BÖLÜM -58 /PART 2-

51.1K 3.2K 292
                                    

Hellö 💦

Genç kadın, duyduklarıyla ne yapacağını bilmeksizin sessiz kalmıştı. Proje için bir fikri vardı ama patronun Türk olması ihtimaliyle birlikte Ahzal gerçeği, aklını kurcalarken nasıl olacaktı da bu projeyi yapacaktı?

Ama Ahzal medya işinden anlamazdı ki. Hem, neden kendi şirketini alsın? O ki dün kendisini gördükten sonra hiçbir şey olmamış gibi arkasına bakmadan giden adamdı. Umursamıyordu işte ne yaptığını.

O gün, akşama kadar bu düşünce yüzünden işine de tam olarak odaklanamadı. Hamra'nın bu hâlini fark eden Kenan ise soran gözlerle camın ardından kendisine bakmıştı ama Hamra, önündeki çalışmasını göstererek gülümsemişti. O gün, ikisi de pek konuşmamıştı. Hamra, eve gelmiş Demre'nin iş hakkında ağzını aramaya çalışmıştı ama onun da bir şey bilmediğini anlayınca bu işi nasıl çözeceğini düşündü. Bu düşünce aklını sürekli kurcalıyordu ama bir yandan da işten atılmak istemiyordu. Burası, kendi hakkıyla geldiği bir şirketti ve Ahzal burayı almış olursa eğer, başka bir iş bakmak zorunda kalabilirdi. Hoş, bu sezonda nasıl iş bulacaktı orası da muammaydı ya. Yine de, işine odaklandı ve farklı bir şey olması adına çok çalıştı. Antalya'da bir otel tasarlayacaktı. İnsanlar tatile geldiklerinden ne görmek istediklerini biliyordu. Ama farklılığını konuşturmak zorundaydı.

Bir hafta boyunca oturup çalıştı. Herkesin projeyi sunma zamanı geldiğinde ise tedirgin bir şekilde kendi dosyasıyla birlikte sırasını gelmesini bekledi. Herkes, kurulun önünde dosyalarını sunarken sıra nihayet Hamra'ya gelmişti. İçeri girdi. Bütün kurulun kendisini dikkatle izlediğini görmezden gelmeye çalışarak slayt gösterisini hazırladı ve arkasında açılan büyük ekrandaki görüntüyü anlatmaya başladı.

Çalışması, tatil konseptiyle doğal güzelliklerin birleştiği tropik bir oteldi. İddialı ve oldukça riskli bir çalışma olmasıyla birlikte Antalya için oldukça farklı bir konsept olacağı için kurul toplantısında bulunan insanlar, bu konuda sekteye düşmüşlerdi. Patronun adına gelen adam ise sessizliğini koruyordu.

"Hamra, bu bir otel için oldukça masraflı bir yatırım olmaz mı?" diye soran üstlerinden birisine karşın Hamra başını onaylar anlamda salladı.

"Evet ama Antalya dünyanın her yerinden insanların tatile geldiği bir belde. Onlara, diğer otellere değil de bu otele gelmeleri için bir farklılık sunmamız gerek. Her otel, çok lüks ve gösterişle süslü. Hepsinin Aqua parkları var neredeyse. The Land Of Legends de eğlence parkında ilk sırada. Ama doğal lüks adını verdiğim bu konseptte hem eğlence, hem Antalya'nın tatil konsepti, hem doğal güzelliklerin arasında geçirecekleri ayrı bir tatil, hem de insanların Antalya'da bulunan bu farklı yeri görmek istemesi onlar için bir seçenek olacak. Ne de olsa insanlar artık sosyal medya üzerinden yaşıyorlar ve onlara çekebilecekleri çoğu manzaranın aslında bir otel içerisinde olduğunu gösterirsek müşteri kapasitesinin getirdiği getiri ile bu bir yıl içerisinde rahatlıkla karşılanacak bir masraf olur."

Genç kız, dışarıdan oldukça kendisinden emin duruyor ve projesini destekliyordu ama içerisinde büyük bir tufan söz konusuydu. Ahzal'la girdiği toplantılar olmasa, belki şu an burada bu kadar rahat davranmazdı. Büyük iş adamlarının olduğu toplantı salonlarında çok bulunmuş, onların ne istediğini bariz bir şekilde görmüştü. Bu insanlar şirketin yönetim kurulu olsa da yine de her çalışanı korkutan nitelikteydi.

"Ama riski de oldukça fazla. Hiç denenmemiş bir konseptin Antalya'da tutacağına nasıl inanabiliyorsun?"

"İnsanlar, yazın deniz görmek isterler ama bir yandan da doğal yerleri de görmek için ayrı bir ihtiyaç hisseder istemsiz ikilemde kalırlar. Bizim bu konseptte amacımız, onların arada kalmalarını önleyen bir proje onlara sunmamız."

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin