Kaos'un Varisi 1-2

Bölüm 31

Akira artık bayılmaktan sıkılmıştı. Sanki o dört lanet canavar anlaşmış gibi sırayla geliyorlar ve bir gün dinlenmesine izin veriyorlardı. Yediği darbelerle artık kendinden geçmeye alışmıştı. Bu gün ise canavarların gelmediği gündü. Tüm sinirini kendisinden düşük ve eşit seviyeli canavarlardan çıkarıyordu. Ölüm ormanında 3 yıldır sürekli olarak ağaçlar eksiliyordu. Artık belli başlı yerlerde açıklıklar oluşmuştu. 3 yılda sayamadığı kadar çekirdeği kullanan Akira en sonunda Jigoku Alemi 2. seviyeye geçmeyi başarmıştı. Zihninde olsa bir günde neredeyse 1 alem atlayabilecek kadar enerji toplayabilirken 3 yılda sayısız çekirdekle 1 seviye atlamayı başarmıştı. Fakat bu 3 yılı boşa gitmemişti. O lanet olası dörtlüden yeni yeni şeylerde öğrenmişti. Golem eskiden tek vuruşta onu bayıltabilirken şuan 4 vuruşuna kadar dayanabiliyor ve ona karşı bir kaç saat daha fazla dayanıyordu. O lanet kartal ise onun daha hızlı koşmasını sağlamıştı. İlk gördüğünde sadece kanatlarını çırpmıştı ve öyle güçlü bir rüzgar yollamıştı ki, Akira daha ne olduğunu anlayamadan etrafı karanlığa gömülmüştü. Bir dahaki geldiğinde ise Akira hazırlıklıydı. Ona türlü türlü büyüler savurmuştu fakat kartal, bu büyülerden kaçmak son derece kolaymış gibi sadece yan taraflarına kayarak kurtulmuş ve Akira'yı tekrar tekrar bayıltmıştı. Ateş elementi kullanan yılanı ilk gördüğünde kalp krizi geçiriyordu. Apep'ten daha küçük olsa dahi, nasıl bir canavar ateşi bu kadar ustalıkla kullanabilirdi ki!? Gönderdiği ateşten oklar Akira'nın yaptığı tüm oklardan daha büyük delici kuvvete ve hasara sahipti. Yılan ilk saldırısında sanki Akira'yı bilerek ıskalamıştı. Tam yanından geçen saldırı arkasındaki ağaca çarpmıştı ve öyle büyük bir patlama olmuştu ki Akira anında kendisinden geçmişti. İçlerinde ilk savunma yapabildiği canavar ise Su elementi kullanan bir Gargon'du. Akira'yı gördüğünde sadece sudan bir kamçı yollamıştı. Akira hızlıca topraktan bir duvar çıkarmıştı fakat kamçı duvarı pürüzsüz bir şekilde kesmiş ve Akira'ya çarpmıştı. Üstündeki zırh olmasa kesinlikle ölecekti. Yinede yediği darbeden sonra her zaman ki gibi kendisinden geçmişti. Yavaş yavaş bu dövüşlere alışmıştı. Kaos ise bu 3 yılda hiç onunla konuşmamış ve sorduğu soruları bile cevapsız bırakmıştı. Linda ise çok gerektiğinde konuşmuştu ama bunun nedeni belliydi. Bu dört canavarın ruhunu alamadığı için öfkeliydi. Ertesi gün yine orman boşalmıştı ve golem ortaya çıkmıştı. Fakat bu sefer elinde topraktan bir balyoz ile belirmişti. Akira, son üç yılda element kontrolü oldukça yükselmişti. Yine de bu canavarlara karşı nedense işe yaramıyordu. Daha dün sadece nefret ateşiyle Tengoku Alemindeki canavarları yok etmişti. Fakat bu canavar her ne kadar Tengoku aleminde gözükse bile sürekli olan toprak yenilenmesi sayesinde ölümsüz gibiydi. Evren elementi işe yaramıyordu çünkü bu canavarı ne dondurabiliyor ne de yaşlandırabiliyordu. Yaşlandırmayı her denediğinde vücudunda hiç bir değişiklik olmuyordu. Son üç yıldır sürekli yenilse de yine de vazgeçmemişti. Yediği dayaklarla herkese karşı tetikte olmayı iyice öğrenmişti.Saldırıyı yine Akira başlattı. En çok kullandığı kombosunu yapmaya karar vermişti. İlk önce su elementi ile golemi ıslattı ve sonraateş elementi ile onu yakmaya başladı. Sürekli olarak bu sırayla Golemi bir soğutuyor bir ıssıtıyordu. Normalde böyle bir şeyi başkasına yapsa vücudu bir süre sonra çatlamaya başlar, daha sonra ise kırılarak ölürdü. Fakat golem toprak ile bağlantılı olduğu için sürekli olarak yenileniyordu. Akira ise onu yenememeye alışmıştı. Sadece elementler üzerindeki hakimiyetini geliştiriyordu. Garip olan şeyse bu dört canavarın onu sadece bayıltmasıydı. Canavar bu sefer balyozu ile Akira'ya saldırmıştı. İlk önce sanki kullanmayı bilmiyormuş gibi yavaşça savuruyordu. Akira vücudunu hava elementi ile çevirerek hızını arttırmıştı ve bu saldırılardan rahatça kaçabiliyordu. Fakat gittikçe hızlanan golem, Akira'yı zorlamaya başlamıştı. Balyozunu vurduğu yerlerden her zaman ya topraktan dikitler çıkıyor ya da toprak içe doğru göçüyordu. Akira 4 saat sonra aldığı 5. darbe ile bayılmıştı. Bayılırken, kendisinden gurur duymuştu. Sonuçta fazladan bir darbe ile bayılmıştı. Kaos, Akira bayılınca  yine cisimlendi ve