Bölüm 136

4.8K 382 30
                                    

Elza geceleyin duvarın içinde oluşan bölmenin sert yüzeyinde yattığı için sabahleyin vücudu tutulmuştu. Kyo onu çağırdığında daha bir kaç saniye uyuduğunu hissediyordu. 

''5 dakika sonra yeniden tırmanışa geçeceksin.''

Elza bu ses cümle ile birlikte uykusu bir anda yok olmuş şekilde ayağa kalktı. Daha az önce uykuluydu halbuki! Ayağa kalktığında tüm vücudunun katılığını gidermek için esneme hareketleri yapmaya başladı. 

''3 dakikan kaldı. Nasıl tırmanacaksın?''

Kyo'nun bu sorusuyla Elza yeniden kendisini transa soktu. Önceki güne göre çok daha başarılı olduğu su götürmez bir gerçekti. Elza gözlerini açtığında, gülümseyerek ellerini ve ayaklarını gösterdi.

''İşte bunlarla.''

Kyo gerçekten şaşırmıştı. Daha dün zorla kazık yapan bu kadın, şimdi çocuk oyuncağıymış gibi ellerini ve ayaklarını çevreleyen tırmanma aparatlarını yaratmıştı. 

''O zaman ne duruyorsun?''

Kyo'nun bunu Hükümdarına bildirmesi gerekiyordu. Fakat şuan onu bu konu hakkında rahatsız edemezdi. Her seferinde iki üç kat artan GÜM sesinin ne olduğunu biliyordu. Efendisi ilk parçasını sunakta yaratıyordu. Üstelik mükemmel bir şekilde!

Elza, kendisine denileni yapmak için hareketlenirken, kendisiyle gurur duymadan edemedi. Sonuçta bu işte yetenekli olduğunu fark etmişti. Dün rahatsızlık veren Güm sesleri şuan kendisini motivasyon ediyormuş gibi hissediyordu. Bölmenin kenarına geldiğinde, aşağıya ve yukarıya baktığında aynı görüntüyle karşılaştı. Belirli bir alanda olan sis tabakaları onun görüşünü engelliyordu. Fakat bunun canını sıkmasına izin vermemeye kararlıydı.

Bölmenin kenarından itibaren ellerini ve ayaklarını kullanarak çıkmaya başladığında, bugün başına geleceklerden habersizdi.

----------------------------------------------------------

Afrodit, Ölüm'ün ona bağırmasından sonra korktuğunu itiraf etmeliydi. Hatta korku değil, dehşete düşmüştü. Bu kadının o Akira'ya bu kadar bağlılık duymasını beklememişti. Hatta kocasının ve babasının ölümünün önemsiz olduğunu söylediğinde Afrodit sinirlense de, sesini çıkaramamıştı. Ölüm ona bağırdıktan sonra onu yine odasına götürmüş ve Hemera'ya götürmeyi reddetmişti. Afrodit bir süre bu konuda ısrar ettiğindeyse,

''Yarın gideceğiz. Bugünse yaptığın saygısızlığı düşünmen için bu odada kalacaksın.''

demişti. Afrodit küçük bir çocukmuş gibi cezalandırılmasına sinirlense de, sesini çıkarmamaya karar vermişti. Fakat şöyle bir sorun vardı ki, bu kadın da kendisi ile birlikte kalıyordu! 

''Burada mı kalacaksın?''

''Evet seninle kalıyorum. İlk neden burası benim odam olması, çok kullanmam ama bu sarayda buradan başka bir odayı kullanmam. İkincisiyse, Hükümdarımız seninle ilgilenmem gerektiğini söyledi. En azından kendisi gelene kadar.''

Ölüm kendisine gelen soruyu anında cevaplamıştı. Bu kadının yaptığı saygısızlık hala onu öfkelendiriyordu. Hükümdarı, babası olarak gördüğü Ma'at'ın yanlış bir şey yaptığını ima etmişti. Bu onun sinirlenmesi için yeterli bir sebepti. Ölümlüler nankör canlılardı. Kendi hatalarından dolayı cezalandırıldıklarında, her zaman karşı tarafı suçluyorlardı. Bu kadında aynısını yapmıştı. 

Afrodit cevabı duyduğunda yüzü kızardı. Odayı incelediğinde banyonun açık bir havuz olduğunu gördü. Oda sadece tek bir kapıya sahipti. Oda koridora açılan kapıydı. Giyineceği bir bölme bile yoktu! 

Kaos'un Varisi 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin