''Müdür Ra, müsaitmisiniz?''
''Evet, gel otur Ares sorun mu var?''
Ares, odadan içeri girdikten sonra doğruca Ra'nın masasının önündeki koltuğa oturdu ve arenadaki eğitimi anlatmaya başladı. Olayı anlattıktan sonra Ra epey düşünceli bir halde,
''Demek kan antlaşması yaptığı bir ustası varmış. Arenada yaptığı büyülerle ustası olduğunu düşünmüştüm ama 6 yaşındaki bir çocuğa kan antlaşması yaptırmak acımasızlıktır. Birde bu yaşta birleşik büyüde kullanabiliyor. Ares, ilk önce bataklık yaptı sonrada onu lava çevirdi değil mi?''
''Evet, müdürüm. Normalde Seishin 3. seviyede güç kullanıyordum fakat lavdan kaçmak için tüm gücümü kullanmak zorunda kaldım. Bu çocuğun 1. sınıftan eğitim görmesi saçmalık müdür bey, tüm 1. sınıflar birleşse belki yenerler oda sayı avantajından kaynaklanır.''
''Dediğin doğru olabilir ama daha Seishin Aleminde mezun olması için 25 yılda Daichi aleminde olması gerekiyor. 2. sınıfa Zaidan aleminde geçebilir eğer şimdi geçirirsek onun gelişmesini engelleriz. Magnus, Afrodit, Zeus, Futsu'ya bu bilgileri ver ve buraya getir.''
''Peki müdürüm.'' Ares hızlıca üstatların yanına gidip bu bilgileri verdikten sonra hepsi şaşırmış bir şekilde doğruca müdürün yanına gittiler.
''İçeri girin ve oturun.''
Magnus, diğerlerinin konuşmasını beklemeden
''Müdür bey, Ares'in dedikleri inanılmaz. 6 yaşındaki bir çocuk ne kadar ustası olup, Tanrı potansiyeline sahip olsada birleşik büyü yapamaz. Bunun için ciddi bir eğitim gerekiyor ve Zaidan Aleminde öğretilmeye başlanıyor.''
Diğer üstatlar onayladığını göstermek için hararetle kafalarını sallıyorlardı.
''Bizim için imkansız olsa bile, bu usta kendisini belli etmemek için çocuğa kan antlaşması yaptırmış. Akira, yarın tüm büyüleri gösterirse doğrudan bana bilgi verin, çünkü bu dehanın hızlıca yükselmesi lazım. Eğer ona yardım edersek ileride oda bize yardımcı olur. Bildiğiniz gibi Ares'in eğitimini ilk dersinde geçti buda onun ne kadar güçlü olacağının kanıtıdır.''
Tüm üstatlar şaşkın bir şekilde Ra'nın, Akira'yı bu kadar desteklemesine bakakalmıştı. Ama müdürleri haklıydı, Akira eğer ustası ona izin verirse ileride bu Akademiye çok büyük bir iyilikte bulunacaktı.
------------------------------------------------------------------------------------
Akira villaya doğru giderken bir yandanda ustası ile konuşuyordu.
''Usta, neden bunların beni eğitmesini istiyorsun ki? Senin verdiğin eğitimle zaten bunlardan daha güçlüyüm.''
''Akira, şuan sana eğitim bile yaptırmıyorum. Orkların güç antrenmanları benimki kadar olmasada çok iyidir. Azog'un antrenmanını bitirdikten sonra seninle asıl antrenmana geçeriz. Giges ise özel sınıf. Bende suikasti biliyorum ama hiç kullanmadım direk saldırma taraftarıyımdır. Benim çırağım her konuda iyi olması gerekiyor, hem bu antrenmanlar sayesinde Yıldız enerjini çok daha iyi kontrol eder hale geleceksin buda sonrası için yatırım. Artık zihninde Seishin Alemi 7. seviye düşmanlarla dövüşeceksin ve hem kılıcını hemde büyülerini kullanacaksın.''
Akira, ustasının dediklerini kabul etti ve sessiz bir biçimde yürümeye devam etti. Birden aklına dün söyledikleri geldi ve arkasını dönerek
''Akademi dışına çıkabiliyor muyuz?''
Duydukları soru ile düşüncelerinden ayrılan Samira,
''Evet efendim. Burslu öğrenciler akademide neredeyse kuralsızlardır.''
''O zaman güzel. Sizinle ilk önce alışveriş yapmamız lazım. Samira, burada sana büyük iş düşüyor çünkü giysi-zırh-silah ve malzemeleri sen seçeceksin. İstediğiniz herhangi bir şey varsa alın nasıl olsa şuan param var. Yolu göster Samira.''
Samira gurubun önüne geçerek Akademi kapısına doğru gitmeye başladı. Yoldaki öğrenciler Akira'nın göğsündeki rozeti görünce kenara kaçılıyorlardı. Sonuça 1. Bursluyu sinir ederlerse ölüm düellosuna girmek zorunda kalabilirlerdi. Akira ise öğrencilerin onun yolundan kaçmaları çok hoşuna gitmişti. Sonunda akademi kapısına geldiklerinde nöbetçiler Akira'nın rozetini gördüğü anda direk kapıyı açtılar ve çıkması için kenara çekildiler. Akira ve köleleri kapıdan çok rahat bir şekilde çıktı ve şehre girdiler.
'' Samira, sen zırh ve ekipman yapmaktan sorumlusun. Bana zırh yapmana gerek yok, dördünüzede güzel zırhlar yap. En iyilerini bizim için ayır, gerisini pazara satarsınız. Samira size uygun ekipmanlar yapana kadar eğitim için kullanacağınız silahlar seçelim. Samira şuan 10 siyah altın 20 gümüşüm var yani baya baya alışveriş yapabiliriz. En iyi malzemeleri seçmekten kaçınma.''
Dörtlü paranın miktarını duyunca gözleri açılmıştı çünkü tam 10 siyah altını vardı.Samira kekeleyerek,
''Pe-pe-peki efendim.'' dedi.
''Tamam o zaman ilk önce size zırh ve silah alalım sonrada Samira'nın ihtiyacı olan şeyleri alacağız.''
Hepsi kafalarını sallayarak onayladılar. Akira, yoldan geçen bir adamı durdurarak
''İyi günler bayım. Acaba bu şehirde büyücü ve savaşçı malzemesi satan yer ile zırh ve ekipman yapmak için malzemeler satan yer nerede?''
Adam kendisine soruyu soran çocuğu kibirli bir şekilde süzmeye başladı. Göğsündeki rozeti görünce ise yutkunarak, saygıyla
''İyi günler efendim. Bu şehirde en iyi savaşçı ve büyücü ekipmanları Lazarus Marketinde bulunur. Malzemeleri ise tüccarlardan temin edebilirsiniz ama size tavsiyem Beyaz Kurt Klanına gitmenizdir.'' diyerek tarif etti. Akira adama teşekkür ederek ilk önce Lazarus Mağarasına gitmeye başladı. Lazarus Mağarasına geldiğinde yanındakilere
''Burası bildiğimiz bina. Neden mağara demişler acaba?''
Onlarda bilmediği için grubun sözcüsü konumuna geçen Samira
''Hiçbir fikrim yok efendim''
''İçeri girince öğreniriz. Hadi gidelim.''
Binaya girdiklerinde beşlinin ağzı açık bir şekilde duruyordu. Bina da üst kat yoktu 12 alt kat vardı. ilk önce büyücüler savaşçılar için silahlar. Daha sonra ise zırhlar ve tuzaklar ile parşomentler bulunuyordu. Her kat kalabalıktı ve Yeşil üniformalı kişiler bilgiler veriyordu. İşe yeni başlamış bir görevli Akira'yı gördüğünde ''Kesin zengin bir klana aittir. Ne kadar fazla para harcattırırsam o kadar iyi olur.'' diye düşünerek hemen yanına geldi ve
''İyi günler genç efendi. Lazarus Mağarasına hoş geldiniz. İsterseniz size rehberlik edeyim.'' diyerek Akira'ya rehberlik etmeye başladı. Bu görevli Akira'nın rozetini gördüyse de onun özel biri olduğunu anlamadı çünkü bu şehre yeni taşınmış bir kasabalıydı. Akira'yı takip eden 4 kişiye baktığında, onların ellerinin üstündeki köle mühürlerini görüp yüzünü buruşturdu. Akira'ya dönüp
''Genç efendi. Kölelerinize isterseniz biryerde beklemelerini söyleyin.''
Akira duyduğu kelimelerden sonra sinirlenerek
''Kapa çeneni. Eğer bir daha böyle aşağılayıcı bir laf edersen işinden olacaksın.''
Akira'nın sinirlenmesine şaşırdığı için sadece kafasını sallayarak onayladı ve yürümeye devam etti.
''Bize en iyi hançer, kılıç ve asaları göster.''
''Peki efendim o zaman 12. kata inmeliyiz, en iyi ekipmanlarımız orada sergilenmektedir.'' diyerek merdivenden inmeye başladılar.12. Kata geldiklerinde diğer katlara göre çok az kişi vardı. Görevli Akira ve grubuna silahları tanıtmaya başladı.
''Bu çift elli kılıç ve zırhı adamantiumdan yapılmıştır. Tengoku Alemi 3. seviye bir büyücü tarafından efsunlanmıştır. Kılıç efsunu kırılmazlık ve keskinlik, zırh efsunu ise sağlamlıktır. Fiyatı ise 2 siyah altındır.''
Akira görevlinin konuşmasından sonra Azog'a
''Azog bu silahı idareten alacağız. Ne diyorsun işine yarar mı?''
Azog silah ve zırhın fiyatını duyduğunda yutkunarak,
''Efendi Akira, sadece eğitim için 2 siyah altın sizce de fazla değil mi?''
Aslında almak istiyordu çünkü efsunlu bir silahın gücü acayip derecede güçlü olurdu. Fakat Akira'nın sadece eğitim için bu kadar para vereceğini hiç düşünmüyordu.
''Saçmalama, kötü silahlar alırsak eğitimde kırılacaktır. En azından Samira bize daha iyi silahlar yapana kadar bunlarla idare etmeliyiz.'' dedikten sonra görevliye dönerek
''Bunu alıyoruz. Giges sen hangi ekipmanları kullanıyorsun?''
''Ben eskiden çift hançer, hafif zırh kullanıyordum.''
''Tamam o zaman bize Giges'in dediklerinden göster.''
Görevli, Akira'nın sadece eğitim için 2 siyah altın vereceğini duyduğunda altın bir kaz bulmuş gibi sevinde ve bu kazdan olabildiğince faydalanmak için en güçlü silahları göstermeye karar verdi. Giges'in ekipmanları 4 siyah altın tutmuştu ve Lamalas içinse 6 siyah altın ödemişlerdi. Samira'ya istediği bir ekipman var mı diye sorduğunda ise ''Teşekkürler efendim. Ama ben kendi yaptığım ekipmanları giymek istiyorum'' cevabını aldı. Ödeme yerine gittiklerinde tezgahtaki görevli silahları aldı ve
''Toplam fiyat 12 siyah altın.'' dedi. Daha sonra bu rakamı kimin ödeyeceğine baktığında Akira'nın göğsündeki rozeti görüp
''Efendim. Kusura bakmayın burslu öğrenci olduğunuzu fark edemedim. Lazarus Mağarası burslu öğrenciye alışverişinde %50 ucuzluk sağlıyor. Yani sizin ödeyeceğiniz fiyat 6 siyah altın.''
Akira, burslu öğrenci olmanın faydalarını daha yeni anlıyordu. Yüzüğünde bin mavi altın 5 bin siyah altın ve 200 bin normal altın olduğu halde onları daha harcamamıştı.12 siyah altınken 6 siyah altına düşmüş olması onun için muazzamdı. Gülümseyerek yüzüğünden 6 siyah altını çıkardı ve kasaya uzattı. Ekipmanları ise direk grubuna vererek
''Burada ekipmanlarını giymeleri için bir yer var mı?''
''Evet efendim, hemen arkada deneme kabinleri var. Orada giyinebilirler.''
''Duydunuz. Hadi giyininde gidelim. Daha Samira'nın istediği malzemeleri alacağız.''
Grup, 5 dakika tüm ekipmanlarını giyip geldiklerinde ortaya güzel bir görüntü çıkmıştı.
''Beyaz Kurt Klanının Ticaret binası nerede?''
Tezgahtaki görevli hemen binayı tarif etti ve ''İyi günler efendim'' diyerek Akira'yı yolcu etti. Akira'nın yanında artık silahlanmış ve tecrübeli kişiler bulunduğu için onlarada saygısızlık edilmiyordu. Kısa bir süre sonra Beyaz Kurt Ticaret binası adlı yere geldiler ve içeriye girdiler. Burası Lazarus Mağarasına göre oldukça sakindi. Adam, binaya giren kişinin rozetini görünce saygısızlık yapmamak için oldukça dikkatli bir şekilde davranmaya karar verip bekledi. Akira ve grubu hemen bir tezgahtarın yanına giderek Akira,
''Samira, ihtiyacın olan her şeyi söyle. Parayı dert etme.''
Samira ise Akira'nın parayı dert etme demesinden sonra gülümseyerek tezgahtara
''Elinizde Adamantium, elmas ve Tengoku aleminden efsunlanmış bir çekiç ile örs var mı?'' diye sordu. Tezgahtar istenilen şeyleri duyunca
''Evet efendim. dediğiniz şeylerin hepsi var. Ne kadar istiyorsunuz?''
''Çekiç ve Örs ten 1 adet. Adamantium ve elmastan ise 200 er adet.''
Tezgahtar miktarları duyunca yüzüne bir gülümseme yayıldı. Bugün klana baya iyi para kazandıracağını anlamış bir şekilde
''Hemen getirtiyorum efendim.'' diyerek arkasında bekleyen kişiye el işareti yaptı. Adam bir kapı arkasında kayboldu ve 20 dakika sonra yeniden belirdiler. Elinde ufak bir yüzük ile tezgahtara yaklaştı ve yüzüğü ona verdi. Tezgahtar ise Akira'ya
''Genç efendi. Toplam fiyat 20 siyah altın. Burslu öğrencilere her yerde uygulanan %50 ucuzluk ile 10 siyah altın oluyor.''
Dörtlü 10 siyah altını duyunca yutkundular çünkü Akira'da bildikleri kadarıyla 4 siyah altını ve biraz gümüşü vardı. Akira ise gayet sakin bir şekilde depolama yüzüğünden 10 siyah altını çıkarıp tezgahtara verdikten sonra malzemeleri yüzüğüne aldı.
Grubuna dönerek
''Artık akademiye dönmeliyiz. 1 saat sonra eğitime başlarız.''
''Peki efendim'' dedikten sonra grup direk Akademiye doğru yol almaya başladı.