Bölüm 13

9.8K 779 23
                                    

Akira Cehennem ormanının girişine geldiğinde Linda'yı eline alarak yürümeye başladı.
''Linda, banamı öyle geliyor yoksa sen daha mı keskin bir kılıç oldun?''
''Hmpf! Sonunda beni kullandığın için fark ettin. Bana ne kadar yıldız enerjini verirsen o kadar güçlü olurum.''
Akira Linda'nın sitem eden konuşmasını duyduğunda sadece yüzünde ufak bir gülümseme belirdi ve Cehennem Ormanına girdi.
''Auranı etrafına yay ve yakınındaki canavarları hisset.''
Ustasının dediğini yapan Akira aurasını etrafa yaydı. Yakınlarda hiç canavar hissetmeyince yürümeye devam etti. Kısa bir yürüyüşün ardından hemen ilerisinde zihninde savaştığı ilk canavar olan Toprak Kurdunu gördü. Kurt ise ormanda küçük bir çocuk gördüğü için kolay bir avla karnını doyuracağını düşündü. Hiç beklemeden direk Akira'ya doğru atıldı. Akira ise sadece elini sallayıp
''Toprak kapanı''
diyerek koşan kurdun bacaklarını sabitledi. Kurt hızla koşarken birden durdurulmanın etkisi ile dört ayağıda kırıldı. Bu acıyla kurt inlemeye başladı. Karşısındaki kurdun inildediğini duyan Akira yavaşça ona doğru yürümeye başladı ve Linda'yı havaya kaldırıp kafasını kesti. Eskiden kafanın olduğu yerden kanlar fışkırıyordu.
''Ensesinden çekirdeği çıkar ve yüzüğüne at.''
Akira ustasının dediklerini yaptıktan sonra bu sefer hızlıca ormanın içlerine doğru koşmaya başladı. Yolda birçok kurdu öldürdükten sonra canavarları öldürmeye iyice alıştı. Birçok canavarı öldürdükten sonra karşısında şuan için kaya kaplumbağası vardı. Bu canavar aşılamayan bir defansı olduğu için çok zor ölüyordu ve bu canavarı avlamaya giden bir çok maceracı hayatlarından oluyordu. Akira'da ise kimsede olmayan bir ayrıcalık vardı. Linda ve zihninde geçirdiği uzun zamanlar. Kaplumbağa adına göre oldukça hızlı bir şekilde Akira'ya hücum etti. Akira ise altındaki toprağı sanki bir mancınıkmış gibi kullandı ve kaplumbağanın arkasına doğru kendini fırlattı. Bunu yapmasının nedeni ise bu hücumu direk karşılarsa zarar almadan kurtulamazdı. Kaplumbağa küçük çocuğun arkasına doğru zıpladığını gördüğünde kendisini zorlukla durdurdu ve arkasına dönmeye başladı. Akira karşısındaki canavarın yavaşça arkasına dönerken birden hücum etti ve kafasını kesti. Daha sonra canavarın ensesinden çekirdeğini çıkardı. Gün boyunca elinde 250 adet Seishin Alemi 3. seviye çekirdek ve Kaya kaplumbağasından elde ettiği Seishin Alemi 4. seviye bir çekirdek vardı. Akşam olduğu için villaya doğru yürümeye başladı. Lamalas, gün boyunca Akira için endişelenmişti. Bu yüzden yaptığı eğitime kendisini tam olarak vermemişti ve diğerlerinide rahatsız ediyordu.
''Giges, ya efendi Akira ormanda yenemeyeceği bir canavarla karşılaşırsa?''
Giges, Lamalas'ın sabah uyandığından beri kafasını ütülemesine artık dayanamadı ve
''Sana sabahtan beri söylüyoruz. Efendi Akira daha 6 yaşında Seishin Alemi 5. seviyeye ulaştı. Dört element kullanıcısı ve tanrı potansiyeline sahip birisi. Sence ormanda zarar görebilir mi?''
Lamalas'ta içten içe bunları biliyordu fakat 6 yaşındaki bir çocuğun ormana yalnız gittiğinde endişelenmeden duramazdı. Bu konuşmadan kısa bir süre sonra Akira kapıdan içeri girdi. Girdiğinde ise endişeli r halde holde volta atan Lamalas'ı gördü.
''Hoşgeldin Efendi Akira.''
''Lamalas bana yemek hazırlar mısın? Sabahtan beri ağzıma tek lokma koymadım.''
''Peki efendim. Hemen hazırlıyorum.''
Akira yemek hazırlanırken odasına çıktı ve planını uygulamaya başladı. İlk önce vücudundaki enerjinin neredeyse hepsini Linda ve zırhına aktardı. Hiç beklemeden yüzüğündeki tüm çekirdekleri çıkardı ve teker teker çekirdekleri yutmaya başladı. Her çekirdeği yuttuğunda enerjisi dantianına doluyordu. Normalde 5. seviyede bir kişi 3. seviye çekirdek kullanırsa dantianını doldurması için 100 adet yeterdi. Fakat Akira'nın dantianı özel olduğu için 200 adeti ancak doldurabilmişti. Linda'ya birkez daha enerji yolladıktan sonra elinde kalan çekirdekleri özümsemeye başladı. 50 adet 3. seviye çekirdek ancak çeyreğini doldurmuştu sırada 4. seviye çekirdeği özümsedi. Çekirdek direk olarak %5 enerjisini doldurdu. Akira şuan ki enerjisini direk Linda'ya aktardı. Kısa bir süre sonra odaya Lamalas geldi.
''Efendi Akira, yemeğinizi hazırladım.''
''Tamam Lamalas, şimdi geliyorum.''
Lamalas Akira'nın önünde eğilip odadan çıktı.
Enerjisini biraz arttırıp aşağıya indi. Masada grubu kendisini bekliyordu. Akira masaya oturduktan sonra birbirlerine neler yaptıklarını anlattılar.
''Demek Lamalas başınızı yedi. Hahaha!''
Lamalas'ın yüzü ve kulakları utançtan domates gibi kızarmış. Grup bu manzarayı görünce kahkahaya boğuldu. Lamalas yüzünü elleriyle kapattı. Uzunca bir süre gülmekten kendilerinden geçen grup sonunda kendilerine gelmişlerdi.
Akira gözlerindeki yaşı sildikten sonra yüzünde gülümsemeyle,
''13 gün daha bu canavar avına devam edeceğim. Daha sonra ise düelloyu kazanıp hepimiz para kazanacağız.''
Grup artık Akira'nın dediklerine şaşırmamayı öğrenmişti. Sadece kafalarını sallayıp onayladılar.
''Akira, okulda yoldaş serbest mi?''
Ustasının sorusunu direk diğerlerine sordu. Akira'nın birden bu soruyu sormasını garipselersede '' Evet'' diyerek cevapladılar.
Akira ve ustası cevabını aldığında gruba odasına çıkacağını söyleyip masadan ayrıldı. Merdiveni çıkarken ustasına,
''Ustan, neden böyle bir soru sordun ki?''
''Ormana giderken zamanını harcıyorsun. Hemde savaşlarda sana yardım edecek canavar ortağın olsa daha iyi olur. Normalde senin yakalamanı bekliyordum ama bugün vazgeçtim. Odaya çık, sana çok özel bir canavar vereceğim. Canavar senin olacak ama onada seviye atlatmalısın.''
Akira, canavar bir ortağa sahip olacağı için içini heyecan kapladı ve koşarak odasına girdi. Akira odasına girdiğinde, Kaos cisimleşmiş ve onu bekliyordu. Yanında ise sanki alevlerden oluşmuş bir at vardı. Gücü ise aynı Akira gibi Seishin Alemi 5. seviyedeydi. Atın boynunda efsunlanmış gibi işaretler bulunmaktaydı. Hayatında daha önce bu kadar asil bir canlı görmemişti. Kaos, Akira'nın ata hayran kalmasına memnun oldu. Daha fazla uzatmamak için öksürüp,
''Bunun adı Ruin. Akira artık sen ve Ruin bir takımsınız. Sadece binek değildir aynı zamanda ateş elementine ait saldırılarıda kullanıyor. Onu seviye atlatmak içinse onun seviyesinden yüksek çekirdekleri etrafına yerleştirip enerjilerini almasını sağla. Sen çağırınca yanına gelir.'' diyerek yine kayboldu. Akira yavaşça ata yaklaşmaya başladı. At Akira'nın yaklaşması karşısında oda yürüdü. Akira atın yanına geldiğinde elini korkarak uzattı ve atın yüzünü okşamaya başladı. Ruin ise sanki bundan hoşlanmış gibi gözlerini kapattı. Akira uzun bir süre Ruin i sevdikten sonra uyku bastırdığı için kendisini yatağa bıraktı.
—————————————————
Tam 13 gün boyunca Akira ve Ruin birlikte ormana gittiler. Akira, ilk başta Ruin'in üstünde savaşmayı beceremesede daha sonra alışmıştı. Ruin ve Linda'nın sayesinde hergün gitgide daha fazla canavar öldürüyordu. Artık Linda'nın üstündeki kurukafalar grileşmiş bir haldeydiler. Ve bugün düello günüydü. Tüm okulda bu düello duyurulmuştu. Ra Anka ortaya öğrenciler için büyük bir ödül koymuştu. Krallık Turnuvasına giriş ve Zaidan Alemi 5. seviyede 250 adet çekirdek. Bahis olayını ise 1/S sınıfı için 1:25 verirken Akira içinse 1:35 vermişti. Arenanın önünde bahis için uzun bir kuyruk vardı. Tüm öğrenciler 1/S sınıfına bahis oynamışken sadece 4 kişi Akira ya bahis oynadı. Bu kişiler ise Lamalas, Giges, Samira ve Azog'tan başkası değildi. Okul görevlilerinin ise bahis oynaması yasaktı yoksa durumu bilen birçok öğretmen direk Akira'nın üzerine oynayacaktı. Akira arenaya girdiğinde karşısında 19 öğrenci vardı. Tüm arena Akira'yı yuhalıyor ve 19 kişiye tezahürat ediyordu. Tam ortalarında Afrodit Anka ortaya çıktı ve arenada yavaşça sessizlik oluştu.
''Hepiniz hoş geldiniz! Bu yılki Krallık Turnuvasında 1. sınıfları kimin temsil edeceği bu düelloda belirlenecek!Umarım herkes bahsini yapmıştır. Hazır mısınız?''
Tüm arena Afrodit'in güzelliğine kapılmış bir şekilde
''Eveeett!'' diye bağırdı. Afrodit babasının yanında belirdi ve onun yerine ise Ares gelerek sahadakilere
''Kurallar basit. Öldürmek yok. Akira sen sadece kılıcını ve toprak elementini kullanacaksın. Sorusu olan var mı?''
19 öğrenci hayır derken Akira ise
''Evet var üstat! Canavar ortağımı kullanabilirmiyim?''
Ares şaşırmış bir şekilde
''Eğer varsa kullanabilirsin. Eğer başka sorusu olan yoksa düelloyu başlatacağım.''
Ares, biraz bekledikten sonra iki tarafta tepki vermeyince
''3-2-1 BAŞLA!''

Kaos'un Varisi 1-2Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon