2. Kitap Final Kısım 2

6.4K 317 46
                                    

Yıldızlar ile dünya arasında birkaç yüzyıl ışık yılı vardı. İsimsiz olan hızlı bir şekilde bu mesafede ilerlerken, aslında tek bir düşüncesiyle bile karanlık ve aydınlığın yanına gidebileceğini bilse de, onların kendisini hissetmeleri için bu yolu seçmişti. Her saniye ışık yıllarını atlarken, çoktan nereye gideceğini hesaplamıştı. Tam olarak iki tarafın ortasına..

-------------------------------------------------------

Kaos ve Ma'at sanki bu işi kökten bitirmek için anlaşmışlar gibi güçlerini toplamak için bir anda meditasyona girmişlerdi. İkisi de buradan bir kişinin çıkabileceğini bildiklerinden dolayı, karşılıklı olarak meditasyon yaparken, dünyada bulunan yıldız enerjisini resmen sömürüyorlar hatta ikisi yarışıyor bile denilebilirdi. En ufak enerji parçası bile ikisi arasında bölünüyordu ve, her saniye enerjileri artarken ikisi de planla rkuruyordu.

Fakat aynı anda hissettikleri tehlike yüzünden ikisi de bir anda ayağa kalkıp, aynı yöne bakmaya başladılar. Sesleri çıkmıyordu. Fakat o anda yüzlerine bakan bir kişi, ikisinin de korku hissiyle kapana kısıldıklarını anlayabilirdi. Sanki daha bir kaç gün öncesine kadar dehşetvari bir şekilde savaşan bu ikili değilmiş zannederdi..

Her saniye büyüyen bir güç kendilerine yaklaşırken, Ma'at ve Kaos öylece bekliyorlardı. Sanki bir anda tahtadan kuklalara dönüşmüşler gibi.. Hiç bir tepki vermeden, ay çarpması gerçekleşmiş gibi direk olarak gökyüzünde belli bir noktaya bakarlarken, normal bir kişi onların baktığı yöne baksa olağanüstü herhangi bir şey görmezdi.

Fakat onların gördüğü şey bambaşkaydı. Gözleri yüzlerce ışık yılı uzaklığa bakarken, kendilerine dehşet verici bir şekilde gülümseyen kişiye odaklanmıştı. Kendileri en kadim varlık olarak bilinseler de, Ma'at her zaman çok daha güçlü bir kişinin olduğunu söylerdi. İşte şimdi tam olarak onun bu sözleri gerçekleşiyordu. İkisinden de kadim bir varlık sonunda kendisini göstermişti. Üstelik her saniye kendilerine yaklaşırken, sadece varlığıyla bile ikisini de heykele dönüştürecek kadar güçlüydü.

Kısa süre sonra gökyüzünden devasa bir meteor düşercesine ilerleyen nesne, şuan herkes tarafından görülebilirdi. Etrafı alevlerle kaplı olan bu varlık, gökyüzünde hiç sağa sola sapmadan direk olarak dümdüz bir şekilde ilerlerken, insanlar gökyüzüne bakıp onu gösteriyorlardı.

''DİZ ÇÖKÜN!''

Kaos ve Ma'at zihinlerine dolan bu kudretli sesi, tanıdıklarını hissetseler de hiç bir şekilde karşı koyamayacaklarını bildiklerinden dolayı, sanki vücutları kendilerini dinlemiyormuşcasına bir anda diz çöktüler. Ateş topu önlerinde bir anda durduğunda ısı hızlıca dağılırken, içindeki varlık belli oldu. Bembeyaz zırh kuşanmış olan bu varlık için denilebilecek tek şey Tanrı'ydı. İkisini de sadece varlığıyla ve sesiyle baskılarken, onlara dikkatli bir şekilde akıyordu. Ma'at'ın burnuna gelen bir koku ise bu durumu bozan tek şeydi.

Tanrı dediği bu kişi çekirdek kokuyordu!

''Sizin gibi iki aptalı izlerken canım sıkıldığından, çekirdek kokuyorum. Hem Tanrı demeye ne meraklıymışsınız lan. Basit bir kişi olduğum halde, kendinizden güçlü birini görünce Tanrı da tanrı diye tutturuyorsunuz. Neyse, sizin gibi kitapsızlarla uğraşamayacağım. Şimdi cezaya geçelim.''

İki varlıkta böyle bir konuşma beklemiyordu. Kaos ve Ma'at'ın yüzleri şaşkın bir ifadeyle dolarken, Tanrı dedikleri adam elini sallamasıyla akıllarına binlerce anı doldu.

------------------------------------------------------------------

Ma'at kendisini kapkaranlık bir yerde bulurken, nerede olduğunu merak etse de, hiçbir şey göremiyordu. Ta ki bir parlaklık gözünü alana kadar..

Yeniden görmeyi başardığında, etrafında binlerce küçük ateş topu olduğunu gördü. Her saniye bu ateş topları artarken, zihninin derinliklerinden gelen bir bilgi ile bu ateş toplarının galaksiler olduğunu anlamıştı. Hepsi farklı bir renkteydi. Bazıları sarı, bazıları kırmızıydı. Hatta tamamıyla siyah olanlar bile vardı ki, bunların ölü olduklarını sonradan anlamıştı.

''Evren her zaman genişlerken, en güçlü olduğunu iddia etmek kadar aptalca bir şey olamaz. Bildiğim her galaksiyi gezdim. Fakat ben birine ulaşana kadar binlercesi ortaya çıkıyor. Binlerce galaksi içinde katrilyonlarca varlık var. Bazıları bir böcek kadar güçlü. Bazılarının vücutları güçsüzken, akılları çok fazla gelişmiş. Bazıları tek bir komut ile milyonlarca canlı öldürebilecek kadar teknolojik ilerleme yaşamışlarken, bazıları daha yeni ateşi buldu. Bazı galaksilerde altın yerine kağıt para kullanılıyor. Bazılarında tek bir Tanrı'dan bahsediliyor. Her türlü galaksi varken, bazıları benden dahi yaşlı ki onlara daha adımımı dahi atmadım. Aydınlık sen benim bir parçam olsan da, hangi tarafımın güçlü olduğunu görmek için sizi bu evrene koydum. Fakat baktığım kadarıyla ikinizde eşitsiniz. Her zaman aydınlık varken karanlıkta olur. İşte bu lafın değerini sonunda anladığımdan dolayı, bu simülasyonu bitirmeye kararlıyım. Fakat tek bir şey söylemeliyim ki, yeni bir simülasyonumda sizi kullanacağım. Eğer Hemera'yı ve oğlun Ölümsüz'ü görmek istiyorsan, orada vereceğim görevlerini başarıyla yap. Bunu yaptığında seni buraya geri göndereceğim ve onlarla yaşaman için serbest bırakacağım.''

Ma'at yanında duran beyazlı varlığın konuşmasını dinlerken, zihni yeni aldığı bilgiler ile dolup taşmaya başlamıştı. Aklına gelen her anı, kendisinin aslında bir gölge olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Ne zaman yaratıldığı, niçin ayrıldığı bile aklındaydı ki bu onu rahatsız etmemişti. Sonunda içindeki rahatsızlık duygusu bir anda yok olurken, tamamlanmışlık hissi onu sardı. 

Kendisine bakarken gözleri saygı dolu bir ifadeyle,

''Eğer kendimin istediği bir şeyi yapmazsam, bu karaktersiz olduğumu gösterir. Ne görev verirsen ver yapacağım ve karım ile oğlumla sonsuza kadar yaşayacağım.''

----------------------------------------------------------------------

İşte agalar Ma'at'ın hayatı böyleydi. Bizim çok daha sevdiğimiz isim ile Akira'nın..

Oğlu ile ola kitabı yazmaya karar verdim. Fakat bu kitabı hemen yayınlamayacağımı bildirmeliyim ki, kitabın ismini şimdiden hazırladım. Ma'at: Ölümsüz

2 kitabı bitirdiğimde bu kitabı yayınlamaya başlayacağımı bildirmekten onu duyarım. Kanser alem isimlerini özlediğinize pişman olacağınızı biliyorsunuz değil mi? :ASD:SAD:

Hadi kendinize dikkat edin ve Elçi, Büyücü Katili, Türük ve Ma'at: Ölümsüz isimli kitaplarımızda görüşmek üzere!

Unutmayın, ''Her son bir başlangıçtır!''

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now