Bölüm 82

7K 645 33
                                    

2 yıldır Erc, sürekli onu toprak konusunda eğitiyordu. Eskiden kayaları 5 santimetre uzağında durdurabilmişti fakat artık bu mesafe 25 metreye kadar büyümüştü. Bu kadar gelişene kadar binlerce, hatta milyonlarca kez kemikleri kırılmıştı. Her kırıldığında Erc onu hızlıca iyileştirmişti fakat her iyileştirdikten sonra kemikleri daha beter kırılmıştı. Bu yüzden daha sıkı çalışmaya başlamıştı ve kendisini çok daha fazla zorlamıştı. İlk başlarda hiç gelişme göstermemiş olsa da bir süre sonra verdiği emeklerin sonucunu almaya başlamıştı. 1 ay sonra 5 santimetre den 7 santimetreye, 1 hafta sonra 10 santimetre kadar etki alanını güçlendirmiş, her gün bu etki alanı gittikçe gelişmeye başlamıştı. 2 yılda 25 metreye kadar büyümüştü fakat bu büyümenin kendisi için çok daha zor bir eğitimin başlangıcı olacağını bilseydi bu kadar çalışmazdı. Eskiden bir kaya ile uğraşırken şimdi Erc ona hem önünden hemde arkasından kaya fırlatıyordu. Bunu ilk yaptığında hiç söylememişti. Akira onun yerinden ayrıldığını bile fark etmemişti fakat önündeki kayayı durdurduğunda arkasından çarpan kaya ile neye uğradığını şaşırmıştı. 

''Sana her zaman tek bir kaya atacağımı söyledim mi? Ayağa kalk!''

Akira kayalardan o kadar çok darbe almıştı ki, artık bir kayadan darbe aldığında vücudunda sadece binlerce iğne aynı anda batıyormuş gibi bir acı oluşuyordu. Bu eğitimin bir faydası da buydu. Vücudun darbelere alıştıkça daha çok güçleniyordu. Akira ayağa kalktığında bu sefer algısını kullanarak ikinci kayanın nereden geldiğini anlayacaktı. Erc, Akira'nın hazırlandığını görünce yine aynı anda iki kayayı fırlattı. Bu sefer arkasından değil sağ tarafından fırlatmıştı. Akira algısı ile kayanın geldiği yönü anlamıştı. İki kayaya da bir elini uzatarak durdurmaya çalıştı fakat küçük bir sorun vardı. Kayalar hala gelmeye devam ediyordu! Akira iki kaya ile aynı anda darbe alırsa yine kemiklerinin kırılacağından oldukça emindi. Bu yüzden taktiğini değiştirerek ilk önce önünden gelen kayayı durdurup sağ tarafına döndü. Sağ tarafını durdurduğu anda ise ilk durdurduğu kayanın darbesi ile geriye uçmuştu bile. Yerinden zorlukla kalkarak öfkeyle Erc'e baktı.

''O kayayı durdurduğumdan eminim. Neden yeniden bana fırlattın!?''

''İkisini de aynı anda durduracaksın. Eğer bunu başaramazsan hiç bir şey öğrenmemişsin demektir. Şimdi mızmızlanmayı bırak ve eğitimine devam et.'' 

Erc bunu dedikten sonra Akira'nın kalkmasını beklemeden hızlıca kayaları iki farklı yönden fırlattı.

''Hay ben senin .......''

---------------------------------------------------------------------------------------

''Büyükbaba! Neden Erc'in ona böyle davranmasına izin veriyorsun?''

Hemera sürekli bu konuyu soruyordu. Sürekli, tekrar tekrar, hiç bıkmadan! Kaos sürekli bu soruyu duymaktan sıkılmıştı. Tahtında otururken 2 yıldır bu soruyu duyuyordu, hem de sürekli! Derin bir şekilde iç çekerek,

''Bu soruna cevap verene kadar susmayacak mısın?''

''HAYIR!''

Kaos, bunun olacağını tahmin etmişti. Nefesini bırakarak,

''Bir kere söyleyeceğim. Onu istediğim kadar güçlendirebilirim fakat belli bir noktaya kadar kendisinin gelmesi gerekiyor. Daha benim eğitimimi geçecek kadar güçlü değil. Eğer onu direk eğitimime girerse direk ölür. Hem Erc onu böyle aşağılayarak Akira'nın kibrini söküyor. Ona daha önce kimse böyle davrandı mı? Ben bile bazı durumlar dışında her zaman onu şımarttım. Artık gücün ne olduğunu ve kendisinden daha güçlülerin olduğunun farkına varması gerekiyor.''

''O zaman neden eğitimini geçebilecek kadar güç verip ondan sonra eğitmedin?''

''Varisimin birden güçlenmesinin ne anlamı kalırdı ki? Zaten onun dantianını yarattım. Üstüne zihnindeki odayı açarak bir gecede yaklaşık bin yıl eğitim yapmasına izin verdim. Şuan neredeyse tüm ırklardan daha üstün özelliklere sahip. Nasıl alemleri bu kadar hızlı olarak atlayabildiğini zannediyorsun? Ben kaynağı verdim bunu kullanmak ona kaldı. Hem sadece yaklaşık 200/220 yıl eğitim görecek Hemera. Senin için 20 gün gibi olan bir süre için bu kadar mızmızlanmanı beklemiyordum. Eğer onu bu kadar sevdiğini bilseydim, onu göndermezdim.''

Hemera, kıpkırmızı kesilmişti. Büyükbabası onun ilişkisi hakkında hiç konuşmazdı. Sonuçta kendisi eşini seçmişti ve buna karışmayacağını söylemişti. Fakat şuan onu utandırmaktan çekinmiyordu bile. Onunla böyle konuşması utanç vericiydi.

''Ha-hayır büyükbaba! Be-beni yanlış anladın. Sadece bu kadar uzun eğitim almasına gerek olmadığını söyledim! Hem onu bu kadar umursamıyorum, hala ona kırgın olduğumu biliyorsun. Hmpf..''

diyerek hızla Kaos'un yanından ayrılıp kendi sarayına kaçtı.

''Hahaha... Hemera'nın bu konudan bu kadar utanacağını bilseydim ilk başta söylerdim. Neyse en azından bir kaç hafta beni rahat bırakacaktır. Hahaha...''

----------------------------------------------------------------------

8 yıl sonra..

''SEN CANAVAR MISIN!?''

Akira, karşısında ki devasa kurda bakarken öyle şaşırmıştı ki ses tonunu ayarlayamamıştı. Farklı yönlerden gelen iki kayayı artık anında durdurabiliyordu. Bunu başardığında Erc onu yanına çağırıp dönüşüm geçirmişti. Akira, Erc dönüşüm geçirirken dehşete düşmüştü. İlk defa bir dönüşümü izliyordu. Erc'in saç ve vücut kılları hızlıca uzayıp gri, siyah karışımı olarak vücudunu kaplarken, Erc ellerinin üzerine durup resmen şekil değiştirmişti. Bir kaç saniyede olan bu olay ile Akira'nın karşısında kendisine bembeyaz gözlerle bakan 50 metre uzunlukta 30 metre genişlikte devasa bir kurt vardı. Hayatında ilk defa böyle bir canavar görmüştü. Üstelik Abra'dan hatta Apep'ten bile daha heybetliydi!

''Genç varis, sana efendim ya da başka birisi insan olduğumu söyledi mi? Ben Yeryüzü İmparatoru, Tanrıların Tanrısı Kaos'un ilk ortağı Erc'im. Tüm canlılardan daha önce Kaos, hem beni hem de Gökyüzü İmparatoru olan o kertenkeleyi yarattı. Hahaha..''

Akira, Erc'in neden o kadar katı olduğunu bir anda anlamıştı. Kurtlar kibirli yaratıklardı. Kendilerinden daha güçlüye sadakat beslerken güçsüzleri yemeyi severlerdi. Fakat ilk defa bir kurdun herkesten daha güçlü olduğuna şahit oluyordu. 

''Nasıl toprak elementinde bu kadar iyisin? Ölümsüzlerden bile?''

Akira'nın en çok merak ettiği konu buydu. Tamam herkesten daha önce yaratılmış olabilirdi fakat bu kadar iyi olması mantıksız geliyordu.

''Seni küstah! Ben sadece toprak elementinde değil su elementinde de Kaos'tan sonra en iyisiyim. O ölümsüz aptallar egolarını tatmin etmek için hava atarken ben Kaos'un eğitimine girdim. Sen bu eğitime çok zor diyorsun ama daha gerçek eğitimden haberin bile yok. Şöyle örnek vereyim, eğitimde kemiklerin kırılınca seni ben iyileştiriyorum değil mi? Kaos bunu yapmaz. Onun eğitiminde her şeyi kendin yapacaksın. Ne bir yardım ne de tüyo vermişti. Ona göre elementlerde ki ustalığın kullandıkça artar. Yani ne kadar çok kullanırsan o kadar usta olursun. Benim eğitimimden sonra büyük ihtimalle kertenkele tarafından eğitileceksin. Onu da bitirdiğinde senin için dua edeceğim. Kaos'un eğitimini sadece iki kişi geçebildi. O da ben ve kertenkele. Ölümsüzlere bu eğitimi vermek istediğinde hepsi ölmek üzereydi. Hatta o Poseidon denen aptal bile. Kendisine denizlerin mutlak hakimi der ama eğitimde kendisini iyileştiremeyecek kadar kendinden geçmişti. Hahahaha...''

Akira duydukları ile dehşete düşmüştü. Ustası onu zihninde oldukça basit yöntemlerle eğitmişti. Bu yüzden oldukça kolay olduğunu düşünmüştü. Fakat karşısındaki devasa kurt onu anlatırken gözleri parlıyordu. Eğitimi geçtiği için kendisinden gurur duyduğu belliydi. 

Foşş...

Akira'nın üstü başı ıslanmıştı. Sanki kafasından deniz dökülmüş gibi su öyle bir baskı yapmıştı ki yere yapıştırmıştı. 

''Şimdi su elementinde eğiteceğim seni. İlk görevin üzerindeki ufak su birikintisini sana gelmeden durdurmak.''

Akira yukarıya baktığında gördüğü manzara ile gözleri sonuna kadar açılmıştı.

''Hass...''







Kaos'un Varisi 1-2Where stories live. Discover now