BÖLÜM -65-

52K 3.2K 2.5K
                                    

Hellö 💦



Derin bir nefes aldı ve gözlerini ondan kaçırarak bir an elini kolunu nereye koyacağını şaşırdı. Tanrım! Bu adam kendisine neden böyle konuşuyordu bilmiyordu ama Tanrı biliyordu ya aklı başından gitmesine yakındı.

"Şimdi, doydun mu peki?"

"Neden?"

"Ben yemeğe gitmedim ve kurt gibi açım. O yüzden soruyorum." dediğinde Hamra bir an şaşırmıştı.

"Neden yemedin?"

"Senin çıkmanı bekledim."

"Ama benim orda akşam yemeğinde olduğumu biliyordun."

"Olsun, biraz daha yersin diye düşündüm. Yalnız yemek yemekten nefret ederim biliyorsun. Üstelik kilo vermişsin ve bu hâlinden hiç hoşlanmadım." demesi ile Hamra şaşkınlıkla ona döndü.

"Daha birkaç saat öncesinde kilo aldığımdam bahsediyordun."

"Evet, kalçalardan almışsın. Bu hoşuma gitti ama bikini giyerken değil. Sen o bikiniyi neden aldın ki? Hayır, başka bikinin mi yoktu?" demesi ile Hamra şaşkına dönmüştü.

"Ahzal, o bikiniyi bana otelde sen almıştın." demesi ile genç adam bir an şaşkınlıkla dönüp ona baktı ve Hamra'nın söylediklerine anlık inanmadı.

"İmkânı olamaz."

"Evet, hatta kendi ellerinle seçip almıştın."

"Demek ki o zaman kalçaların küçükmüş ve göze batmıyormuş." demesi ile Hamra bir an sinirlenerek ona bakmadan edemedi. Ahzal ise söylediklerinin normal olmadığnı fark ederek toparlamak için tam hamle yapıyordu ki Hamra araya girmişti.

"Yarın da o bikinileri giyeceğim. Görürsün büyük kalça nasıl oluyormuş." dediğinde Ahzal dönüp bir an sinirlenerek ona bakmıştı. Bir yandan da araba kullandığı için tepkisini net gösteremezken başını hafif yana çevirip indirdi ve sinirle gülümsedi.

"Benim ayarlarımla oynamak istiyorsun herhâlde?"

"Ne giyeceğimi sana sormamı beklemiyorsun herhâlde?"

"Tamam madem. Patronun değil miyim? Yarın akşama kadar sizi çalıştırayım da gör sen havuzu." demesi ile Hamra şaşkına uğramıştı. Ciddi miydi gerçekten?

Dönüp ona baktığında ise ifadesinde herhangi bir geri dönüş olmadığını fark ettiğinde ise işler daha da farklı bir boyut almıştı. Ahzal gerçekten de bu konudan rahatsız bir şekilde konuşuyordu. Ne garip insandı bu adam...

"Sen bilirsin. Akşama kadar patronum olarak bana mesafeli davranmak zorundasın haberin olsun. Zaten ertesi gün de otelden ayrılıyoruz." dediğinde Ahzal bir an ne diyeceğini şaşırmıştı.

"Neden insanların karşısında mesafeli olmak zorundayız ki? Zaten herkes öncesinde birlikte olduğumuzu biliyor."

"Bu yüzden olmak zorundayız. Kimsenin gözümün içerisine baka baka konuşmasıyla uğraşmak istemiyorum."

"Ne yani benden bütün gün uzak kalmayı yeğler misin?" dediğinde Hamra bir an şaşırarak ona dönmüştü.

"Fazla havaya girdin, biraz yavaşlamaya ihtiyacın var haberin olsun." dediğinde Ahzal alt dudağını dişlemiş ve bununla birlikte tatlı bir şekilde sırıtmıştı.

"Her şansı denemek lazım... Tamam, yarınki toplantıyı iptal edelim. Hatta biz biraz daha kalsak olmaz mı?" dediğinde Hamra adamın söylediklerine artık şaşıramıyordu bile.

KIRMIZI KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin