Bölüm 139

4.8K 401 16
                                    

Elza, uyandığında başında bekleyen yaratığı görünce, bir anda uykulu hali gitmişti.

''Ben yaratık değilim, seni küçük yelloz. Anan baban sana hiç mi terbiye öğretmedi? Bir adımı sorsaydın, iki gündür yaratık da yaratık. Neyse senin gibi küçük velette terbiye yoksa yapabileceğim bir şey yok. Ben Kyo, Efendi Ma'at'ın iki ortağından biriyim. Şekil değiştirici ırkındanım, tabii sen bunun ne anlama geldiğini bilmediğin için boş ver. Ve bugün tırmanmayacaksın. Seni yıldız enerjisini cisimleştirmen konusunda eğiteceğim. Şimdi kalk ayağa!''

Yaratık yani Kyo'nun bağırışıyla ayağa kalkan Elza, ilk başta bölmeyi tanıyamadı. Daha dün ufak bir kareydi. Fakat bugün giriş yeri kapanmış ve sanki bir eğitim sahasıymış gibi döşenmişti. Eğitim kuklaları, kılıçlar, kalkanlar hatta yıldız enerjisi ile oluşturulan bir bölge bile vardı.

''İlk önce senin yıldız enerjini hat safhada kullanmanı sağlayacak bir planım var. Bu sayede vücudun çok daha güçlü olacak. Unutma benim eğitimim çok risklidir. Başarırsan ödülün muazzam olur, başarısız olursan çökersin. Şimdi karşıda gördüğün yıldız enerjisinden oluşan alanda ilerleyeceksin. Sadece 20 metre ve bu enerji alanındaki baskı benim asıl gücümün bir toz zerresi kadar güçlü değil. Yani bunu başarabilirsin. Enerjini kullan ve o alandan geç. Bunu başardığında, diğer eğitimini anlatacağım. BAŞLA!''

Elza, Kyo'nun bir anda bağırmasıyla irkilse de, kendisini toplayıp onun gösterdiği bölgeye doğru ilerledi. İlk defa böyle bir bölge görmüyordu. Koruyucuların Merkezini oluşturan surların arasında da aynı bu bölgeden vardı. Kendisi ve Hemera oradan hiç baskı hissetmeden geçseler de, yıldız enerjisinin yoğunluğu ile şaşırmışlardı.

Elza bölgenin önüne geldiğinde ilk adımını içeriye attı. Bu adım ile birlikte anında üstünde ki baskı bir anda daha önce hiç olmadığı kadar arttı. Resmen nefes almak için bile çaba harcıyordu.

"Daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsun? Yıldız Enerjini kullanman gerekiyor!"

Elza bu bilgiyi alana kadar vücudunun saf gücüyle ilerlemeye çalışıyordu. Yıldız enerjisini hangi anlamda kullanacağını anlamadığı için Kyo'ya sormak için tüm gücünü topladı.

"N-Nas-ıl?"

Kyo kendisine bu sorunun geleceğini hiç düşünmemişti. Karşısındaki kadın daha 151 yaşında yıldız enerjisini cisimleştirmişti. Fakat bu alanda ne yapacağını bilmiyordu.

"Daha böyle kıytırık bir bilgiyi bilmiyorken, Hükümdarımızın diğer sınavlarını nasıl geçeceksin? Hükümdar Ma'at benim sana bu eğitimi vermemi emrettiği zaman ilk başta anlamamıştım. Fakat şimdi anlıyorum. Yıldız enerjini sürekli ama sürekli vücudunda dolaştıracaksın. Hiç durmadan! Şimdi BAŞLA!"

---------------------------------------------------------

7500 çekiç darbesi sonunda bitmişti. Aynı zamanda Akira'da bitmişti. 7,5 gün boyunca sürekli belli bir ritimle vurduğu her çekiç darbesiyle birlikte yıldız enerjisi azalmış ve son darbesiyle tamamen bitmişti. Akira önünde duran bacağına baktı. Hala tamamlanmamıştı, fakat bu hali bile alemlerde bulunan kişilerden çok daha güçlüydü. Fakat bu hali Akira'nın işine yaramazdı. Tamamen mükemmel bir hale gelmesi gerekiyordu. Sonuçta son savaşta Kaos'un içinden geçmesi gerekiyordu. 

''Gyo buraya gel.''

Akira enerjisini toplayana kadar dinlenmesi gerekiyordu. Bu sırada Gyo'dan diğerlerinin durumu hakkında bilgi alabilirdi. Mağaraya giren Gyo, efendisini oturur bir pozisyonda gördüğünde dinlendiğini anladı. 

''Emredin Hükümdarım.''

Akira, karşısında yere eğilen Griffon'ın önünde lotus pozisyonuna geçti. 

Kaos'un Varisi 1-2Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon