Bölüm 11

9.1K 797 28
                                    

Akira 80 yılda Zaidan Alemi 5. seviyeye ulaştı. Uyandığında vücudunu kontrol etti ve seviyesinin ise Seishin Alemi 4. seviyede olduğunu gördü. Ustası dediği gibi gücünü mühürlemişti. Artık bugünden itibaren enerjisini düzene sokmalıydı. Ama şimdi derse yetişmeliydi. Lamalas, Samira, Giges ve Azog'ta Akira'dan önce kalmışlardı. Hepsi Akira için kahvaltıyı hazırladıktan sonra kendileri eğitim yapmaya başladılar. Akira kahvaltısını yaptıktan sonra direk element dersine gitti. Sınıfa girdiğinde gördüğü manzara tuhafına gitti. Bu derste sadece Magnus üstadın olması gerekirken yanında Afrodit, Zeus ve Futsu da sınıfta bekliyordu.

''Otur Akira. Ares senin birleşik büyü yapabildiğini söyledi. Sana dün gösterdiğimiz büyüleri yapabildiğini varsayıyorum. Bize sırayla büyüleri göster.''
Akira hızlıca tüm büyüleri yaptı ve beklemeye başladı.
Dört üstatda ağzı açık bir şekilde Akira'ya bakıyorlardı. Ares'ten birleşik büyü yaptığını duymuşlardı ve yapabildiğini varsaymışlardı ama cidden beklemiyorlardı. Afrodit kendisini hızlıca topladı ve

''Ustan, takdire şayan bir kişiymiş Akira. Daha 6 yaşında bu büyüleri bilmen senin ne kadar iyi eğitildiğinin kanıtıdır. Ares söylemişti ama bizede birleşik büyü gösterebilirmisin? Lav yapmanı istiyorum.''
''Yanlış anlamayın ama zaten Ares üstat söylediyse neden tekrar büyü yapmalıyım ki?''
''Üstadın olarak bunu istiyoruz. Seishin Aleminde birleşik büyü yapmak senin için normal olabilir ama bizim için imkansız bir olaydır. Birleşik büyüyü yaptığında seni müdürle görüştüreceğiz.''
Akira müdürle görüşmenin önemli bir olay olduğunu bildiği için hemen sağ elinde bir toprak parçası şekillendirir. Daha sonra hem ellerinde hemde ağzından ateş elementi ile toprağı ısıtmaya başladı. Kısa süre sonra elinden lav akan Akira karşısındaki üstatlarına baktı. Karşısında ağızları sonuna kadar açılmış, gözleri fal taşı gibi olan dört üstat eline bakıyordu.
Futsu üstat kekeleyerek
''B-b-birleşik büyü yapmanı anlarım ama ateş elementini ağzından çıkarman acayip derecede hayret verici bir olay. Akira doğru müdür beyle konuşmaya gidiyoruz.''
Akira ve Futsu sınıf binasından çıktılar ve direk Akademideki öğretmenlerin olduğu binaya doğru yürümeye başladılar. Yolda yürürken birçok insan Futsu'yu görünce saygıyla eğilip selamlıyordu. Futsu acelesi olduğu için onların selamına sadece kafasını salladı ve Akira'ya dönerek
''Tam karşımızdaki bina öğretmenlerin ofisinin bulunduğu binadır. Okulda yanlış hatırlamıyorsam 500 öğretmen var. Müdür beyin odası ise binanın en üstündedir.'' diyerek eliyle gökyüzüne uzanan binayı gösterdi.
Akira binanın yüksekliğini kafasını geriye yatırdığında bile tam olarak göremiyordu. İçinden
''Lanet olsun! Bu binanın en üstüne nasıl çıkacağım ki?''
diye düşünerek yürümeye devam etti. Kısa bir süre sonra binaya girdiklerinde binanın içinde merdiven olmadığını gördü. Katların tam ortasında yukarıya doğru bir hava akımı vardı.
''Usta bu hava akımıda ne?''
''Hava elementine sahip bir kaç büyücünün insanları yukarıya doğru çıkarmak için yaptığı bir tür taşıma metodu. Güzel düşünmüşler.''
Futsu Akira'ya hiç açıklama yapmadan direk hava akımına doğru yöneldi ve
''Akira, elimden tut yukarıya çıkacağız. ''
Akira ne kadar utanç verici olsada Futsu'nun elini tuttu.
''Akademi müdürünün odası''
Hava akımı bunu duyduktan sonra çok büyük bir güçle ikiliyi yukarıya doğru çıkarmaya başladı. Garip olansa Akira'nın sanki yerde duruyormuş gibi rüzgarı hissetmemesiydi. 5 dakika sonra en üst katta sadece büyük bir odaya girdiler. Odada sanki binlerce kitap vardı. Tam ortasında ise sade bir masa ve bir kaç koltuk yerleştirilmişti. Akira etrafını incelerken Futsu
''Akira burada bekle müdür biraz sonra gelecektir. Onu kızdırmamaya özen göster.'' diyerek odadan çıktı. Akira odada yalnız kalınca biraz bekledi ama kimse gelmeyince Ruhkesen'e ve zırhına enerji göndermeye karar verdi. Önceliği ise kendisine kızgın olan Ruhkesen'e verdi. Enerjisini gönderdiğinde kılıcın kabul etmediğini gördü ve bu işin düşündüğünden daha zor olacağını anladı.
''Benimle ilgilenmeyi şimdimi hatırladın?Çok küstahsın Akira hmpf!''
Akira zihnindeki kızgın kadın sesini duyduğunda gülümsedi.
''Utanmadan gülümsüyorsun! ''
Akira bunu duyduğunda ise şaşırmış bir halde
''Sen beni görebiliyor musun?''
''Tabiki görebiliyorum. Benimle ilgilensen benim neler yapabileceğimi anlardın.''
''Ruhkesen özür dilerim. Gerçekten unuttum ama ilk ortağımı ihmal etmek benim aptallığımdı. Eğer beni affedersen sana söz veriyorum bir daha asla böyle ihmal etmeyeceğim.''
Akira bunu söyledikten sonra Ruhkesen biraz sessiz kaldı. Akira tam ağzını açtığında ise
''Seni bir kereliğine affediyorum. Ama bir daha ihmal edersen sonuçlarına katlanırsın.''
Akira Ruhkesen'i duyduğunda gülümsedi ve
''Tamam. Söz veriyorum bir daha olmayacak.''
''Bu arada Ruhkesen benim resmi adım. Ama bana Linda dersen daha memnun olurum. İstiyorsan 2 saat bana enerji vermene gerek yok. Direk olarak alabilirim. Fakat birden alacağım için 3-4 dakika yorgun olabilirsin.''
Ruhkesen'in adının Linda olduğunu öğrenen Akira şaşırdı. Dahada önemlisi enerjiyi direk verebileceğini öğrenince mutlu olmuştu çünkü 2 saat boyunca oturacağına 3-4 dakika yorgun kalmak daha iyiydi.
''Linda, hemen alırsan daha iyi olur. Ama akşam uyumadan önce alsan olur mu? Şimdi büyü yapmak gibi bir durum olabilirde.''
''Sağındaki duvardan seni izleyen adamamı büyü yapacaksın?''
Akira kendisini izleyen biri olduğunu öğrenince kendisini hazırladı ve
''Efendim. Beni izlemeyi bitirdiyseniz oradan çıkabilirsiniz.''
Şak şak şak şak!
Hemen sağ duvardan gelen alkıştan sonra duvar sanki bir kapıymış gibi açıldı ve Ra Anka ortaya çıktı. Akira seçimlerde gördüğü yaşlı adamı görünce ayağa kalkıp saygıyla selamladı.
''Akira daha bu yaşında birleşik büyü yapabiliyorsun. Takdire şayan bir olay, ikinci sınıf için Zaidan Aleminde olman gerekiyor. Yani şuan için sadece turnuva ve eğer sana teklif edilirse düello ile ölüm düellosunda savaşacaksın. Tüm derslerden muafsın. Bu ayın turnuvasında 1. olmanı umuyorum. Herhangi bir sorunun olursa direk olarak buraya gel.''
Akira birleşik büyü yapmanın bu kadar ses getireceğini hiç düşünmemişti.
''Turnuvada herhangi 1/S sınıfına karşı dövüşmek istediğini söyle. Eğer yenersen Krallık Turnuvasında 1. Sınıfları temsil etme şartını koş.''
Ustasının sesini duyan Akira,
''Müdür bey, eğer izin verirseniz 1/S sınıfıyla turnuvada savaşmak istiyorum. Kuralları siz koyabilirsiniz. Sadece kazanırsam Krallık Turnuvasında 1. Sınıfları sadece ben temsil edeyim.''
Müdür karşısındaki çocuğun böyle iddialı bir teklif yapmasına şaşırdığı için bir süre tepki veremedi. Kendisini topladıktan sonra ise,
''Turnuvada bunu yapamam. Ama normal bir düello ayarlayabilirim. Eğer kaybedersen sonucu ne olacak?''
Akira umursamaz bir şekilde
''Ona siz karar verin.''
Müdür sanki bunu demesini bekliyormuş gibi yüzünde ufak bir gülümseme belirdi.
''Seni torunum Elza ile evlendireceğim. Kabul ediyor musun?''
Akira kafasını onaylar şekilde salladı.
''Tamam o zaman. Düello zamanı 2 hafta sonra. İşini zorlaştırmak için sen sadece kılıcını ve toprak elementini kullanacaksın. Ölüm olmayacak. Kurallar hakkında herhangi bir sorun var mı?''
Akira gülümseyerek
''Hayır yok efendim. Ama beni ailenize almak için bu kadar uğraşmanız çok güzel bir şey.''
''Hahaha! Evlat Tanrı potansiyeli en son Evren Hükümdarı Kaos'ta görüldü. Taaa 500 bin yıl önceki büyük savaşta ortadan kayboldu. Tabikide seni aileme almak için uğraşacağım.'' dedikten sonra Akira'ya odadan çıkabilirsin diye işareti yaptı. Akira ise müdürün son söylediği şey ile şaşkına dönmüş bir şekilde odadan çıktı.

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now