yapacak ve bildiği her şeyi, özellikle daha önce kimseye öğretmediği rünleri bile öğretecekti. 

''Senin gibi bir böceği tam olarak burada eğiteceğim. Benim eğitimim için hiç bir hazırlık gerekli değil. Sadece zihnin yeterince güçlü olsun. Daha önce birçok kişide senin gibi benim eğitimime girdi. Her bin kişiden biri eğitimimi geçip, akıl almaz bir şekilde güç yolunda adlarını duyurdular. Başarısız olanlarsa çıldırıp kendilerini öldürdüler. Senin ise böyle bir şansın yok. Tamamıyla başarılı olana kadar sürekli seni eğiteceğim. Kavrama gücün ne kadar fazlaysa ki, senin gibi bir aptalda kavrama olmadığına eminim. Senin gibi bir aptalın çıldırmaması için zihnini sürekli olarak düzelteceğim ki, efendi Kaos'un gazabını üstüme çekmeyeyim. Ruhunu alsalar da, bu eğitim için ruh değil senin o küçük beynin gerekiyor. Şimdi ilk önce senin için güç nedir?''

Odin herkesi aşağılamaktan büyük zevk alan bir karaktere sahipti. Onunla bir kaç dakika konuşan herkes bunu anlayabilirdi ki, Akira'yı karşılaştıkları andan beri aşağılayıp duruyordu. Güce saygı duyduğu belliydi. Akira, yamalının sorduğu soruya hiç düşünmeden cevap verdi.

''Ustam Kaos!''

Buna gönülden inandığı sesinden belliydi. Hayatında tanıdığı en güçlü kişi ve herkesin korktuğu en büyük güçten başka neyi söyleyebilirdi ki? Odin, karşısında kendisine nefretle bakan adamın dediklerinden sonra hafifte olsa etkilenmişti. Bu aptalın böyle bir cevap vereceğini hiç düşünmezdi. Fakat her şeyin bir ilki vardı değil mi?

''Demek güç senin için efendi Kaos demek! Eğer gerçekten senin için güç bunu ifade ediyorsa, o zaman onu yakalamalısın. Kendine kimi hedef koyuyorsun, efendi Kaos'u mu? O zaman onun gücüne erişebilmek için gece gündüz demeden çalışacaksın. Kimden nefret ediyorsun? Benden mi? O zaman beni aşağılayabilecek, hatta öldürebilecek kadar güçlenene kadar durmak nedir bilmeden çalışmalısın. Sana bu dünyanın tek kuralını öğreteyim. Güçlü her şeyi alır! Sen insanlar arasında güçlü olsan bile, şuan benim karşımda bir böcekten farksızsın.. Buna karın, çocuğun ve generallerinde dahil. Burada hiç hareket etmeden dursam bile, o ilahi eserlerinle bana saldırmaya çalışsan da en ufak bir hasar bile veremezsin. Bunun nedeni ise çok basit. Senin gibi aptal hala alemlerle uğraşırken, ben efendi Kaos gibi alemleri aşmış bir varlığım. Sen daha Lugal Unvanlı alemlere bile giriş yapamadın. Üstüne üstlük şuan ölümsüz kalbini özümsemiş bir şekilde daha Ensi Unvanlı alemlerdesin. Bana sorarsan tam bir hayal kırıklığısın, fakat efendi Kaos senin hala güçlenebileceğini düşünüyor. Biz Koruyucuları da, işte bu yüzden senin karşına çıkarttı. Senin gibi bir böceği, güç yolunda nasıl gelişileceğini göstermemizi emretti ki, iyide yaptı. Şu halinle bırak element ruhlarını kontrol altına almayı, onların bir bakışıyla yok olursun. Üstelik sen sadece 4 element ile değil, evren ve nefretin ruhlarıyla da uğraşacaksın ki, en büyük tehlike onlar.''

Odin bunları söylerken, omuzlarında bekleyen kuzgunlardan birer tüy koparttı. İki tüyüde Akira'ya doğru uzatırken, açıklayıcı bir şekilde

''Bu tüyler Huginn ve Muminn'e ait. İlk önce Muminn'e ait olan, sol taraftaki tüyü al. Sana geçmiş ve şimdiki zamanlarda yaşanan olayları hafızana aktaracak. Bu dediğim çok basit görünse de, aslında senin gibi bir aptalın süresi az olduğu için çok hızlı gerçekleşecek. Normalde 2 bin saat sürmesi gereken bu işlem, senin gibi bir aptalda 120 saat sürecek ki, bunun anlamı tam 5 gün boyunca acı çekeceksin. Büyük ihtimalle zihnin bunu kaldıramayacak olsa da, ben senin zihnini sürekli düzgün bir halde tutacağımdan dolayı, acın ne azalacak nede artacak. Dünyanın nasıl yaratıldığına şahit olacaksın.. Neden bunu yaptığımızı anlayacaksın.. Bunları özümsedikten sonra Huginn'in tüyünü almaya hazır olacaksın. Düşünceleri nasıl kullanacağını öğretecek.. Canlıların ne düşündüğünü anlamanı sağlayacak.. İşte o zaman savaşlarda rakibinin ne yapacağını, daha kendisi bile bilmeden bileceksin. Bu sayede daha ne olduğunu anlayamadan bile düşmanını öldüreceksin. Şimdi Muminn'in tüyünü al.''

Odin her ne kadar Akira'yı aşağılasa da, efendisinin emrini yerine getirmek zorundaydı. Bu yüzden açıklayıcı bir şekilde neler olduğunu, neden bu tüyleri alması gerektiğini anlatmıştı. Normalde asla böyle bir şey yapmazken, bugün bunu yapmak zorundaydı. Akira, yamalıyı dinlerken gözleri resmen parlamıştı. Geçmişi ve şimdiki zamanı öğrenecekti. Üstelik 5 günde! Acı çekeceği konusu kafasını pek meşgul etmemişti. Sonuçta her zaman yara alıyordu. Acı onun yakın dostu sayılabilirdi. Sol elini uzatarak Muminn'in tüyünü, yamalının elinden aldığı anda bir anda zihnine binlerce anı akın etmeye başladı. Farkında olmasa bile, daha dokunduğu anda burnundan kan gelmeye başlamıştı.. 

--------------------------------------------------------------

''Neredeyim!?''

Akira, bir anda değişen mekan ile dehşete kapılmıştı. Sadece bir salise yamalının yanındayken, şimdi uçsuz bucaksız bir denizin olduğu yerdeydi. Ne bir toprak parçası, ne de herhangi bir canlı vardı. Görüş alanı okyanustu. Fakat tuhaf olan ise gökyüzünde hiçbir ışık kaynağının olmamasıydı. Normalde geceleri Ay ışığı, yeryüzünü aydınlatırdı. O olmasa bile yıldızlarda mükemmel bir ışık kaynağıydı ki, onlar bile yoktu. Akira neler olduğunu anlamaya çalışırken, bir anda her yer aydınlanmaya başladı. Güneşin bir anda belirmesini oldukça saçma bulsa da, mantık bu anıda işlemiyordu. Güneşin olduğu yerde ufak bir karaltı yaklaşmaya başlamıştı. Bu kişiyi ilk başta tanıyamasa da, bezli Ra olduğunu bir süre sonra anlamıştı. Ra okyanusun üstüne yaklaşana kadar süzüldü. Daha sonraysa elini kaldırdığında bir anda okyanus ikiye ayrılmaya başlarken, Akira'nın gözünde ilk defa kara gözükmeye başladı. 

Akira bu manzarayı izlerken, bir anda yine mekan değişmişti. Daha bir süre önce gördüğü o devasa ağacın önündeydi. Adını hiç duymamasına rağmen, aklında bir anda ismi belirdi.

''Yggdrasil.. 9 katmanı taşıyan ağaç.''

Ağaç ile ilgili beynine kısa sürede dolmaya başladı. Bir süre sonraysa görüş alanına yamalı girdi. Tek başına olmasına rağmen yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı. Akira bunu garip bulsa da, merakı ağır bastığı için sabırlı bir şekilde izlemeye başladı. Yamalı, en alt dalı bile Akira'nın zıplayacağı en yüksek konumdan kilometrelerce yüksek olan dala çocuk oyuncağıymış gibi zıpladı. Dalın üzerine ayağını bastığı anda Akira'da kendisini bir anda yamalının yanında buldu.

''Rünleri keşfetmek için ödemem gereken bedel için hazırım.''

Bu cümle ağzından sakince çıkmıştı. Akira ise yamalının şimdi ne yapacağını merak ediyordu. Bedel kelimesini duyduğunda hafiften çekinmişti. Bu yamalının kendi gözünü oyarken sesini çıkarmadığını daha az önce gördüğü için böyle çekinmesi normaldi. Akira, yamalının elinde beliren ipin bir ucunu üstünde durduğu dala bağlarken, diğer ucunu ilmik haline getirip kendi boynundan geçirmesi ile iyice meraklanmıştı. Herhalde düşündüğü şeyi yapacak kadar gerizekâlı değildi. Odin ilmiği sıkıp, eline mızrağını aldı. Daha Akira ne olduğunu anlayamadan mızrağı ile vücudunu yaran Odin bir anda kendisini aşağıya bırakarak, orada debelenmeye başladı.

Yamalının yaptığı şey tamı tamına 9 gün sürmüştü! Akira 9 gün boyunca öyle beklerken, sonunda yamalının etrafında mavi mavi parlayan, tuhaf yazılar belirmeye başladı. Artık herşeye alışmış olan Akira, aklında beliren kelimenin, bunların adı olduğunu anlamıştı.

''Rün harfleri.''

----------------------------------------------

Hepinize hayırlı günler diliyorum. Akira'nın koruyucular tarafından eğitilmesi iyi oluyor mu? Kitapta görmek istediğiniz bir fikriniz varsa, yorum veya bana özel mesaj yoluyla bildirebilirsiniz. Tekrardan hayırlı günler.

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now