BÖLÜM -14-

1.5M 42.8K 12.7K
                                    

Hellö 💦

Uzun zaman oldu biliyorum. Ama sonunda 7k olan kocaman bir bölümle geldim.

Satır arasındaki yorumlarınızı okurken gülmemek elde değil. Aslında bu kitaba yb yazmamın sebeplerimden birisi odur. Çünkü eskiden yazdığım bir kitap diye şimdi okuyucu kitlesi yoktur diyordum ama bir baktım Ölü Kent'e yaklaşmış okuyucu kitlesi var. 13. Bölümden de 1M olduk ve bu beni aşırı şaşırttı. Daha kitabın atıştırmalık bölümlerindeydik oysaki...

Evet. Çok konuştum. Özledik mi?

O zaman burayaa...

SINIR 5K VOTE 5K YORUM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SINIR 5K VOTE 5K YORUM

Elindeki bilekliği kolaylıkla çevirip kapattığında aynadaki son görüntüsüne baktı genç kız. O kadar değişik ve güzel hissettirmişti ki bu elbise, istemsiz değişik hissediyordu elbette. Her zaman böyle pahalı kıyafetleri üzerinde taşımıyordu.

Bugün eve geldiğinde kapıcıları kendileri için kargoyu almıştı ve kendisine getirmişti. Elbise elbette kendisi içindi. Onu hatırlıyordu ama şimdi hazırlanmış bir şekilde, elbiseyi üzerine geçirmiş olmak garip hissettirmişti. Saçlarını Demre oldukça sade ve biraz doğal kalacak şekilde örmüştü. Elbiseyi tamamıyla kendi güzelliği ve vücuduyla patlatmak istediğini söyleyip durmuştu. Fazla makyaj yapmak istememişti ama Demre yine birkaç rötuş ile kendisini baştan yaratmıştı.

Göz rengini ortaya çıkaracak sıcak yoğunlukta bir makyaj yapmıştı. Dudaklarına sürdüğü kan kırmızısı rengindeki ruju ise biraz garip hissetmesini sağlamıyor değildi. Sonuçta her zaman böyle cüretkâr rujlar sürmüyordu.

"Demre bu ruj fazla mı oldu?"

Arkasında kendisini büyük bir dikkatle inceleyen arkadaşı sorulan soru ile yüzünü buruşturup omuzlarına elini yerleştirmiş ve kafasının yanına kafasını koyup aynadan arkadaşının gözlerine baktı.

"Bebeğim. Sinirlerimi germe benim. Senin gibi kırmızı hatun olacağım. Kırmızı rujumu elden bırakmam. Büyüdün Hamra, 22 olacaksın yakında. Bu tarz şeyler gayet de senin gibi kadınlar için tasarlanıyor."

Tane tane konuşup her şeyi arkadaşının kafasına sokmak için kulağının dibinde âdeta hecelemişti.

Yavaşça doğrulup omuzlarını okşadıktan hemen sonra etrafına bakınmış ve hızla odasındaki ayakkabı dolabına doğru ilerlemişti.

Hamra ise aynada kendisine bakmaya devam ediyordu.

Gerçekten büyümüştü. Kırmızı saçları çoğu kişinin ne kadar dikkatini çektiğini görebiliyordu ama bir türlü gözünde büyütemediği bir ayrıntı olarak kalmıştı. İlkokulda kendisi ile 'kızıl kafa' diye dalga geçtiklerinden beri sevememişti saçlarını. Göktuğ saçlarına bayıldığını defalarca söylemişti ama Hamra kendi kalbinin kırılmasını istemediği için böyle bir şey söylediğini düşündüğünden kabullenememişti.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin