Bölüm 25

8.9K 832 149
                                    

Akira ve grubu bir müddet bekledikten sonra 25 insan girişte ortaya çıktı. Bu insanlardan beşi elçilerdi diğer 20 kişi ise onların korumasıydı. Elçiler birbirlerine hiç dikkat çekmeden karşılarında kendilerine bakan 5 kişiye ve 6 canavara bakıyorlardı. İki grup birbirlerini süzerken şuan için en güçlü krallık olan Si-Hia Krallığının elçisi Charles Henry öne çıkarak konuşmaya başladı.

''Dahi Akira, seninle tanışmak benim için büyük bir onurdur. Ben Charles Henry, yalnız konuşabilir miyiz? Si-Hia Kralının sana iletmemi istediği özel teklifi var.''

Akira, sadece başını sallayarak onayladı ve diğer elçilere dönerek,

''İlk önce Elçi Charles'in getirdiği teklifi duymak istiyorum.''

diyerek elini salladı. Diğer elçilerin dışarıda kaldığı bir hava kubbesi etrafını çevirdi. Kubbenin içindeki Si-Hia adamları yutkunmak zorunda kalmışlardı çünkü bu kubbe o kadar hızlı dönüyordu ki ne dışarıdan birisi burayı dinleyebilir ve ya saldırabilirdi. Ne de kubbenin içindekiler dışarıya çıkabilirdi. Üstelik böyle güçlü bir bariyeri sadece elini sallamasıyla oluşturmuştu. Akira,

''Sizi bekliyorum Elçi Charles.''

dediği anda kendisine gelen Charles,

''Genç dahi. 7 Yıl önce kralımızın isteği üzerine prens Kubilay'ı aşağıladığınız için Kral Tuluy, size tekrardan teşekkür ettiğini bildirmemi istedi. Büyük bir aşağılanma gören Prens Kubilay, o günden beri sürekli büyü kontrolünü güçlendirmiş ve bir çok kez çekirdekten enerji alma işlemi sırasında ölecek gibi olsa da inatçı bir şekilde devam etti. Şuan 22 yaşında olmasına rağmen Daichi Alemi 5. seviyeye çıkabilmiştir. Kralımız, size de uygunsa Si-Hai krallığına gelmenizi ve size krallığımızda görev almanızı istiyor. Vereceği görev ise orduya direk general olarak geçmeniz.''

Bunu duyan Lamalas, Samira, Azog ve Giges şaşırmıştı. Bir general olursan Krallıkta sadece Kraliyet ailesi senden üstün durumda olurdu. Akira ise hiç şaşırmamış bir şekilde,

''Tekliflerinizi duymak beni memnun etti. Fakat diğer elçileride dinlemek istiyorum, ondan sonra kararımı vereceğim.''

Charles Henry bunu duyduğunda yüzüne kramp girmiş gibiydi. Karşısında ki çocuğa generallik verileceğini söylemişti fakat o diğerlerini de dinlemek istiyordu. Yine de saygısızlık yapamazdı çünkü şuan arkasında Kunshu Aleminde bir ejderha vardı. Sadece

''Peki efendim.''

demeyi başardı. Akira, Elini tekrardan sallamasıyla kubbenin bir tarafında geçit gibi yer açıldı. İçeriden Si-Hia temsilcisi ve adamları çıktığında Pendragon baş elçisi Cebe hızlıca geçitten girdi. O ve adamları girdiğinde arkalarında hızlıca geçit kapanıp diğerlerini dışarıda bıraktı. Cebe,

''Ben, Pendragon Krallığının Baş Elçisi Cebe. Sizinle yüzyüze tanışmak bir şereftir Bay Akira. Burada size hızlıca tekliflerimizi sunmalıyım. İlk olarak Kral sizi damadı olarak görmekten büyük memnuniyet duyacağını söylememi istedi. Prensesimiz Helena sizden 3 yaş büyük fakat güzelliği Dünya'da yayılmış bir genç kızdır. Nazik, terbiyeli ve daha bu yıl Daichi Alemi 1. seviyeye geçmeyi başardı. Kralımızın damadı olursanız variside olmuş olacaksınız. Bu tekliften sonra baş komutan olmanızıda istiyor.''

dedikten sonra bunu daha şimdi öğrenen herkesin ağzı ayrılmıştı. Akira ise zihninde yankılanan ses yüzünden yüzünü buruşturmuştu.

''Lanet olasıcalar! Benim ortağımı ayartmaya mı cürret ediyorsunuz! Sizi öldürdüğümüzde ruhlarınıza işkence yapacağım!''

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now