Bölüm 88

6.8K 599 30
                                    

''Hemera, ustam sana neden bu kadar kızdı?''

Akira, ustasının neden bu kadar sinirlendiğini anlayamadığı için ilk iş olarak bunu karısına sordu.

''Şuan bunu konuşmak için hazır hissetmiyorum.''

Hemera bunları söylerken gözlerini ufka doğru dikmişti. Gerçektende bu konuda konuşmak için hazır olarak görünmüyordu. Akira, onun dikkatini dağıtmak için

''Tamam, hazır olduğunda konuşuruz. İlk olarak 1 milyon canlıyı öldürmem gerekiyor. Bu işi hızlıca halletmek için unvansız alemlerdeki canavarları öldürebiliriz. Etrüsk Krallığının oraya gidelim. Yakınlarında canavarların işgal ettiği birçok bölge var. Sanırım hava elementi ile başlamam gerekiyor.''

Akira, aslında insanları öldürmek istiyordu. Bu sayede kendisini zorlayarak elementlerinde daha çok ustalaşabilirdi. Fakat Hemera'nın bu konuda nasıl tepki verdiğini çok iyi hatırladığından dolayı bu yola başvurmuştu. Sonuçta yediği tokadı hala hatırlıyordu. Hemera'da bu canavar avının sebebini hemen anladı. Bu yüzden her ne kadar ruh hali biraz dengesiz olsa da, yanında bekleyen Akira'ya gülümsemeyi başarıp elini tuttu.

-----------------------------------------------------------------------------------

Alba Longa Şehri. Akira'nın hayatının neredeyse yarısını geçirdiği şehir. Dragon Loncasının kurulmasına yardım ettiği yer..

İkili şehir kapılarının önünde dikilip şaşkınlıkla yerlerinde kalakalmışlardı. Bunun nedeni ise surun üstünde dalgalanan bayraktı. Bu bayrağın üstünde ejderha motifi vardı. Bu motifi Akira uzun yıllardan sonra yeniden gördüğü için yüzünde bir gülümseme vardı. Fakat asıl olay bu bayrağın buraya nasıl yerleştiğiydi. Bunu öğrenmek için çok beklemesine gerek kalmadı.

''Akira!? Yanındaki de Hemera'mı yoksa!?''

Kapının önünde bir anda Rhea belirmişti. Eskisinden daha güzel olduğu kesindi. Büyük ihtimalle seviye atlamıştı. Akira, Rhea'nın gözlerindeki parıltıyı görünce, aklından fesat düşünceler geçtiğini anlamıştı. Hemera'ya bakarken gözleri ışıldamaya başlamıştı bile.

''Rhea, o sapık ellerini karımdan uzak tut. Lejyonerler ve Latinius nerede?''

Akira, Rhea'nın gözlerindeki ışıltıyı daha önce gördüğünde hiç hoş şeyler olmamıştı. Rhea derin bir nefes alarak,

"Hiç eğlenceli değilsin. Latinius sarayda ama Leo ve diğerleri krallığın neredeyse heryerine dağıldılar. Bende daha dün geldim. Hadi birlikte gidelim. Yolda restorana uğrayıp yemek yeriz. Kaybolduğunuzdan beri neler yaptığınızı anlatırsınız hem."

------------------------------------------

"Kaç çocuk yaptınız?"

Hemera, ağzındaki yemeği yutkunurken neredeyse boğuluyordu. Keza Akira'da kendisinden farklı bir halde değildi.

''Rhea, keşke senin yerine Leo olsaydı. Eğer çocuk yaparsan sana benzememesi için adak adayacağım!''

"Hah! Sanki sen benden daha iyi bir durumdasın. Adam olsaydın şimdiye kadar en azından 30 yaşında bir çocuğun olmuştu. İktidarsız pez....nk!"

"Kapa çeneni!"

Akira oldukça utanmıştı. Aslında kendi planında bir çocuk sahibi olmaktı. Fakat ustasının bu ani eğitimi yüzünden bir türlü Hemera ile yanlız kalamamıştı.

"Zaten uzun bir yaşamımız var. Bu süre içinde yanımdaki iktidarsız ile bir çocuk yapabileceğimizi düşünüyorum. Hahaha...."

Hemera'nın bu olayı çok komik bulduğu belliydi.

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now