Bölüm 22

8.8K 751 94
                                    

"Canavar şehre yaklaşıyor!"
Surdaki postacı asker Teğmenin emri ile Generale haber verdi. Şehir garnizonundaki tüm askerler hazırlık içindeydi.
"Lanet olsun! Ordumuzun tamamı burada değilken nasıl böyle bir durum gerçekleşebilir!"
diyerek masasına yumruk attı. Abra şehre doğru hızlıca yaklaştı ve şehirde büyük bir kargaşaya daha imza attı. Halk sokaklarda kaçışıyorlardı. Abra Akira'nın yönlendirmesiyle direk villaya doğru uçtu ve oraya indi. Yere indiğinde askerler ve Anka Klanı villaya hücum etmişlerdi. Abra etrafını saran insanları en ufak bir hareketlerinde yok edeceğini belli edercesine kükredi. Askerler ve klan bu kükreme karşısında yutkunmuştu. Fakat Akira, Abra'nın sırtından inip önüne geldiğinde herkes şaşırmıştı. Ra hemen öne çıkarak,
"Akira! Bu ejderha sana mı ait?"
"Evet müdür Ra. Onun ismi Abra ve daha yeni Tengoku Aleminde."
Ra Akira'nın ikinci bir ortağı olmasına şaşırmıştı. Hemde altı yaşında bir ejderhaya sahipti. Tüm askerler hazır bir şekilde bekliyordu.
"Tamam o zaman. Tüm askerler akademi bölgesinden çıksın! Yanlış alarmmış."
dedikten sonra önünü döndü ve Akira'ya kendisini takip etmesini işaret etti. Akira Ra'nın işaretini görünce ilk önce Abra'ya dönerek
"Sen gidebilirsin Abra. Beni getirdiğin için teşekkürler."
dedikten sonra Abra'nın uçarak uzaklaşmasını seyretti. Daha sonra ise Linda'yı yere saplayıp
"Ateşin Lordu Ruin! Efendine gel!"
diyerek ortağını çağırdı. Ruin geldiğinde sırtına bindi ve kendisine dehşet içinde bakan askerler ve Anka Klanı mensupları arasından Ra'yı takip etmeye başladı. Ra direk müdür odasına doğru yönelmişti. Kısa süre içinde üçlü hedeflerine vardılar ve Ra kapıyı kapatarak Akira ile konuşmaya başladı.

''Akira, Apep 6 aydır eğitim yaptığını söyledi. Şuan  ki seviyen kaç?''

''Zaidan Alemi 5. seviye.''

Ra, gözleri yerinden fırlamıştı. 6 yaşındaki bir çocuğun Zaidan Alemi 5. seviye olması imkansızdı. Tengoku Aleminin çekirdeklerini kullandığında vücudu patlayabilirdi bu yüzden insanlar bu yola çok başvurmuyorlardı.

''Tamam o zaman. Artık 2. sınıfa geçebilirsin Akira. Yine de derslerin çok az olacak ve kendi eğitimini uygulayabileceksin.''

Ra'nın Akira'yı bu kadar serbest bırakmasının nedeni belliydi. Bu çocuk ileride efsaneler arasına girecekti ve kendisine iyi davrandığı için ileride ona yardımcı olabilirdi. Akira'da Ra'nın kendisini bu kadar serbest bırakmasından memnun olmuştu. Şuan için buradaki öğretmenlerden daha çok büyü ve tecrübe bilgisi vardı. 

''Peki, müdür Ra.'' 

dedikten sonra odasından çıktı. Binadan çıktığında ise şehre gitmeye karar verdi. 6 Aydır şehre inmemişti, zaten kendiside artık tatil yapıyordu. Akademinin kapısına geldiğinde burslu olduğunu belirten rozetini gören nöbetçiler hiç bir sorun çıkarmadan Akira'nın çıkmasına izin vermişlerdi. Şehre indiğinde direk pazar alanına doğru indi ve her şeye bakmaya başladı. Her ırktan burada vardı. Satabilecekleri en iyi malzemeyi satmaya çalışan pazar sahiplerinin sesleri tüm alanı doldurmuştu. Bir takım askerler alanda herhangi bir güvenlik ihlaline karşı dikkatli bir şekilde geziyordu. Akira, pazarda neler olduğunu merak ettiği için gezmeye başladı. Bir kaç dükkana baktıktan sonra yemek satan bir yere gitti. Eskiden sokaktaki çöplerle ve bitkilerle beslenen Akira, şimdi yüzüğündeki yemeklerle karnını doyuruyordu. Fakat yeni şeyleri tatmanın zamanı gelmişti. Bayağı kalabalık olan bir lokantaya girdi ve etrafına bakındı. İnsanlar ve bir kaç cüce vardı. Lokantaya Akira'nın girdiğini gören bir görevli ona doğru yaklaşarak,

''Hoş geldiniz efendim. Rezervasyonunuz var mıydı?''

Akira, duyduğu kelime ile şaşırdı. Hayatında ilk defa rezervasyon kelimesini duyuyordu. Bu yüzden şaşkınlıkla,

Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now