KIRMIZI KİTAP OLUYOR

BÖLÜM -37-

Hellö

Uzun zamandır beklediğiniz bölüm geldii! 💦

Şaşkınlıkla ağzı kocaman açılmış, büyük mavi gözlerini de ortaya çıkarmış beyaz saçlı kadın ikiliye anlam veremez bir hâlde bakıyordu. Bu da neyin nesiydi? En yakın arkadaşı abisinin omuzunda patates çuvalı gibi sallanıyordu. Abisi ise şaşkınlıkla olduğu yerde kalakalmış kendisine bakıyordu.

"Size diyorum. Abi sen neden Hamra'yı omuzuna aldın?" diye saf saf sordu. Elbette farkındaydı ne olduğunun ama sesini çıkarıp tek kelime edememişti çünkü tavsiye vermek gibi değildi bu gördüğü şey. En yakın arkadaşı ve abisi harbi harbi karşısında aşk yaşıyordu!

Yutkundu. Derin bir nefes aldı ve arabanın kapısını kapatıp onların yanına doğru ilerledi. Abisi ise hâlâ şaşkın şaşkın kendisine bakarken Hamra'yı omuzunda tutmaya devam ediyordu.

"Ahzal! İndir beni."

"İndirsene abi kızı." diye bu sefer biraz daha cırtlak sesle konuşan Demre üzerine ikili kendisine geldi ve Ahzal anında omuzundaki kızı sıkı sıkı tutup yere indirdi.

Al işte başına belayı. Herkes karşısına çıkabilirdi ama bu kısa boylu bücürün yanlarında ne işi vardı?

Ayakları yere basan Hamra üstünkörü saçlarını düzeltirken suçlu suçlu Demre'ye bakıyordu. Demre'nin gözlerinden çıkan alevler ise ikisini yakması için yeterliydi.

"Burada ne oluyor birisi bana anlatacak mı?"

Ahzal, kardeşinin kendisine ve en yakın arkadaşına hitaben sorduğu soruya karşılık ağzını açıp onu terslemek ve susturmak istedi ama bu mümkün değildi. Omuzuna attığı kadın kardeşinin en yakın arkadaşıydı. Hem! Hamra kardeşine hiç ikisinden bahsetmemiş miydi? Al işte! Bir de buradan yak.

Dönüp yanında saçı başı dağılmış kadına baktı. İçi bir hoş olurken ona kızacağı aklına gelince bir anda kaşlarını çattı. Kardeşine önceden biraz insan çıtlatırdı. Şimdi karşılarına çıkıp onları utandırmazdı en azından. Ama bilmiyordu ki beyaz saçlı kardeşi her şeyi bütün detayları ile biliyordu ve bilerek kendisini utandırıyordu.

"Demre..." diye araya giren Hamra'yı susturan Ahzal olmuştu. Elini bir anda kendi beline atmış ve daha ne olduğunu dahi anlamadan kendisine çekmişti. Hamra şaşkınlıkla yanındaki yeşil gözlü deve baktığında adamın gözlerinde yanan çakmak çakmak ışığa karşılık içinde büyük bir telaş duygusu belirdi çünkü tahmin ettiği oldu ve adam o sözleri dile getirdi.

"Biz Hamra ile birlikteyiz."

Al işte!

Al işte!

AL İŞTE!

Bu adam manyak mıydı? Her şey tamam da Demre'ye bu pat diye söylenir miydi?

Dönüp arkadaşına korka korka bakan Hamra ise ağzını açmaya bile korkuyordu çünkü şaşkınlıkla ikileye bakan kadın fırtına öncesi sessizliği somut bir hâlde gözlerine sunabilecek en büyük kanıttı.

"Ne dedin ne dedin?" dedi gözlerini kısıp ikiliye öldürecek gibi bakarken.

"Demre..." diye yine araya girmek için öne atılan Hamra'yı tutan Ahzal oldu.

"Bunu daha öncesinde sana söylememiz gerekirdi ama... Zaten her şey çok yeni gelişti ve..."

"Abi sen benim en yakın arkadaşımı al, sevgilin yap ve bir de karşıma geçmiş pişkin pişkin daha çok yeni mi diyorsun?" diye sesini yükseltmesi üzerine Hamra yüzünü buruşturdu ve başını gömecek bir yer aradı.